GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:32
Tarih:10.12.2021

MHP GRUBU ADINA HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet Bakanlığı, Yargıtay ve Danıştay Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri hakkında Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere huzurunuzda bulunmaktayım. Ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, insanoğlu ile diğer varlıklar arasındaki en temel fark akıldan ziyade adalet duygusu ve ihtiyacıdır. Adalet, vatandaş ile devlet arasındaki manevi bağdır. Bu bağı ne kadar güçlü kılabilirsek devletimizin gücü de o oranda daha da artacaktır. Zira tarihteki büyük medeniyetler adaletle yükselirken o adalet güneşine sahip çıkamayanların da yok olup gittiği görülecektir. Tarih boyunca pek çok düşünür, bilim adamı, din adamı, kanaat önderi ve diğerleri "adalet" kavramı üzerinde düşünmüşler ve söz söyleyerek yazı yazmışlardır. Asırlar önce Yusuf Has Hacib "Kutadgu Bilig" adlı eserinde devlet yöneticilerine "Eğer devletinin sürekli olmasını istiyorsan adaletle iş görmeye gayret et, zulüm etme." şeklinde öğüt verirken Nizamülmülk de "Siyasetname"sinde benzer öğütler vermiştir. Yine, Fatih Sultan Mehmet "Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaleti öldürdüğün gün devlet ölür." sözüyle devletin bekası ile adalet arasındaki doğrudan ve güçlü bağı işaret etmiştir. Şanlı tarihimizde kurulan büyük Türk devletleri de adaleti şiar edinmişlerdir.

Değerli milletvekilleri, insanımızın adalet duygusunu azami ölçüde tatmin edecek çağdaş bir şekilde teşkilatlanmış hukuk sistemi, insanlarımız arasındaki ilişkileri de düzenleyecek ve hakkaniyetli adalet duygusunu topluma daha fazla kazandırabilecektir. Bilimsel çalışmalar ve akılla da kanıtlanmıştır ki gelişmiş bir ülkenin ekonomik, sosyal, teknolojik gelişmişliğinin özünde kaliteli adalet sistemi bulunmaktadır. Bu bakımdan bireyi merkeze alan, insan haklarına saygılı, cezalandırıcı değil ıslah edici, tam yargı bağımsızlığının, hâkim teminatının bir zorunluluk olduğu adil ve güçlü bir adalet sistemini yıllık bütçeler çerçevesinde el birliğiyle oluşturabilmeliyiz.

Adalet sistemimizin kalitesi ile hakkaniyetini de bağımsız yargı oluşturabilecektir. Zira bağımsız yargı hukukun üstünlüğünün temel taşıdır. "Hukukun üstünlüğü" ilkesinin yeterince ve çağdaş bir şekilde hayata geçirilebilmesi tüm kurum ve kuruluşların bu anlayışı içselleştirebilmesiyle gerçekleşecektir. Bu bakımdan, adalet sistemimiz asla ve kata belli bir gruba veya zümreye teslim edilmemeli, her daim hukukun üstünlüğünü titizlikle hedeflemelidir, böylelikle hedeflenen vizyona ulaşılabilecektir.

