GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:44
Tarih:11.01.2022

HDP GRUBU ADINA SAİT DEDE (Hakkâri) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tek adam rejimi Türkiye'yi tarihinin en büyük ekonomik ve siyasal krizinin içine sokmuştur. Yurttaşlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Yaşam hakkı çerçevesindeki sağlık hakkına erişimde yurttaşların mağduriyet yaşadığı çok açıktır. Ekonomik krizin derinleştiği günümüzde sağlığa erişim giderek zorlaşıyor, hatta imkânsızlaşıyor.

Son aylardaki döviz kurlarındaki artışla birlikte, pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan yaşamsal önemdeki bazı ilaç ve tıbbi malzemelerin temininde güçlükler yaşandığına ilişkin çok sayıda şikâyet gerek hastalar gerek sağlık emekçileri ve gerekse Türk Tabipleri Birliği tarafından dile getirilmektedir. Bu sorun hayati önemde olup acil çözülmesi gereken bir durumdur. Türkiye'de hastanelere tıbbi cihaz ve malzeme tedarikinde yaşanan kriz sebebiyle hastalar tedavi edilmeden taburcu edilmektedirler.

Sayın Başkan, bir ilaç politikasının ve ilaç ham madde endüstrisinin olmaması nedeniyle, hayati öneme sahip birçok ilaç yurt dışından getirilmektedir. Yurt dışından ithal edilerek Türkiye'ye gelen ilaçlar için, Şubat 2021 tarihinde güncellenen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun internet sitesinden yapılan duyuruya göre 1 avronun değeri 3,81 liradan 4,57 liraya çıkarılarak sabitlenmiş durumdadır. Son aylarda avronun 15 TL'nin üzerinde seyretmesi ilaç ve tıbbi malzeme temininde yaşanmakta olan krizin nedenlerinden en büyüğüdür. Türkiye'de uygulanan ilaç fiyatlandırma politikaları, döviz kurlarındaki yükselme ve sabit kur uygulamaları nedeniyle ilaç firmaları zarar ettikleri gerekçesiyle ilaçları serbest eczane ve sağlık kuruluşlarına arz etmeme eğilimi göstermektedirler. Bu nedenle, en temel ağrı kesicilerden kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarına kadar ilaçların temininde zorluklar yaşandığı açıkça görülmektedir. Benzer sıkıntı birçok kronik hastalığın tedavisinde kullanılan ithal ilaçlarda da söz konusudur. Medikal firmalar bazı tıbbi malzemeleri hastanelere vermemektedirler. Türk Tabipleri Birliğinin konuyla ilgili çalışmasında, medikal firmaların, 2017 yılından itibaren Sağlık Uygulama Tebliği fiyatlarının artması sonucu döviz kurunun sabitlenmesi nedeniyle artık tıbbi malzemelerin çok büyük bir kısmını yurt dışından ithal ettiğini tespit etmiş ve çok çarpıcı sonuçlara ulaşmıştır.

Yine Tabipler Birliği, ilgili firmaların devletten alacaklarını en erken on sekiz ay veya üniversitelerden alacaklarını ise iki yıl sonra aldıklarını, bu sebeple malzeme vermediklerini tespit etmişti ve ne yazık ki sorun yaşamsal önemde olup giderek derinleşmektedir.

"Konya-Karaman arası kaç para?" diyen Cumhurbaşkanına sormak istiyoruz: Hâlen stoklarda bulunan ithal ilaçların da tükenmesinden sonra bazı kemoterapi ilaçları gibi alternatifi olmayan kritik ilaçların bulunamayacağı gerçeği karşısında ne yapmayı düşünüyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAİT DEDE (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SAİT DEDE (Devamla) - Tek ölçünüz para olduğuna göre bir insan yaşamının değeri sizce ne kadardır? Bizler sağlıklı olmayı hem yaşamsal hem de toplumsal bir hak olarak kabul ediyoruz. Sağlık hizmetlerinin kamusal olarak parasız, cinsiyetçi olmayan, halk sağlığının evrensel ilkelerine dayanan ve herkesin gereksiniminin karşılanması temelinde eşitlikçi, ulaşılabilir olmasını ve ana dilde sunulmasını hedefliyoruz, hedeflerimizi gerçekleştirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)