| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 08.12.2021 |
AHMET ŞIK (İstanbul) - Herkese merhaba.
Soylu'yla A Haber yayını bitti, şimdi, biraz hakikatleri konuşacağız. Türkiye, aylardır Sedat Peker'in ifşa ve itiraflarını konuşuyor; hazır muhatabı da burada, birkaç kelam etmek istiyorum.
Peker'in ifşalarına göre, Türk Ceza Kanunu'nun 51 ayrı maddesi tam 360 kez ihlal edilmiş yani 360 kez suç işlenmiş. Peki, açılan soruşturma sayısı kaç? Sadece 1, Kutlu Adalı'nın katledilmesiyle yani AKP dönemine ait olmadığı için raftan indirilen bir suç dosyasıyla ilgili, geri kalan 359 suçla ilgili hiçbir şey yapılmamış; Türkiye yargısının rezilliği bundan daha iyi anlatılamazdı.
SALİH CORA (Trabzon) - Ne zaman oldu o?
AHMET ŞIK (Devamla) - Peker'e "yalancı" diyorsunuz ama halk size değil, "mafya" dediğiniz kişiye inanıyor. Hâlbuki, aklanma fırsatı elinizde. Gelin, hemen bir Meclis araştırması komisyonu kuralım, kimin yalan söylediği ortaya çıksın ama siz hakikatin ortaya çıkmasını istemiyorsunuz; nedeni malum. Zaten geçmişte AKP'nin resmî mafyası olduğunu hatırlatan Peker de "Ben ancak bir suç örgütünün üyesi olabilirim." diyerek esas çetenin kim olduğunu söylüyor; işte o çete bu haritada.
Çoğu Soylu'yla ilgili olan suçlamalara karşı Bay Bakan, söylenenlerin yalan olduğunu iddia etti; yandaş medyaya çıktı, kendi sordu, kendi yanıtladı, bir de tehditler savurdu ama Peker'e değil, hakaretler edip "Hesap sormazsam namerdim." dedikten sonra katıldığı AKP'yi, sizleri tehdit etti. Çünkü korkudan kaynaklı tehdidin kime, niye yöneldiği hiçbir zaman tesadüf değildir.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen işine bak, işine!
AHMET ŞIK (Devamla) - Bir İçişleri Bakanı düşünün ki, mafyanın suçlarını engellemesi gerekirken mafya çıkmış, İçişleri Bakanının suçlarını ifşa ediyor. Peki, Bay Bakan ne yapıyor? "Bana kaybettirirseniz ben de size kaybettiririm." diyor.
SALİH CORA (Trabzon) - Sen, devlete "terörist" dedin!
AHMET ŞIK (Devamla) - Nasıl yapıyor, kime söylüyor; gelin, size hatırlatalım. Patlayan bombalardan, çetelerden bahsedip kendisinden önceki İçişleri Bakanı Efkan Ala'yı suçluyor.
Mafya lideri Salifov'un serbest bırakılmasında, bir vekilinizin babası olan Mehmet Ağar'ın parmağı olduğunu söylüyor.
Peker'le ilgili soruşturmanın bekletildiğini, ancak talimat vermesi üzerine başlatıldığını söyleyerek, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ı suçluyor. Çünkü pelikan ekibinin adamı olarak bilinen Mustafa Çalışkan işe karışınca, sırtını dayadığı Berat Albayrak da oyuna dâhil olmuş oluyor.
Peker'e resmî koruma verilmesinin sorumlusunun dönemin İstanbul Emniyet Müdürü, şimdiki AKP'li Vekil Selami Altınok olduğunu söyledi, bir de FETÖ'cülükle itham etti.
"Bir siyasetçi Sedat Peker'den 10 bin dolar aldı." diyerek, eski Vekiliniz ve hâlen partinizin yöneticisi olan Metin Külünk'ün adını tartışmaya açtı. Bildiklerini yargıya anlatmayarak da suç işledi, hâlen de işlemeye devam ediyor.
Oğluyla ilgili sorulara "Oğlum üzerinden bir algı yapılıyor bana. Eski bakanların oğlu meselesi... Hani, para sayma makineleri..." karşılığını veriyor. Para sayma makinelerinin kimlerin oğlunun evinden çıktığını siz de çok iyi biliyorsunuz.
Tehditlerine Plan ve Bütçe Komisyonunda da devam etti. Sezgin Baran Korkmaz'la İnan Kıraç arasındaki alacak verecek meselesine dâhil olduğunu, Sezgin Baran Korkmaz'a kaçmasını söylediğini reddetmedi. Bir kumpası boşa düşürdüklerini iddia edip "Devletin bütün kurumlarıyla, yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık." dedi. Devletin en yukarısında kimin bulunduğu hepinizin malumu yani "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgisi ve talimatıyla yapıldı her şey." dedi.
