GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Malatya Pütürge'de deprem sonrası halkın yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:5
Tarih:12.10.2021

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Cahit Başkan, grubunuzun İsmet Uçma Vekilden dolayı başı sağ olsun; Hak rahmet eylesin, Uçma ailesinin başı sağ olsun.

Değerli milletvekilleri, bu sabah Antalya'da SYKP Parti Meclis Üyesi Taylan Sönmez, Halkevleri Şube Başkanı Gürkan Gülseven, yöneticisi Ebru İntibay ve Türkiye İşçi Partisi İl Yöneticisi Enes Keskin hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Bunun hukukla hiçbir alakası yok, bir an önce bu arkadaşlarımız serbest bırakılmalı.

Evet, geçen hafta Malatya, Adıyaman illerine yaptığımız gezide -bu arada, ben Antalya Vekiliyim ama Malatyalıyım, uzun süredir Malatya'da kalmıyorum- Malatya'nın Pütürge ve Arguvan ilçelerinde çeşitli incelemelerde bulunduk. Malatya Pütürge'de 24/1/2020 tarihinde meydana gelen depremden sonra iki kış geçmesine rağmen depremzedelerle ilgili çok ağır sorunlar var, önlem alınmamış. Ağalar Mahallesi ile Hatip Mahallesi'nde yapılan incelemede, hafif hasarlı, ağır hasarlı veya hasarsız tüm evler için yıkım kararı verilmiş, evlerin kapısına şu yazı asılmış -ben bu yazıyı bir evin kapısından aldım, bu, tebligat güya- ve "Bir an önce evlerinizi boşaltın." diye uyarıda bulunulmuş; boşaltılmayanlar da Çevik Kuvvet marifetiyle boşaltılıyor. Bu insanlara konut, bu insanlara barınma, bu insanların yaşam hakkı, bu insanların hayvanları ve benzeri şeylerinin hiçbiri dikkate alınmıyor ve bu insanların... Bakınız, Yaşar Akgün, Basri Katılmış, Sadık Aslan, Bedir Özyaman, Perihan Alper, Hüseyin Şarmat, Demir Şen, Mehmet Selçuk, İskender Doğan, Serpil Keserci, Ahmet Biratlı, Ömer Güleryüz, Yücel Taşan, bunlar bire bir görüştüğümüz insanlar ve diyorlar ki: "Depremzedelere ödenen, beyan edilen ücretler, paralar bize ödenmedi. Bize konut yapımı konusunda herhangi bir destek yok ama 'Bir an önce konutlarınızı boşaltın, gidin.' deniyor."

Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim Malatya'da en ağır beddua "Evin başına yıkıla."dır. Şimdi, evini başına yıkmaya çalışıyorsunuz insanların, buna bir çözüm bulunması lazım. Geçen hafta bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Basın Toplantı Salonu'nda bir basın toplantısıyla açıkladım, duyulmadı, "Bir de gelip burada söyleyeyim bari." dedim, duyulur mu bakalım. Hani Nasrettin Hoca hastaymış, fukara, yatakta inliyor, kimse duymamış; pencereye çıkmış inliyor, gelip geçen "Hoca, ne inliyorsun, git içeri yat." diyormuş. Olmamış, bakmış, dama çıkmış, damdan inlemeye başlıyor don gömlek, gelenler diyormuş ki: "Hoca, tumanla ne yapıyorsun?" "Ya, yatakta duymadınız, pencerede duymadınız, dama çıktım, bari orada duyun." demiş. Şimdi, orada açıkladık duymadınız, buraya geldik, açıkladık, duymazsanız dama çıkacağız.

Dolayısıyla buradan ben Pütürge halkına sevgi ve saygılarımı iletiyorum, değerli arkadaşlar, dama çıkın, damdan söyleyin. Malatya Çevre Platformu, Malatya'da konuyla ilgilenenler dama çıkın, bunu meşru demokratik hakkınızı kullanarak söyleyin; bu bir insan hakkı, bu bir yaşam hakkı, bu bir barınma hakkı ihlalidir. Malatya milletvekilleri, lütfen, bununla ilgilenin.

Başka... Benim köyüm Şotik köyünün yolu yok arkadaşlar, yolu. 2021'de Şotik köyünün yolu yok, yolu. Bakar mısınız, Divriği ve Arapgir'e giden yol kavşağa kadar asfalt, kavşaktan sonra benim köyüme giden yolun asfaltla bir ilgisi yok, stabilize değil, ham toprak. Köyün suyu yok, köyde 3 tane maden arama alanı var. Bakın, Malatya'nın Arapgir, Arguvan, Kuluncak, Yeşilyurt ilçelerinin tamamında yerli yersiz maden aramaları var ve geçen hafta sonu Arguvan'da bir panel yapıldı konuyla ilgili olarak. Malatya Çevre Platformu alana çıkın, meydana çıkın, haklarınızı savunun, dama çıkın, meşru demokratik hakkınızı kullanın; bu bir haktır.

Tabii, Adıyaman'daki tütün sorunu. Adıyaman'da, değerli arkadaşlar, iki türlü tütün ekiliyor: Biri ova köylerde ekilen "Michigan" ve "İzmir tütünü" dedikleri, tütün fabrikalar tarafından alınıyor ama dağ köylerinde ekilen tütün fabrikalar tarafından alınmıyor, yasal bir güvenceye kavuşmamış, böyle bir üretici tanınmıyor. Beş altı ay önce tütüncüler, üreticiler eylem yaptılar, alana çıktılar, polis marifetiyle gidip, 10'unu alıp tutuklayıp hapse koydular. Bu meşru demokratik hakkı savunmak da suç oldu.

Şimdi, dağ köylerinde insanların arazileri yok, 500 metrekarede, bin metrekarede tütün üretiyorlar ve bu ürettikleri tütünü satarak geçimlerini sağlıyorlar, başka bir geçim kaynakları yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Adıyaman'daki tütün üreticilerinin başka geçim kaynağı yok. Adıyaman milletvekilleri, Hükûmet yetkilileri; bir an önce Adıyaman'ın tütün üreticisinin haklarıyla, tütün üreticisinin emeğiyle ilgilenin lütfen. Yaklaşık bir yıl emek sarf eden tütün üreticisi emeğinin karşılığını alamadığı gibi bir de kovuşturmaya, bir de gözaltına, bir de yasal soruşturmaya tabi tutuluyor. Bu ayıptır, günahtır, yazıktır, böyle bir şeyi kabul edebilmemiz mümkün değil.

Malatya Pütürge'deki depremzedeler, Malatya Arguvan'ın köylerinin yolları ve yine Malatya'da Arguvan, Arapgir, Yeşilyurt, Kuluncak, Darende ilçelerindeki gayrimeşru maden aramaları... Yeryüzünde, ne arıyorsak yeryüzünde. Bakın, ne arıyorsak, hayvanat, bitki, nebatat hepsi yeryüzünde, yerin altında bir şey yok arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - O "maden arama" adı altında yapılan doğa tahribatına bir an önce son verilmelidir.

Sevgi ve saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)