AK PARTİ GRUBU ADINA NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversitelerimizin bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarlarımızla yükseköğretime erişimi kolaylaştırdık. Türkiye şehirleştikçe, zenginleştikçe, genç nüfusu arttıkça üniversiteleşmeye olan ihtiyaç da arttı. Bu büyük dinamizmin sonucu olarak her ile üniversite açtık. Hep söylüyorum, Şırnak'taki vatandaşımızın çocuğu Şırnak'ta, Sinop'taki vatandaşımızın çocuğu da Sinop'ta okuyabilsin diye her ile üniversite açtık. Böylelikle akademisyen ve bilim insanı sayımız arttı, doktora eğitimine erişim kolaylaştı, araştırma için daha çok kaynak ayrılır oldu. Üniversiteleri hayatla barıştırdık; toplumla, şehirle bütünleştirdik; toplumdan, üretimden, sanayiden, ekonomiden kopuk bir üniversite yerine hayatla barışık üniversiteler inşa ettik. Bulunduğu şehrin kültür ve sanatıyla, ekonomisiyle, üretimiyle, sanayisiyle ilgilenen; onlar için AR-GE yapan bir akademi olsun istedik. Sonuç olarak, üniversitelerimiz, şehir şehir kalkınmamızın en önemli kaldıraçları oldu.

Değerli milletvekilleri, yükseköğretime erişimin üzerindeki maliyetleri azalttık, harçları biz kaldırdık; hem burs ve kredi alan öğrenci sayısını hem de burs ve kredi miktarlarını artırdık. Yurt sayımızı 190'dan 778'e, yatak kapasitemizi de 182 binden 730 binlere çıkarttık. Üniversiteleri yaygınlaştırarak isteyenin kendi ilinde eğitim görebilmesinin imkânını sağladık; böylelikle, üniversiteye erişimin üzerindeki mali yükleri azaltmış olduk.

Çok değerli milletvekilleri, üniversitelerimizin demokratik dönüşümünü de biz gerçekleştirdik. Bir dönem üniversitelerimize hâkim olan akademik faşizmi yıktık, âdeta bir kast sistemi gibi belli kimlik ve sınıflar arasında dönen akademik çalışma yapma hakkını Anadolu'nun tüm çocuklarına açtık, bilim yapma tekelini kırdık; artık sahip olduğu kimlik ya da mezun olduğu okul nedeniyle hiç kimse yüksek lisans, doktora ya da yeterlilik sınavlarından elenmiyor; böylece, düşünce hayatımız çoğulculaştı, çeşitlendi ve demokratikleşti. Bugün üniversitelerimizde ikna odaları kurulmuyor; sadece başörtülü öğrenciler için değil, kimliği, inancı, yaşam biçimi ne olursa olsun bu memleketin çocuklarının hiçbirisi için ikna odaları kurulmuyor. Bir dönem bu ülkede üniversiteler, darbeci odakların yandaşı oldu, vesayetin gücünü tahkim etmek için âdeta akademik yardakçılık yaptı. Bu ülkede cübbelerini giyip, meydanlara çıkıp cumhuriyet mitinglerinde "ordu göreve" pankartları açarak darbe çığırtkanlığı yapan rektörler yok artık.

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Bir gecede 15 bin akademisyeni yok ettiniz.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Seçilmiş hükûmete karşı âdeta muhtıra gibi bildiriler yayımlayan rektörler de yok artık. 28 Şubattan hafızalarımızda kalan fotoğrafları hatırlıyoruz; cuntacı askerlerin brifinglerine topuk selamıyla koşan rektörler de yok artık bu ülkede.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Rektör yok, rektör kalmadı.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Zevkle, ergen çocuklar gibi marşlar söyleyerek darbe çığırtkanlığı yapan YÖK Başkanları da yok. Hatırlarsınız, dönemin YÖK Başkanı bir grup rektörle beraber dönemin Kara Kuvvetleri Komutanını ziyaret etmiş ve Hükûmete karşı destek istemişti. Hükûmeti şikâyet etmek için karargâhın kapılarına koşan YÖK Başkanları da yok bu ülkede artık. Biz, üniversitelerimizi vesayetin payandası olmaktan çıkardık; akademik onuruyla bilim yapan, milletinin kurumları hâline getirdik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Artık üniversitelerimiz, binbir zahmet ve zorlukla üniversitelerin kapısına gelen Anadolu çocuklarını başörtülü oldukları için kapısından kovmuyor; katsayı engelleriyle imam-hatiplere ve meslek liselerine kapılarını kapatmıyor. Bir dönem bu ülkede sırf kimlik ve inançlarına düşmanlık nedeniyle İslam ülkelerinde eğitim görmüş öğrencilerin denklikleri kaldırıldı, diplomaları iptal edildi. Bütün bu haksızlıkları, işte, karşımızdaki AK PARTİ Grubunun büyük demokrasi yolculuğuyla yıktık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Biz, bunları yaparken Cumhuriyet Halk Partisi ne yaptı? İkna odalarının mimarı Nur Serter'i önce milletvekili, ardından da Genel Başkan Yardımcısı yaparak ödüllendirdi. 28 Şubat zulümlerinin sembol isimlerinden Kemal Gürüz'ü Genel Başkan Danışmanı yaptı.

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Hukuk fakültesi dekanını veteriner yaptınız.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Dönemin ODTÜ Rektörünü cübbesiyle Cumhuriyet Halk Partisi grup toplantısında konuşturdu, zulmüne destek isteyen rektörü ayakta alkışladı. Bugün de üniversiteleri terörize etmek istiyorsunuz ama buna asla müsaade etmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - "Üniversiteleri Tayyip Erdoğan'a karşı kalkışmanın kaldıracı yapabilir miyiz?" diye hesap yapanların hesaplarını boşa çıkarttık, bugün de boşa çıkartacağız.

Değerli arkadaşlar, biz üniversitelerimizi büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin kaldıracı olarak görüyoruz. Büyük Türkiye'nin güçlü geleceğini gençlerimizle inşa edeceğiz. Hayalleriyle, beyinleriyle yeni keşiflerin peşinde koşan, ürettiklerini TEKNOFEST'te birbiriyle yarışarak sergileyen bu yeni gençlik bu ülkenin üniversitelerinden yetişecek ve sizin bütün terörize etme çabalarınıza rağmen biz üniversitelerin bilgi ve bilim üretme ortamını kimsenin ifsat etmesine müsaade etmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Üniversite mezunu 2 milyon işsiz var.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Barış Bey, sen Sinoplusun, Sinoplunun oradan bana sataşması pek yakışmaz ama...

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Size sataşmıyorum.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - Bu düşüncelerle bütçemizin üniversitelerimize, yükseköğretim kurumlarımıza, Millî Eğitim Bakanlığımıza ve ülkemizin bütün öğrencilerine hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)