Envanter kayıtları bulunmayan Kaleşnikofların dağıtılmasıyla ilgili soruya "Silah dağıtılması talimatını ben vermedim." dedi. Yani silahlar dağıtılmış ama emri vermemiş. Peki, kim verdi emri? O silahlar kime, niye dağıtıldı, açıklayacaksın.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sen hakikaten sıkıntılı bir adamsın.
AHMET ŞIK (Devamla) - Komisyonda "ByLock'çu vekilleri de konuşalım." dediğini sizler de duydunuz. Fetullahçı çetenin geçmişte iktidar ve suç ortağınız olduğu malum. Hâliyle, byLock'çu vekillerin muhalefet sıralarından değil, AKP sıralarından çıkması kuvvetle muhtemel.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ya, hiç utanmıyor musun bu yalanı söylemeye ya? Kimse söyle!
AHMET ŞIK (Devamla) - İsim vermeden AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş'un öldürülmesinden bahsetti.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kimse söyle!
AHMET ŞIK (Devamla) - Kimdir Ahmet Kurtuluş?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - İftira atma, kimse söyle!
AHMET ŞIK (Devamla) - Eski bir vekilinizin de adının karıştığı, FETÖ borsası soruşturmasının itirafçısı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - İspat etmeyen şerefsizdir!
AHMET ŞIK (Devamla) - Bakan kendi çalıp söylediği televizyon programlarından birinde "Azdan az, çoktan çok gider." dedi.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kimse söyleyeceksin, iftira atmayacaksın!
AHMET ŞIK (Devamla) - Bu sözleri en sık kullananın Erdoğan olduğunu akılda tutarsanız sevgili Bakanınızın kimi tehdit ettiği de ortaya çıkıyor. Zaten bu tehditle amacının hasıl olduğu, hâlâ "Bakan" sıfatıyla şurada oturmasından belli. Zira, güce sahip olanla o güce biat edenlerin menfaatleri arasındaki denge bozulursa savaş da kaçınılmaz oluyor ve haysiyetten yoksunlaşanın kötülüğünün de sınırı olmuyor. Mevlâna böylelerine şöyle seslenir: "Ey zulümle kuyu kazan, kendi kuyunu kazıyorsun, bari boyunca kaz." Böyle gelmiş olabilir ama böyle gitmez, gitmeyecek ve o gün geldiğinde sadece yaptıklarınızın ve konuştuklarınızın değil, yapmadıklarınızın ve sustuklarınızın da hesabını vereceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sen git Beyoğlu'ndaki kafelere.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
AHMET ŞIK (Devamla) - Doğrunun yanında duramıyor olabilirsiniz ancak yanlışın, yalanın, riyanın, suçun ve suçlunun yanında durmayın çünkü hakikati söyleyerek haklı olmanın gücü, iktidara tapınmanın gücünden daha uzun sürer.
Burada, hakkı ve haddi olmadan hesap soracağını iddia etti ya, ben kimden hesap sorulacağını, niye sorulacağını söyleyeyim: KHK'yle işten attıklarınız için hesap vereceksin. Çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden, evde saç kurutma makinesini açıp yoksulluktan ısıtamadığı çocuklarının kahrıyla intihar eden annenin hesabını vereceksiniz. (HDP sıralarından alkışlar) Bir sokakta resmî ve sivil faşistlerce katledilen Ali İsmail Korkmaz'ın, Berkin Elvan'ın, Oğuz Arda Sel'in, Medeni Yıldırım'ın, Kemal Kurkut'un, işkencede katlettiğiniz Servet Turgut'un hesabını vereceksiniz... (HDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şık, süreniz tamamlandı.
AHMET ŞIK (Devamla) - Nefret öznesi hâline getirdiğiniz LGBTİ+'ların, gençliğini, geleceğini çaldığınız gençlerin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Hadi oradan, hadi!
BAŞKAN - Sayın Şık, süreniz tamamlandı.
AHMET ŞIK (Devamla) - ...umudunu gasbettiğiniz, gülüşünü çaldığınız gençlerin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Şık, yerinize lütfen...
AHMET ŞIK (Devamla) - ...talanla yok ettiğiniz doğanın, betona gömdüğünüz ormanların, kuruttuğunuz derelerin hesabını vereceksiniz ve sen yargılanacaksın çetenle birlikte! (HDP ve CHP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler)