| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 04.01.2022 |
AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 298 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Komisyon üyemiz Tahsin Bey'i gerçekten üzüntüyle dinledik.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Durumu anladınız da mı üzüldünüz?
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Burada birçok soru sordu ve bununla beraber dedi ki: "Hesap soracağız."
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Durumun vahametine mi üzüldünüz?
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Doğruları duymak mı üzdü?
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yirmi yıldır bu millet size sandıkta hesap sordu, inşallah 2023'te tekrar hesabı soracağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hesabı siz vereceksiniz.
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Ve yine aynı sıralarda, yine buralarda yer alacaksınız. (CHP sıralarından gürültüler)
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Hatibi dinleyelim.
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, kanun teklifimizle... Dünya ticaretinin farklı boyut kazandığı, lojistik ve taşımacılığın her geçen gün öneminin arttığını görmekteyiz. Bu hızlı değişim sürecinde oluşan fırsatları değerlendirme kabiliyeti olan ülkeler gelecek yıllarda dünya ticaretinde söz sahibi olacaktır. Bu amaç doğrultusunda özelleştirme kapsamında olan liman işletmelerimizin işletme yatırımlarının hızlı değişen ve büyüyen dünya ticareti karşısında kapasite artışının sağlanması ve bu ticaret genişliğine hazır olması gerekmektedir. Limanların sosyoekonomik çerçevede Türkiye ekonomisine ve dış ticarete katkısı dikkate alındığında limanların herhangi bir zaman kaybı yaşamadan küresel rekabet güçlerini korumaları için bugünden yatırımlar yaparak büyümeye ihtiyaçları vardır.
1997 yılından itibaren özelleştirme kapsamına dâhil olan ve işletme hakkı verilen Türkiye Denizcilik işletmeleri Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait limanlar mevcuttu. Bu limanlarımızın kırk dokuz yıldan az süreli sözleşmeler için başvuru gerçekleşmesi ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi, var ise davalardan vazgeçmesi hâlinde sözleşme sürelerinin kırk dokuz yıla kadar uzatılmasını amaçlıyoruz. Maddede süre uzatımına karar verilmesi hâlinde taraflar arasında ek sözleşme düzenlenmesi öngörülmekte ve sözleşme bedelinin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na göre değerleme yapmaya yetkili en az 2 kuruluş tarafından belirlenmesi de bu kanun teklifiyle belli bir noktaya getirilmiştir. Ayrıca, nihai karar mercisi olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu da görevlendirilmiştir.
Değerli arkadaşlar, limanlar konusunda hatiplerimizin söylediği bazı yanlışlar var. Bakın, devir değil işletme hakkı; kesinlikle burada bir algı operasyonu yapılmasın. Devir değil işletme hakkı.
ERHAN USTA (Samsun) - İşletme hakkı devri o, işletme hakkı devri. Allah'tan kork!
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Bu ibare tamamen yanlış bir ibaredir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Elli yıl; neresi devir değil? Ölme eşeğim ölme! Elli yıl geçer, geri alırsınız!
AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) - Bakın, bununla beraber, 2 tane bağımsız değerleme kuruluşu burada değer tespiti yapacak ve yine, son kararı Özelleştirme Yüksek Kurulu verecektir, bunu da özellikle vurgulamak istedim.
Evet, değerli milletvekilleri, kanun teklifimizin bir diğer maddesinde, akaryakıt sektöründe "depolama" tanımından dolayı yaşanılan sorunları çözüme kavuşturmayı da hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, tanımda yer alan "LPG dağıtıcıları" yerine "piyasa faaliyetinde bulunanlar" ifadesini ekleyerek tanımın kapsamını diğer lisans sahiplerini de kapsayacak şekilde genişletiyoruz.
Rafineriler, 4/12/2003 tarihli 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında aldıkları rafinerici lisansı kapsamında LPG üretimi yapmaktadırlar. Rafinerilerin rafineri sahası dışında LPG depolama ihtiyaçlarının karşılanmasını temin etmek üzere "depolama" tanımına rafinericiler de eklenmiştir.
