GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:22
Tarih:23.11.2021

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İcra ve İflas Kanunu'na dair teklifin 24'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum lakin dün Dünya Çocuk Günü'ydü, yarın da Öğretmenler Günü. Çocuktan öğretmene giden ve yüreği çocuk, beyni öğretmen olan bir insan olarak elbette ki Dünya Çocuk Günü ve Öğretmenler Günü hakkında konuşacağım çok doğal olarak.

20 Kasım 1989'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi, 14 Ekim 1990'da Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından 17, 29 ve 30'uncu maddelere çekince konularak kabul edilmiştir Sayın Başkan. Bu çekince kalkmış mıdır, devam ediyor mu, soruyorum; bir.

İki: 27 Ocak 1995'te Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir ama niye bu 17, 29 ve 30'uncu maddelere çekince konulmuştur? Şunun için: Çünkü 17, 29 ve 30'uncu maddelerde "Ülkenizde yerelde yaşayan farklı dil, etnik yapı ve inanç gruplarına sahip çocuklar varsa bunların eğitim, inanç ve benzeri gibi temel insani hak ve özgürlüklerini karşılamak zorundasınız." diyordu ve Türkiye Cumhuriyeti devleti 17, 29 ve 30'u kabul etse Kürt, Arap, Roman ve benzeri halklara sahip çocukların dilini, kültürünü ve inancını kabul edecekti. Bundan dolayı bu maddelere çekince koydu ve bu maddeler hâlâ böyle duruyor mu? Bu çekince devam ediyor mu, etmiyor mu?

Üçüncüsü: Değerli arkadaşlar, 24 Kasım 1981 size neyi hatırlatıyor? 24 Kasım 1981, Kenan Evren tarafından Öğretmenler Günü ihdas edilmesidir. Öğretmenler Günü, cumhuriyetin kuruluş yılına ait bir uygulama, bir armağan falan değildir. Kenan Evren tarafından 24 Kasım 1981'de uygulamaya konulmuş bir gündür. Peki, bu Kenan Evren öğretmenlere, eğitimcilere, demokrasiye, insan hak ve özgürlerine karşı suç işleyen birisi olarak nasıl olur da öğretmenlere böyle bir gün armağan eder? İşte, işin ağır çelişkisi de burada. Ve buna rağmen velev ki bugün oldu ve öğretmenler bunu kutluyor -uzunca bir zamandan beri söylüyorum, daha geçen gün de bu kürsüden söyledim- Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri, Sayın Millî Eğitim Bakanı, Sayın Millî Eğitim Komisyonu Başkanı; 24 Kasıma dair hazırlığınız nedir Allah aşkına, nedir? "Öğretmen çok iyidir." "Öğretmen sevgilidir." "Öğretmen bir tanedir." "Öğretmenlik mesleği kutsaldır." gibi övgülere dayalı boş methiyeler.

Peki, bunu şöyle donatamaz mıydık? 3600 ek gösterge gibi, efendim, sözleşmeli öğretmen gibi, efendim, başka başka uygulamalar gibi şeyleri kaldırıp bütün öğretmenler için öğretmenlik meslek yasasında tanımlanmış bir yapı ve 24 Kasımda bütün öğretmenlere bugün anısına 1 maaş ikramiye yapamaz mıydık? Yapamıyoruz. Niye? Çünkü üç ayda yüzde 40 yoksullaştık, yüzde 50 yoksullaştık; dolar 15 lira oldu. Sevgili çocuklar, sevgili öğretmenler; cebimizden gitti, maaşımızdan gitti, ekmeğimizden gitti, emeğimizden gitti ve Hükûmet doğal olarak diyor ki: "Nerede? Yok ki vereyim."

Şimdi böyle bir şeyde sevgili öğretmenler, Türkiye'yi var eden değerler aşkına; demokrasi, insan hakları ve özgürlükler aşkına; Türkiye halkları aşkına, demokrasi aşkına, insan hak ve özgürlükleri aşkına yarın mesleğinize, emeğinize, öğrencilerinize, eğitim hakkına sahip çıkalım; Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne sahip çıkalım ve 17, 29, 30'uncu maddelerin de uygulanması ve bu hak ihlalinin ortadan kaldırılması ve çocuklara karşı sistematik suçun son bulması için bir şey yapalım; zira, öğretmenlik bir şey yapmaktır, öğretmenlik emek sunmaktır; öğretmenlik yeniyi, güzeli, olgunu, insan için, toplum için, doğa için, kâinat için, hak ve hakikat için olanı her şeye rağmen, yokluğa rağmen bulup ortaya çıkarma ve insanlığın hizmetine sunabilme becerisidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Kemal Bey.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu anlamda, evet, yarın Öğretmenler Günü kutlaması olacak. Dedim ya dün Çocuk Hakları Günü'ydü, yarın Öğretmenler Günü ve bu ikilemde hem çocukların hem öğretmenlerin istismar edildiği, hak ihlaline uğradığı bugünde, bakınız, geliniz, bütün parti grupları olarak öğretmenlerimize; bizi bu sıralara getiren, bize bu değerleri, bu konuşmaları, bu üretimleri yapma becerisini kazandıran öğretmenlerimize karşı bir sorumluluk olması ve geleceğimizi var eden çocuklarımıza karşı, var etmeye çalışan çocuklarımıza karşı bir sorumluluk olması anlamında hem Çocuk Hakları Günü'ne hem Öğretmenler Günü'ne dair borcumuzu ödeyelim ve yapmamız gerekeni yapalım diyorum, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)