KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben de teşekkür ederim sunumunuz için.

Aslında son bitirdiğiniz yerden belki... "Alman Trafik Kanunu ile bizdeki farklı olabilir mi?" dediniz. Tabii ki zihniyetler farklı. Yani, örneğin bekâreti bir tabu olarak bu kadar en tepelere çıkardığınızda ve genç kadınların hayatını zindan ettiğinizde -aynı şekilde erkeklerin de tabii- sonunda olacak olan ancak bir cezalandırma sistemidir. Gençlere düşman bakan, gençleri düşman gibi gören, aslında gençlerin gerçekten sosyalleşmesi ya da spor olsun, başka etkinlikler olsun, onlara yönelik herhangi bir şeyi düşünmeyen bir toplumda maalesef daha çok her şey ceza sistemi üzerine kuruluyor. O anlamdaki düşüncelerinize ben de çok katılıyorum. Cezaların artırılmasıyla ya da "Hemen yeni bir yasa çıkaralım, yeni bir kanun çıkaralım."larla herhangi bir şeyin değişmeyeceğine inanıyorum.

Bir şey eklemek istiyorum: Evet, kürtajda çok ciddi sorunlar var şu anda. Aslında yasal sınırlar içinde dahi, biraz da bu anlayış nedeniyle -yine az önce söz ettiğim- hastanelerde dahi kadınlar engelleniyor ve hakikaten böyle bir baskı altında kendilerini hissettikleri için de o sınırlar içerisinde kürtaja dahi gitmekte zorlanıyorlar. Buna karşı olabilirsiniz, olmayabilirsiniz, bilmiyorum. Ben kişisel olarak çok sayıda çocuğum olsun isteyen bir insandım, hayatım keşke buna elverseydi ama tek oğlum var. Kadınlar "Benim bedenim, benim kararım." diyor ve buna da kesinlikle saygı duymak gerektiğini düşünüyorum.

103/2'yle ilgili belki Devrim Hoca da konuşacaktır çünkü siz dediniz ki "Bununla ilgili bir tartışma açılırsa." diye. Şimdi, orada çok tehlikeli bir noktada duruyoruz sanırım. Hâlen yeni bir düzenleme olmadığı için mahkemeler istismarla ilgili olarak ceza vermek yerine bu düzenlemeyi bekliyorlar. Bu da aslında şu anda çocuk istismarını basbayağı ortada bırakmak gibi bir şey. Biz burada bir komisyonda çalışıyoruz ama bir yandan da sanki çocukları, en azından bunun faillerini cezalandırma anlamında ortada bırakıyoruz.

İkinci bir tehlike, zaten bence Anayasa Mahkemesi kararından sonra da adım adım olan gelişmeler gibi bunlar çünkü Adalet Bakanının o konuda açıklaması var "Bununla ilgili yeni bir düzenleme yapacağız." diye. Bir komisyon kuruldu -Deniz Hanım da, hatta başka üye yok herhâlde, var mı, bilmiyorum- Aile Bütünlüğünün Korunması, Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu. Biz buna şu anlamda çok karşı çıktık: Boşanmaların araştırılması, önlenmesi değil; aslında araştırılması gereken gerçekten aile içerisinde ne oluyor? Şiddet, özellikle kadınlara, çocuklara yönelik şiddet, bunun araştırılması, bunun nedenlerinin, sosyolojik bulgularının ortaya konması lazım diye. Ama, şimdi, bu Komisyondan bir rapor çıktı, pek çok açıdan tehlikeler var ama özellikle bu Komisyonu ilgilendireni söylersem... Evet, cinsel istismar suçu sonucunda olsa bile, birlikteliklerde beş yıl beraberlik söz konusu olursa -sorunsuz bir beraberlik- ondan sonrasında herhangi bir cezai durum olmayacak. Hepimiz "Fatmagül'ün Suçu Ne?" filmini hatırlıyoruz.