Değerli milletvekilleri, bir diğer maddeyle, akaryakıt piyasasında lisans alıp değişik yol ve yöntemlerle kaçakçılık faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler vardır ve bunlara cezai yaptırımları da amaçlıyoruz. Bu sektörde faaliyet gösteren, gerçekten hakkaniyet içinde lisanslı tüzel ve gerçek kişiler de mevcuttur, bunları da kanun önünde korumamız gerekiyor. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olanların lisans alması da önlenmektedir.
Bu teklifimizde yer alan bir diğer maddeyle de yerli üretime verdiğimiz önemi ve desteği de gösteriyoruz. Birçok sanayi alanında yerli üretime ve yerli aksamlara sağlanan teşvikler var olduğu gibi, enerji alanında da bu teşviklere devam ediyoruz. 2013 yılında 14 civarında olan yerli aksam üretici sayısı, yerli aksam destekleri sayesinde 2021 yılında yaklaşık 100'e ulaşmıştır. Kapasite artışları, yapılan santrallerin yerli aksam desteğinden faydalanması, mevcut yerli aksam üreticilerinin üretimlerine devam etmesi ve başka aksamların da ülkemiz yerli üretim envanterine katılmasına da destek olacaktır. Bu sebeple, maddeyle, kapasite artışlarının yerli aksam desteğinden faydalanmasıyla bu gelişimin de önü açılmış olacaktır.
Değerli milletvekilleri, teklifteki bir diğer maddemiz kamu kurumları arasında tesislerin ilgili kurumlara ek yük getirmeden devir işlemlerini de içermektedir. Bu bağlamda, 2019 yılı Sayıştay raporlarında da mevcuttur. TEDAŞ adına tescili yapılması gerekirken zaman içinde sınırlı sayıda tescil yapıldığı için, Türkiye Elektrik Kurumu adına kayıtlı 57.025 adet, Elektrik Dağıtım Şirketinin adına kayıtlı 6.745 adet taşınmazın bulunduğu raporlarda mevcuttur. Bu zamana kadar devirler TEDAŞ ve TEİAŞ adına sınırlı sayıda yapılmıştır. Bu kanunla devirlerin hızlanması, her türlü harç ve hizmet bedelinden muafiyet sağlanması da amaçlanmıştır. Teklifte TEİAŞ'ın özelleştirilmesi hakkında hiçbir madde de yoktur. Burada, kürsüde hatiplerimiz TEİAŞ'ın özelleştirilmesini gündeme getirdiler ama bu kanun teklifimizin hiçbir satırında bu şekilde bir ibare de yoktur değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, teklifteki önemli bir maddemiz de son zamanlarda gündemde olan ticari piyasada ve tüketici piyasasında haksız rekabet oluşmasına sebep olan faaliyetleri düzenlemeyi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda var olan cezaların alt ve üst limitlerinde değişikliğe giderek caydırıcılığı biraz artırmayı hedefledik. 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un Ek 1'inci maddesinin (2)'nci fıkrasıyla üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasanın dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetlerin bulunması yasaklanmıştır. Bu maddeyle, bu faaliyette bulunanlara biz müeyyide uygulayarak caydırıcı bir hâle sokacağız inşallah. Bu çerçevede, uygulanacak müeyyidenin muhatabı olan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin ekonomik büyüklükleri, faaliyet alanları ve ticarete konu ürünlerin ekonomik değerleri birbirinden çok farklılık gösterebilmektedir. Yapılan değişiklikle, bu faaliyetlerde bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideyi ağırlaştırarak cezanın etkinliğinin ve caydırıcılığının artırılması amaçlanmaktadır ve bu çerçevede de gerekli şikâyetler sonucunda hem valiliklerimiz hem il müdürlüklerimiz de çalışmalarına devam ederek bu müeyyideleri, cezai müeyyideleri uygulayacaklardır.
Değerli arkadaşlar, yirmi yıldır olduğu gibi, yine, AK PARTİ olarak ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la beraber çıkardığımız bütün kanunlar halkımızın, milletimizin menfaatinedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu kanun teklifimizdeki maddeler de hem ülkemizin geleceği hem de milletimizin geleceği için önemli bir adımdır ve ben, bu çerçevede, bütün Meclisten, bütün milletvekillerimizden kanun teklifimize desteklerini bekliyorum.
Hepinizi saygıyla sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)