GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:21.10.2021

MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi ve ekran başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Tunceli'de gerçekleştirilen Eren-7 Operasyonu'nda çıkan çatışma sonucu Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu şehit olmuştur. Sözlerimin başında, şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.

Değerli milletvekilleri, kooperatif kuruluşları görüşülmekte olan bu kanun teklifini uzun zamandır beklemekteydi. Uzun yıllardır üzerinde çalışılan taslak metin bugün yasalaşmak üzere Genel Kurul gündemine gelmiş bulunmaktadır. Sektörün öne çıkan sorunlarının çözümü ve aynı zamanda gelişiminin önünün açılması üzere hazırlanan bu teklifin yasalaşması durumunda vatandaşlarımıza ve sektörümüze hayırlar getirmesini sözlerimin başında ifade etmek isterim.

Değerli milletvekilleri, kooperatifçilik gerçek manada Türk milletine uzak bir teşkilatlanma yapısı değildir. Bugünkü modern ismiyle ilk bakışta yabancı olsa da sosyal hayata etkisi üzerine bakıldığında kooperatiflerin kültürümüzün bir parçası olan Ahilik ve lonca teşkilatlarının devamı niteliğinde olduğunu görmek mümkündür. İmece kültürümüzün modern dünyadaki yansıması olan kooperatifçilikte, üzülerek belirtmek isterim ki gelişmiş ülkelerin oldukça gerisindeyiz. Avrupa'da kooperatifçiliğin bir kültür hâline dönüştüğünü ve özellikle dar gelirli ve üreten kesim için muazzam fırsatlar oluşturduğunu söyleyebiliriz. Gerek yakaladıkları üye sayısı ve gerekse oluşturdukları ekonomik büyüklük göz önüne alındığında bu teşkilatlanma modelinin Avrupa'da önemli bir yere geldiği görülmektedir. 5 kişiden 1'inin kooperatiflere üye olduğu Avrupa'da bu sektörün yakaladığı ekonomik büyüklüğün 1,5 trilyon avroya ulaştığını görüyoruz. Ülkemizde ise Avrupa'dan çok daha derin köklere sahip olan bu kuruluşlar cumhuriyetle birlikte yasal bir zemine oturtulmuş ve gelişimi için önemli adımlar atılmıştır. Bugün ülkemizde geldiğimiz nokta itibarıyla 3 farklı bakanlık oluruyla faaliyet gösteren toplamda 60 bin civarında kooperatif ve bu kooperatiflere üye 6 milyon vatandaşımız bulunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, ürün ya da hizmet arzını kontrol ederek piyasa dengesini kontrol etmeye yarayan kooperatifler, konuttan sağlığa, bankacılıktan sigortacılığa ve en önemlisi de tarımdan hayvancılığa kadar pek çok alanda hizmet veren kuruluşlardır. Kırsalın kalkınması, tekelin önüne geçilmesi ve özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın ekonomik refaha ulaşması için son derece önemli olan kooperatiflerle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi yaptığı çalışmalar ve yayınladığı eserlerle hep öncü rol üstlenmiştir. Partimizin kurucu lideri merhum Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş tarafından 1964 yılında yayınlanan ve önce Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, ardından da Milliyetçi Hareket Partisinin temelini oluşturan "Dokuz Işık" adlı eserin "Köycülük" başlığı adı altında bu konu esaslı bir şekilde incelenmiş ve çözüm yolları eserde tek tek ifade edilmiştir. Türk devletini koruyabilmek, millî bir ülkü etrafında birleştirmek, Türkiye'nin hızla kalkındırılmasını, bunun yanı sıra büyük olmayı, büyük düşünmeyi, büyük ülkü sahibi olmayı ve manevi yüceliği hedef, çare ve metot olarak gösteren, Türk milletini her alanda refaha kavuşturmak üzere izlenmesi gereken yol haritası niteliğinde ve her maddesi uzun bir gözlemle, üzerinde kafa yorularak hazırlanmış olan "Dokuz Işık" adlı eserde şüphesiz, köylülerimizin durumuna ve onların kırsalı terk etmeden yerinde kalkınmasına önemli bir yer ayrılmıştır.

Bakınız, bu "Köycülük" başlığı altında ta 1964 yılında Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in köylü ve yine, köylünün kırsalda kalkınmasıyla ilgili ifade ettiği bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum: "İnsanımızın tüketim iktisadından ziyade üretim iktisadına önem vermesi gerekmektedir. Kooperatifçiliğin memleketimizin ve milletimizin özel durumlarına göre ayarlanarak halkımızı üretim ve tüketim birlikleri hâlinde teşkilatlandırmak gerekir. Tarım siyaseti, tarımdaki imkânları değerlendirecek ve sınırlayıcı faktörleri ortadan kaldıracak şekilde tespit edilmelidir. Tarımdaki bünye bozukluğu ıslah edilmeli ve iktisaden yaşayabilir işletmeler kurulmalı; bunlar bünye ıslahatında temel unsur olarak kabul edilmelidir. Kooperatifleşme tarım reformunun tamamlayıcı bir unsurudur. Tarım işletmeciliği teknoloji, sermaye ve pazarlama ister. Küçük çiftçilerin ya da köylülerin bunu tek başına başarmaları mümkün değildir. Bunlar, yalnız, birleşme ve dayanışma yoluyla gerçekleşebilir. Kooperatifçilik geliştirilmeli ve çiftçinin kooperatiflerde aktif görev alması temin edilmeli. Merkez köy olarak geçen köylerde kooperatif birlikleri kurularak yakın köyler birleştirilmelidir."