BAŞKAN - Bu raporda öneri kısmında mı yer aldı bu?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Evet. Vedat Türkali'nin filmini...

BAŞKAN - Yalnız, rapor kesinleşti mi? Meclise sunulmadı herhâlde? Sunuldu mu?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sunuldu, basında masında her yerde yer aldı.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bir sürü konu basında yer alıyor ama raporda, size verilen metinlerde...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yo, yo, ben raporu okudum. Komisyon üyelerinden...

BAŞKAN - Dağıtıldı mı üyelere?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tabii, tabii.

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Ben size şerhli derken o konuya da değindim.

BAŞKAN - Evet, anladım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yani, bilerek söyledim Yılmaz Bey.

BAŞKAN - Yani, dağıtıldı üyelere değil mi, onu soruyorum ben?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) -Tabii, tabii.

BAŞKAN - Bizlere gelmedi, onu söylüyorum.

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Üyelere dağıtıldı.

BAŞKAN - Üyelere taslak rapor dağıtılmış olabilir belki.

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Taslak raporlarda, bize gelen taslak raporlarda...

BAŞKAN - Filiz Hanım, tamamlasın.

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Yani, aslında önerileri değiştirilecek mi bilmiyorum ama biz şerhlerimizi ona göre... O şerhler, o şekilde...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yani, dünden bugüne değiştirilmediyse değiştirilmedi. Ben de taslak raporu okudum.

BAŞKAN - Yok, Komisyon şöyle yapıyor Filiz Hanım...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Dirayet Taşdemir, bizim arkadaşımız, Komisyon üyesi. Bu konuya ilgili olduğum için, özellikle de zaten, yıllarca kadın örgütlerinin mücadelesiyle kazanılmış haklar geri alınıyor diye herkes bu konuda isyan ettiği için... Ki ben de Mor Çatı'nın kurucularından biriyim, ki o Komisyona yıllarca bu alanda çalışmış Mor Çatı bile çağrılıp dinlenmemiş, bu da ayrı bir ayıp diye düşünüyorum ama bu Komisyonun değil tabii, başka bir komisyonunun ayıbı. Fakat, raporda...

BAŞKAN - Orada şeyi soruyorsunuz yani beş yıl...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben şimdi insicamım bozulmadan bir tamamlayım lütfen.

BAŞKAN - Evet, Filiz Hanım...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Burada, evet, beş yıl sorunsuz yaşanırsa bu birliktelik, cezasız kalacak. Bu, eski TCK'nın, aynı, tecavüzcüyle evlendirme maddesinin geri gelmesidir ve bu konudaki bunca yıllık kazanımların geri gitmesidir. Buna asla hiçbir kadın örgütü izin vermez, ben de kişisel olarak bunun için her şeyi yaparım. Gerçekten bu konuda özellikle ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

Bir de multidisiplin konusunda katılıyorum çok, zaten geçen toplantıda bunlar çok konuşuldu, buraya gelen uzmanlar bu konuda önemli bilgiler verdi. Ama, asıl sorun, sanıyorum, çocuk mahkemeleri ve aile mahkemelerinden ziyade -bence zaten bütün hâkimlerin ve bütün hukuk mensuplarının da, adli tıpçıların da, sosyal hizmet uzmanlarının da çok ciddi eğitimlerden geçirilmesi lazım- ceza hâkimlerinde asıl sorun var. Yani, bu cezaları veren veya vermeyen, o dediğiniz kravat indirimlerini uygulayan veya uygulamayanlar ceza hâkimleri. Bu failler çocuk mahkemelerinde yargılanmıyor. Asıl onların davranış kalıpları ve yöntemleriyle ilgili ne söylemek istersiniz? Çünkü bu başta söylediğim, bekâret gibi... Aynı zamanda, bu erkek egemen sistem zaten var olduğu sürece bunların hepsi aslında bundan kaynaklanan şeyler yani başka bir açıklaması yok diye düşünüyorum.