| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
AK PARTİ GRUBU ADINA YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi şahsım ve grubum adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli milletvekillerim, sözlerime başlamadan önce bu hafta Mevlid-i Nebi Haftası, onun için ben konuşmamı bu anlamda biraz daha sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde yapmayı değerlendiriyorum. Bu hafta, Peygamberimiz'e bir vefa haftası olarak kutlamamız gereken bir hafta. Bir taraftan da, millî teknolojinin üstatlarından, SİHA'ların ve İHA'ların kahramanlarından, bir vatan evladı, gerçekten benim de dostum, ağabeyim Özdemir Bayraktar'ın öbür dünyaya intikali dolayısıyla ona da Allah'tan rahmet diliyorum. O büyük insan, aynı zamanda Karabağ Nişanı'nı Azerbaycan Cumhurbaşkanının elinden almış bir büyüğümüz.
Değerli dostlar, verilen önergenin aleyhinde grubum adına söz aldım. Vakıflar, malumualiniz insanların kendi emeklerinin, kendi kazançlarının, kendi değerlerinin, kendi zenginliklerinin, kendi fikirlerinin kendilerine göre kutsal gördükleri bir gayeye hasredilmek olarak tanımlanır. O nedenle, vakfın kökeninde iyilik vardır, vakfın temelinde sevgi vardır, saygı vardır. Nerede bir şifa varsa, nerede bir yalnızlık varsa orada vakıf devreye girer. Dünyanın ilk vakfı Kâbe'dir, Beytullah'tır. İnsanlar yaratıldığından itibaren yardımlaşmaya bir ihtiyaç duymuş ama bu, değişik toplumlarda, değişik şekillerde tezahür ederken bizim toplumumuzda, bizim milletimizin değerlerinde bir medeniyet olarak kendisine yer bulmuştur. O anlamda, Peygamber Efendimiz'in de vakıf geleneğini başlatmış olması ve vakıf hürriyeti noktasında önemli eserleri değerlendirmiş olması da manidardır.
Değerli dostlar, Selçuklular döneminde vakıf... Nerede bir han, hamam, kervansaray, darülaceze, şifahane, imarhane varsa bunların hepsine Selçukluların el attığını görüyorsunuz. Medreseler... Hangi şehirde yaşarsanız yaşayın eğer bir ulu cami görmüşseniz, bir medrese görmüşseniz ve özellikle taştan yapılan bir eser görmüşseniz -Divriği Ulu Cami'de olduğu gibi- Selçuklu eserlerine tanıklık yaparsınız. Osmanlı zamanında da böyle olmuştur ve bir medeniyet olarak kendisini ifade etmiştir. Batı'ya gittiğiniz zaman, yine bugün Balkanlarda görmüş olduğunuz bütün tarihî eserler vakıflar eliyle yapılmış ve bizim toplumumuza böyle kazandırılmıştır. O nedenle değerli dostlar, biz doğru oturalım doğru konuşalım, günümüze kadar 200 binden fazla Osmanlı vakfı gelmiş, bütün şehirlerimizi, bütün kültürümüzü, bütün medeniyetimizi ihya etmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
YUSUF BEYAZIT (Devamla) - Dolayısıyla Cumhuriyet Dönemi'nde de vakıflar kurulmuştur. Nerede bir vakıf varsa orada mutlaka bir yardımlaşma, bir sevgi, bir saygı, bir düşünce vardır. TÜGVA da bunlardan biridir, kurulan vakıflar da bunlardan biridir.
Ben sözlerimi kırıcı olmaksızın, sadece burada Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini verdiği için onların dikkatine sunmak açısından söylüyorum. İzmir Turizm Tanıtma Vakfı'na, İZTAV'a Sayın Başkanım bir bakmanızı özellikle istirham ediyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bakarız.
YUSUF BEYAZIT (Devamla) - 8 milyon lira para meclis kararıyla İZTAV'A verilmiş ve Belediye Başkanının kardeşi, İZTAV'ın Genel Sekreteridir; danışmanı da oranın aynı zamanda müdürüdür, vakıf müdürüdür. En son Sayıştay bu dosyayı çıkardıktan sonra Genel Sekreter istifa etmiştir, 8 milyon lirayla ilgili de 1 milyon 200 bin lira Sayıştay tarafından zimmet olarak çıkartılmıştır ama ben vakıfların desteklenmesinin, vakıfların hakikaten korunmasının önemli olduğunu duyuruyor; hepinize saygılar sevgiler sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)