AYHAN BİLGEN (Kars) - Teşekkür ediyoruz.

Aslında sorunun büyüklüğü yanında sunum kısa oldu. Gayet özet, iyi bir sunumdu. Şunu merak ediyorum doğrusu: Politik olarak bu dosyaların azalmasını sağlayacak siyasi irade yani Avrupa Birliğiyle ilişkiler dolayısıyla son derece olumlu seyretmiş olabilir ama bazen bürokratik direnç, özellikle güvenlik bürokrasisinde olabiliyor. Yani 90'lı yıllardaki yoğun başvurularla ilgili, yani ben bazı dosyaları daha yakından takip ettiğim için o dönemden biliyorum, yani dışarıda savunulması son derece zor bilgiler güvenlik birimleri tarafından işte Adalet Bakanlığına geliyor. Dolayısıyla da onu dışarıda bir dosya olarak savunmanız neredeyse imkânsız. Yani oradan bir dava kazanmanız, devletin haklı çıkması falan imkânsız. Bu konuda güvenlik birimlerinin tutumunda bir değişim var mı? Bir içselleştirme var mı? Yani bu konsepti algılama, insan hakları perspektifi doğrultusunda devlete de, ülkeye de bunun zarar verdiği algısından hareketle kolaylaştırıcı bir yaklaşım var mı? Çünkü Bakanlığınız aslında iki arada duruyor bu süreçlerde. Dışişleri Bakanlığı bütün platformlarda tepkilere maruz kalan muhatap ama içeriden bürokrasi de size yardımcı olmadığında siz iki yapının arasında bir yerde kalıyorsunuz. Ben bu konudaki değişimi doğrusu merak ediyorum. Yani olumlu bir ilerleme katettik diyebileceğimiz bir tablo var mı acaba?

Bir de, bu soruya ek olarak bir soru sormak istiyorum bununla ilgili. Güvenlik kurumlarına yönelik eğitim programları var mı yani insan hakları mevzuatı, iyileştirmeler konusuyla ilgili?