| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 11.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumu bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve ekranları başında bizleri takip eden aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Uzun süredir tüm dünyanın gündeminde olan salgında milyonlarca insan sağlık problemi yaşamış, hayatını kaybetmiş, işsiz kalmış, sosyal ve ekonomik zorluklar yaşamıştır. Alınan kısıtlama tedbirleriyle de ekonomik aktivite ciddi oranda azalmış, dolayısıyla işsizlik artmıştır. Bu olumsuz etkileri hafifletmek amacıyla kısa çalışma ödeneği, mali destekler, vergi indirimi ve ertelemesi vatandaşlarımızı kısmen rahatlatmıştır. Bugün, işsizlikle mücadele etmenin ana unsurlarından biri de istihdamı merkezine alan büyüme ve girişimcilik kabiliyetidir. Bu kabiliyetin geliştirilmesi için girişimcinin üretime dayalı her türlü çabası desteklenmelidir. Yapılan yatırımlar yalnızca ekonomik olarak değil, aynı zamanda insan emeğine verilen kıymet olarak değerlendirilmelidir. Odak noktası insan olan, iş gücü kalitesinin arttığı, ücret verimlilik ilişkisinin hakkaniyetle kurulduğu, iş güvenliği şartlarının üst düzeyde tutulduğu bir çalışma hayatı oluşturulması hedeflenmelidir. Sendikalı ya da toplu iş sözleşmeli iş yerlerinin artması adına gerekli düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, asgari ücret politikasında vatandaşımızın refah düzeyini artırmak, asgari ücretlilere toplu taşımada ulaşım desteği sağlamak, asgari ücretin vergiden muaf tutulmasına imkân sağlamak gibi düzenlemelerin bir an evvel hayata geçirilmesini önemsiyoruz.
Sayın milletvekilleri, biz tüm iş kollarında liyakati önceliyor, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarındaki sözleşmeli, ücretli ve geçici personel politikasının revize edilerek bu çalışanların kadrolu hâle getirilmesinin de doğru olacağına inanıyoruz. Sadece çalışanlarımızın değil, emeklilerimizin de yaşam kalitesinin artırılması için bazı düzenlemeler elzemdir. Emekli maaşlarındaki eşitsizliklerin yanı sıra, aldıkları sağlık hizmetleri için ödedikleri katkı payı da emeklilerimizin hayatını zorlaştırmaktadır. Bu sebeple, emeklilerin ücret dengesizliğinin giderilmesi ve sağlık için ödedikleri katkı payının kaldırılmasından yanayız.
Engelli vatandaşlarımızın çalışma hayatına katılımının kolaylaştırıldığı, kamuda engelli kotasının artırıldığı ve engellilere yönelik iş ve meslek danışmanlığının artırıldığı bir süreci yönetmek gerekmektedir. Kamuda uyum programı, özel sektörde de hibe programlarıyla desteklemek ise ayrıca anlamlı ve elbette faydalı olacaktır.
Kayıtlı istihdamı teşvik edici çalışmalar yapılmalı, kayıtlı istihdamın zor olduğu sektörlere yönelik kolaylaştırıcı çalışmalar artırılmalıdır. Meslek okulları daha işlevsel hâle getirilerek birçok sektörde gündemde olan ara eleman ihtiyacı bir an önce giderilmelidir. Nitelikli iş gücü için Türkiye Yeterlilik Sistemi'ni işletmeyi ve geliştirmeyi misyon edinmiş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Mesleki Yeterlilik Kurumu, insan kaynakları yönetimine ve çalışma hayatına yeni bir bakış açısı getirmiştir. Çalışanların iş hayatında geçerli olan bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazanmasında Mesleki Yeterlilik Kurumunun önemli bir görevi yerine getirdiğini vurgulamak isterim. Bu anlamda pek çok meslek dalında Mesleki Yeterlilik Belgesi uygulamasını zorunlu hâle getirmek iş hayatında da kaliteyi artıracaktır.
Sayın milletvekilleri, salgınla mücadelede Türkiye öngörülü, planlı, bilimi esas alan yaklaşımı ve etkili hareket kabiliyetiyle dünyada öne çıkan ülkelerden olmuştur. Türkiye, sosyal güvenlik konusunda da sayılı ülkelerden biri konumuna gelmişken bunun sürdürülebilirliği önemlidir.
Coronavirüs salgınıyla mücadelede sektör ayrımı yapılmaksızın tüm işletmeler ekonomik sıkıntı yaşamıştır. Sağlık alanında hizmet veren sektörlerde kalitenin düşmemesi, vatandaşa hizmetin aksamaması için bu alanlarda iyileştirme ve düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizdeki 27.884 eczane eczacısı, birinci basamak sağlık hizmet sunucuları olarak, uygulamaya konulduğu ilk günden bugüne sağlıkta dönüşüm sürecinde her türlü fedakârlığı göstermiştir. Salgın döneminde de halk sağlığını önceleyerek bütün sağlık çalışanları gibi insanüstü bir gayret ortaya koymuşlardır fakat bugün, eczacılar, artan işletme giderleri sebebiyle, sundukları hizmetin sürdürülebilir olması adına ilaç fiyat kararnamesinde acilen bir düzenleme yapılması beklentisi içindedir. Ayrıca, yüce Meclisimizin gündeminde olan doktorlara ve diş hekimlerine yönelik iyileştirmenin eczacı, hemşire, sağlık teknisyeni ve veteriner gibi tüm sağlık çalışanlarını kapsaması da temennimizdir.
Özellikle ilaç ve tıbbi cihazdaki dışa bağımlılığı azaltmak adına yerlileşme konusunda çalışmalara hız verilmeli, yurt dışından temin edilen ilaçların sayısının azaltılmasına yönelik Türkiye'de bu ilaçların yapılması konusunda teşvik uygulamaları artırılmalıdır. Yerli Covid-19 inaktif aşımız Turkovac'ın yaygın kullanıma girecek olması da bu anlamda gurur verici bir gelişme olmuştur.
Değerli milletvekilleri, bazı insanlar bir inanmışlığın timsali olarak hafızalarda yer edinirler; onlar Kutup Yıldızı gibidir, yol gösterirler. "Ahlak, millet yapısının temelidir; o olmadan hiçbir şey olmaz." diyen, Türk milliyetçiliğinin fikir kutbu, tarih bilincinin aydınlık ufku Hüseyin Nihal Atsız'ı vefatının 46'ncı yılında rahmetle ve minnetle anıyor; bu duygu ve düşüncelerle yüce Türk milletini ve Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)