| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 31 .03.2016 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Bakan, sizin de söylediğiniz gibi, Türkiye'nin birçok yerinde zorunlu olarak, göçlerden kaynaklanarak insanlar kafalarını soktukları evlerde son derece gayri insani koşullarda yaşamaktadırlar. Yani elektrik yok, su yok, doğal gaz yok, alttaki komşudan, yandaki komşudan insanlar bu ihtiyaçlarını gidermek mecburiyetinde kalıyorlar. Daha önceki dönemlerde bunun çözümüyle ilgili çeşitli kereler imar affı çıkarıldı, birçok insan bundan faydalandı ama şu anda yine, büyük kentler başta olmak üzere, birçok yerde yapılan bu kaçak yapılar sonucunda insanlarımız gerçekten çok kötü koşullar altında yaşamaktadırlar. Gayriinsani bir yaşamı sürdürmek durumunda kalıyorlar.
Şimdi, burada, getirilen bu düzenlemeyle ilgili, bir defa, kentsel dönüşüm alanlarının bulunduğu binalar bu kapsam içerisine alınıyor. Yani, kentsel dönüşüm olmayan yerleri bu kapsamamaktadır bizim anladığımız kadarıyla. Sizin söylemiş olduğunuz kadarıyla da kentsel dönüşüm alanlarının dışında bulunan binalar hiçbir koşulda elektrik, su ve doğal gazdan faydalanamayacaklar. Doğru mudur? Devam edeceğim çünkü konuşmama.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Şöyle, amaç şu: Yani, "Ben elektrik alayım ama bu sağlıksız, ruhsatsız binada yaşamaya devam edeyim." Bunun önüne geçiliyor. Yani, diyoruz ki: "Burada ileride yenileme yapılacak, sen buna rıza göstereceksin peşinen. Bu, sana bir hak doğurmuyor." Ha, orası kentsel dönüşüm alanında da değilse, onun için de kentsel dönüşüm alanına sokma imkânı var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Tamam.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Yani, bunu, bu sorunu çözmek için kentsel dönüşüm alanını belediye de ilan edebilir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da ilan edebilir, burada bir sınırlama yok.
Niye kentsel dönüşüm alanı şartı getiriliyor? Bunun süresiz bir kazanılmış hak doğurmaması ve buradaki ruhsatsız, sağlıksız yapıların ileride daha güzel, daha yaşanılabilir mekânlar hâline getirilmesi için.
MUSA ÇAM (İzmir) - Ama şurada anlaşamadık, yine anlaşamadık...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Ne zaman anlaşacağız?
MUSA ÇAM (İzmir) - Buradaki düzenleme, bizim anladığımız kadarıyla, şu: Şu anda, örneğin İzmir'de -sizin seçim bölgeniz- Karabağlar'da, Gaziemir'de, Aktepe'de, Irmak Mahallesi'nde, Barış Mahallesi'nde, Salih Omurtak Mahallesi'nde, şu anda, gerek Büyükşehir Belediyesi gerekse Karabağlar Belediyesi veyahut da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı orayı kentsel dönüşüm alanı olarak ilan ettiyse o arada, o sınırlar içerisinde bulunan konutların tamamına elektrik, su ve doğal gaz bağlanacak. Doğru mudur?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Doğru.
MUSA ÇAM (İzmir) - Doğrudur.
Şimdi, eğer böyleyse sorun yok ama "Hayır. Bunun da dışına çıkarak başka binalara da, kentsel dönüşüm alanlarının dışında kalan binalara da elektrik, su ve doğal gaz bağlanacak." diyorsanız, o zaman buradaki düzenlemeye uymuyor, onu söylemek istiyorum.
Bu, tamam, kentsel dönüşüm alanlarına giren konutları kapsayacaktır, doğrudur. Burada da şöyle bir açmaz var: Peki, kentsel dönüşüm alanlarına girsin, buna bir itirazımız yok. Kentsel dönüşüm yapılsın, buna da bir itirazımız yok. Ama burada şöyle bir durum var, şöyle bir tehlike var: İnsanlar çok zor koşullar altında ev yapmışlar, aileleriyle orada hayatlarını sürdürüyorlar. Bir noktada, kentsel dönüşümü desteklemekle beraber, çok zor koşullar altında ev yapan bu insanlar müteahhitlerin kucağına atılıyor. Çünkü kentsel dönüşümü zorluyorsunuz, diyorsunuz ki: "Siz buna gireceksiniz. Buna girmediğin takdirde sana ne elektrik var ne su var ne doğal gaz var." Ve insanlara ölümü gösterip sıtmaya razı edeceksiniz, insanları zoraki ve mecburi olarak müteahhitlerin kucağına atacaksınız. İnsanların, şu anda, orada, o mekânda iki katlı veyahut da üç katlı evleri var ise bu zorunluluktan dolayı gidip 60 metrekarelik, 70 metrekarelik bir daireye teslim edip fit edeceksiniz. Bu çok tehlikeli bir iş, bu çok tehlikeli bir iş. Bu, vatandaşı koruyan kollayan bir anlayış değil, bu tamamen vatandaşı götürüp müteahhidin kucağına atmak anlayışıdır ki bu yanlıştır.
İkincisi: Her ne koşullar altında olursa olsun, insanlar kendi iradelerinin dışında, sizin ve bizim iradelerimiz dışında göçmüşler, gelmişler. Şimdi, adam on senedir, on beş senedir oturuyor. Yirmi yıl önce orada bir imar affı olmuş, elektrik, su, doğal gaz olmuş ama yanı başındaki insan bir şekilde bundan faydalanamamış. Şimdi, bu insanlar da mağdur oluyorlar. Yani, eğer yapılacak ise belli bir tarih koyulur, o tarihe kadar yapılmış olan bütün binalara elektrik, su, doğal gaz bağlanır ve isteyen insanlar kentsel dönüşüm alanı içerisinde istedikleri müteahhitlerle anlaşırlar, o bölgede kentsel dönüşüm yapılabilir. Ama bu düzenlemeyle, açık ve net söylüyorum, orada bulunan vatandaşlar zoraki ve mecburi olarak müteahhitlerin kucağına itilecek ve ellerinde bulunan o mütevazı evleri, çoluk çocuğu aynı evde oturan bu insanların ellerindeki evler yok pahasına gidecektir ve sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu uyarımızı da burada yapmayı bir görev biliyorum.
Teşekkür ederim.