Saygıdeğer milletvekilleri, Yargı Reformu Strateji Belgesi 30 Mayıs 2019 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından milletimize duyurulmuş ve Sayın Genel Başkanımızın ve partimizin de güçlü desteğini almıştır. Bu kapsamda Türkiye, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına ilişkin gelişmiş değerlere sıkı sıkıya bağlı kalmak adına sürekli mevzuatını yenileyerek 2019'dan bu yana 5 farklı yargı reformunu mevzuat sistemimize dercetmiştir. Ancak son zamanlarda başta bazı ülkelerin büyükelçilerinin, Avrupa'nın bazı kurumlarının bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili Türkiye'ye karşı küstah, tehditkâr ve gayriciddi yaklaşımlarını kabul etmek, anlayışla karşılamak mümkün değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin daha önce farklı ülkelere yönelik verdiği ve yıllardır uygulanmayan kararları görmezden gelen bu sözde gelişmiş, çifte standartlılara sesleniyoruz ki Türkiye bu ucuz tehditlerinize kulak asmayacaktır. Bu bakımdan, özellikle Kavala davasının sürekli ve ısrarla gündemde tutulma çabasıyla hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasını ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamaları şiddetle reddediyor ve kınıyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, adliyemizdeki tüm fedakâr çalışanlarımızın 2022 yılı bütçesinden beklentileri bulunmaktadır. Öncelikli olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda adalet hizmetleri sınıfının oluşturulması oldukça büyük önem arz etmektedir. Diğer taraftan, adalet hizmetlerinin yürütülmesinde önemli sorumluluk alan ve özveriyle mesai yapan zabıt kâtibi, mübaşir, emanet memurları, denetimli serbestlik çalışanları, veznedar, icra memurları; icra, yazı işleri ve denetimli serbestlik müdürleri, bilgi işlem memurları, teknik personel ve cezaevindeki hemşire ve sağlık memurlarının da özlük, ekonomik ve mali hakları iyileştirilmelidir. Yine, öncelikle infaz koruma memurlarımızı Plan ve Bütçe Komisyonunda dile getirdiğim -aynı ortamda aynı işi yapan- güvenlik güçlerimizin sahip olduğu özlük haklarına kavuşturabilmeliyiz. Bunun yanı sıra, sözleşmeli infaz koruma memurlarına ve Bakanlık bünyesindeki diğer sözleşmelilere 2022 yılında kadro verilmesi de büyük bir beklentiyi karşılayacaktır. Bununla birlikte, adalet hizmetleri tazminat oranlarının ve ek göstergelerin yükseltilmesi de yerinde olacaktır. Bu kapsamda, Adalet çalışanları da 3600 ek göstergeden mahrum olmamalıdır diye düşünmekteyiz. Yine, infaz koruma memurlarımıza yeterli mesai ücreti verilmesi, yıpranma hakkının tanınması, rotasyona tabi çalışma sisteminin getirilmesi, lojman ve kreş imkânının sağlanması ve en önemlisi emekli olduklarında yeterli emekli maaşı alabilmelerini de sağlayabilmeliyiz.

Değerli milletvekilleri, Yargıtay ve Danıştay üyeliğinde görev süresi on iki yılla sınırlı olduğundan altı yıl sonra yüksek yargı üyelerinin yarısı ve en kıdemlileri emekli olacak ve kürsüye dönmek zorunda kalacaklardır. Deneyimli ve kıdemli Yargıtay ve Danıştay üyelerinin ayrılmaları yargıyı olumsuz etkileyecektir. Yüksek yargı üyelerinin en verimli oldukları dönemde ayrılmaları yargıyı olumsuz etkileyecektir diye söylemiştik. Bu sebeple, yüksek yargı üyelerinin görev sürelerinin on iki yıldan daha uzun bir süreye uzatılması veyahut da 65 yaşla sınırlanması bu alandaki önemli bir sorunu da çözmüş olacaktır. Yine, tayin, terfi, özlük hakları gibi konularda HSK'ye bağlı olan tetkik hâkimlerinin kadrolarının Yargıtaya geçirilmesi de onları daha güvenceli hâle getirecektir. Böylelikle her yıl çıkarılan kararnamelerle görev yeri değişme tedirginliğini yaşamayacaklardır. Diğer taraftan, Yargıtaya yeni gelecek tecrübesi az hâkimler yerine, tecrübeli hâkimlerin yüksek yargıda çalışmasını sağlayacaktır. Yine, tüm yüksek yargı hâkim ve savcılarının özlük ve mali şartlarının Anayasa Mahkemesi üyeleriyle eşitlenmesi de hakkaniyeti sağlayacaktır. (MHP sıralarından alkışlar)

Saygıdeğer milletvekilleri, Cumhur İttifakı'nın güçlü desteğiyle Sayın Bakanımızın bu önerilerimize kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz. Ayrıca, Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül Bey'i ve Bakanlık bürokrasisini değerli ve başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.

Bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2022 yılı merkezî yönetim bütçesinin milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyor, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)