Bakınız, 1964 yılından yani bundan tam elli yedi yıl önce köylümüz ve dar gelirliler için Milliyetçi Hareket Partisi tarafından ortaya koyulan vizyon bugün hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Köylüsü memnun ve kırsal kalkınmasını tamamlamış olan bir millet hayaliyle yarım asırlık siyasetini devam ettiren Milliyetçi Hareket Partisi bundan sonra da kırsal kalkınma ve köylüsünün memnuniyeti için çalışmalara devam edecektir.

(Gürültüler)

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Sayın Başkanım, sesten ve gürültüden dolayı konsantre olamıyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatibimiz sizi bekliyor efendim. Sayın milletvekilleri...

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Arkadaşlar, burada konuşma yapıyoruz, müsaadenizle...

BAŞKAN - Sayın Hatip...

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Buyurun, oturun efendim, devam edeyim ondan sonra.

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Hatip.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Bu manada, bugün görüşülmekte olan kanun teklifi üzerine görüşlerimizi de kısaca belirtmek istiyorum. Öncelikle, kadın ve engelli vatandaşlarımızın kooperatif çatısı altında daha fazla aktif rol alması için onlara sağlanacak pozitif ayrımcılığı olumlu bulmakla beraber, genç kardeşlerimizin de bu pozitif ayrımcılık kümesine dâhil olmasının yerinde olacağını düşünüyoruz. Öyle ki tarımla uğraşan çiftçilerimizin yaş ortalaması giderek artmakta, bir diğer ifadeyle genç nüfusun tarıma olan ilgisi azalmaktadır. Genç kardeşlerimizin tarıma yönelmesi açısından özendirici olacağını düşündüğümüz kooperatiflerin kurulması aşamasında tescil ve ilan ücretleri ile yıllık aidatların vergi, sigorta gibi giderlerden muaf tutulması ideal olacaktır.

Kooperatiflerin daha da şeffaflaşması açısından önemli olduğunu düşündüğümüz bir diğer yenilik ise Ticaret Bakanlığı tarafından uygulamaya geçirilecek olan Kooperatif Bilgi Sistemi'dir. Bu sayede, kooperatiflerimizin gelir gider hesapları, bilanço ve denetçi raporları elektronik ortamlarda görülecektir. Bu bilgi sistemi sayesinde ayrıca kooperatif seçimleri sırasında sıkça karşılaştığımız hazırun listesine ulaşma sıkıntısı da ortadan kalkmış olacaktır.

Kooperatif kültürünün daha da yaygınlaşması için önemli olduğunu düşündüğümüz bir diğer gelişme ise kooperatiflerin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kooperatifçilik konusunda daha nitelikli bilgiye sahip olmaları, daha profesyonel şekilde görevlerini yerine getirebilmeleri amacıyla seçildikten sonra kooperatifçilik eğitimi alma zorunluluğu getiriliyor olmasıdır.

Diğer bir konu, dış denetim konusudur. Kooperatifçilik sisteminde güvenin tesis edilmesi, bu güvenin artırılması için profesyonel bir denetim mekanizmasının oluşturulmasını faydalı buluyoruz. Kooperatiflerin büyüklüğüne göre -üye sayısına, cirosuna, hesaplarına- bunlarla ilgili bir kademelendirme söz konusu olması, doğrusunu isterseniz, yine bu kanun teklifi içerisindeki en önemli unsurlardan biridir. Ülkemizde kamu kaynağı kullanan Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet ile Tarım Kredi Kooperatifleriyle ilgili düzenlemeleri de önemli buluyoruz. Bu kooperatifler ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyan kişileri ortaklığa kabulden kaçınamayacaktır. Düzenlemeyle, yönetim kurulunca ortaklık şartlarını taşıdığı hâlde ortaklığa kabul edilmeyen ve bu nedenle finansmana erişemeyen esnaf, sanatkâr ve çiftçilerimizin mağduriyetinin önüne de geçilmiş olacaktır. Kamu kaynağı kullanan kooperatiflerle ilgili ikinci düzenleme de üst üste iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapanlar aradan bir seçim dönemi geçmedikçe bu görevlere tekrar seçilemeyecektir. Burada da demokratik kültürün yerleşmesi, kişiye bağlı değil, kurumsal bir yapının oluşması, yönetimde dinamizmin getirilmesi açısından önemlidir.

Değerli milletvekilleri, sözlerime son vermeden önce, çiftçinin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borcu hayli yükselmiş durumda ve bu borç karşısında vatandaşlarımız bizlerden yeni bir düzenlemeyle yapılandırma talep etmektedir.

Yine, son söz olarak da Hatay ilimizle ilgili bir hususu burada dile getirmek istiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan bir düzenlemeyle zeytinyağı işletme tesislerinin üç fazlı çalışmadan iki fazlı çalışmaya geçmeleri istenmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Kaşıkçı.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Bu manada, Hatay ilimizde toplamda 103 tane zeytinyağı işletme tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerin 57 tanesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının istediği gibi kendisini dönüştürmüştür ancak 46 tane tesisimiz bu dönüşümü maalesef yapamamıştır. O yüzden tam da zeytin hasadının başladığı bugünlerde bu 46 tesisimizin dönüşümünü sağlaması için bizler Bakanlığımızdan dört ay gibi kısa bir süre uzatımı verilmesini ayrıca talep etmekteyiz.

Ben tekrardan bu kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)