GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:31.01.2013

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 329 sıra sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Sayın milletvekilleri, bir ülkenin yaşam kalitesi, gelir dağılımı, yoksulluk, suç ve terör ile ilgili sorunları var ise eğitim ile de sorunları var demektir. Dünyada yükseköğretim ve öğrenim, her geçen gün, halkın bütün kademelerine öğrenci ve öğretim üyesi kadrosu ile hızla yayılmaktadır. Türkiye de dünyadaki bu gelişmeye son on yıllık dönemde büyük bir hızla katılmaya çalışmış ve başarılı olmuştur. Artık, 21'inci yüzyıl Türkiyesi'nde, araştırma ve geliştirmeye yani AR-GE projelerine dönük üniversitelerimizin kurulması büyük önem arz etmektedir çünkü önümüzdeki yıllar, ülkelerin bilim, ilim ve teknoloji alanında yarıştığı yıllar olacaktır. Hızla değişen dünyanın teknolojisini ve inovasyonunu yakalamak, gelişen ve büyüyen Türkiye'de, katma değeri yurt içinde kalan ve verimi yüksek üniversiteler ile mümkün olacaktır. Bu büyümeyi rakamlarla ifade edecek olursak, 2003 yılında, 53'ü devlet üniversitesi, 24'ü vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 77 üniversitede yaklaşık 2 milyon civarında öğrenci öğrenim görmekteyken, AK PARTİ hükûmetleri döneminde bu sayılar, devlet üniversitesi olarak 103'e, vakıf üniversitesi olarak 65'e çıkmış olup, toplam 168 üniversitede 4,4 milyon civarında öğrenci öğrenim görmektedir.

Yine, seçim bölgem olan, 27 medeniyete ev sahipliği yapmış, 10 bin yıllık tarihi ve 5 bin yıllık muhteşem surlarıyla Orta Doğu'nun 3'üncü büyük sahabe kenti olan Diyarbakır'ımızda, 1974 yılında, tıp ve fen fakülteleri olmak üzere 2 fakülteyle kurulan ve bin civarında öğrenciyle öğrenim hayatına başlayan Dicle Üniversitesi, bugün 13 fakülte, 4 enstitü, 4 yüksekokul, 9 meslek yüksekokulu, 22 uygulama ve araştırma merkezi, 1 konservatuvar ve yaklaşık 27 bin öğrencisiyle eğitim vermektedir. Ancak her yönden gelişen ve nüfusu 1,5 milyona dayanan Diyarbakır ilimize, mevcut olan Dicle Üniversitesi yetersiz kaldığından, kurulması düşünülen Selahaddin Eyyubi Üniversitesi daha fazla gencimize eğitim imkânı sağlayacaktır. Amacımız, hem yükseköğretime olan talebi karşılamak hem de bilginin ve teknolojinin üretildiği, paylaşıldığı üniversiteler aracılığıyla dünya ile rekabet edebilen gençler yetiştirmektir.

Selahaddin Eyyubi, 1174-1193 yılları arasında Kahire'de hüküm sürmüş olup dinî dersler, sanat ve ilimle uğraşmıştır. Selahaddin Eyyubi'nin biyografisini yazan Al-Wahrani, onun, öklid geometrisi, astronomi, matematik ve aritmetik konularında uzman olduğunu belirtmektedir.

Değerli milletvekilleri, böyle önemli bir şahsiyetin adıyla açılacak olan Selahaddin Eyyubi Üniversitesi Diyarbakır için yükseköğrenim alanındaki ilk özel yatırım olup bölge insanının etkili ve anlamlı bir çıkışı, örnek ve öncü bir aksiyonudur. Selahaddin Eyyubi Üniversitesi sadece bölge gençleri için değil, Türkiye ve yakın coğrafyanın gençleri için de bir cazibe merkezi olmayı amaçlamıştır.

Bu arada bir soru soruldu. "Bugüne kadar niye `Selahaddin Eyyubi' adı bir üniversiteye verilmedi?" dendi. AK PARTİ hükûmetleri döneminde, değerli büyüklerimizin kıymetli adlarının üniversitelere verilmesi bir gelenek hâlini aldı. "Selahaddin Eyyubi" adının bugün verilmesi de yine AK PARTİ iktidarına nasip olmuştur, bununla da gurur duyuyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu vesileyle, açılacak vakıf üniversitesinin şehrimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Eronat.