KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben Komisyon açısından da uzatmamak için -bazı şeyler çünkü biraz daha hukuksal, teknik kavramlar olabilir ama- sadece şunu belirtmek isterim: Ben teknik hukuka hiçbir zaman inanmadım, hukuk aynı zamanda, daha doğrusu en fazla yorum işidir. Yani orada gerçekten insan devreye girer. Ama işte o insanın bir yerde de nasıl bir insan olduğu da önem kazanıyor, o anlamda da siz haklısınız. Çünkü genellikle o insan erkek olduğunda ve hayata da öyle baktığında, o toplumsal rollerle baktığında sizin o dediğiniz boşanma davalarındaki kararlar da, ceza davalarındaki kararlar da farklı olabiliyor. Yani ne yargıçlar cinsiyetsiz ne yargı cinsiyetsiz aslında, öyle bir şey yok.

Ama şunu ifade etmek istedim, siz yanlış anlamayın, ben otuz yıl avukatlık yaptım, avukatlar hakkında söylenen hiçbir lafla ilgili kalkıp da "Avukatlar bunu yapmaz." demedim. Yani hâkimler de bunu yapmaz diye bir şey yok, fırıncılar da bunu yapmaz diye bir şey yok. Bizde kime ne söylenirse herkes hemen "Olmaz." diye şey yapıyor ama gerçekten çok tecrübeli bazen... Ne bileyim, işte sarkıntılıktan tecavüze çevirdiğim bir davada iyi bir karar vermiş bir mahkemenin Yargıtay bozduktan sonra geldiğinde karşımda 3 kadın hâkim ve 1 tecrübeli erkek hâkimin sadece muhalefetiyle o kararın beraatle sonuçlandığını gördüm. Yani bazen bunlar da olabiliyor. "Erkeksileşmiş" derken hani o toplumsal cinsiyet rolleri anlamında söyledim. Yani biraz kadın bakış açısıyla bu toplumda kadınlar nasıl yaşıyor ya da çocuklar nasıl yaşıyorlar aslında, hangi emir komuta zinciri altındalar, nasıl bir irade sergiliyorlara çok fazla bakmadan da sadece "O madde şunu diyor."la karar veremiyoruz