KOMİSYON KONUŞMASI

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Kurumumuzun çok saygıdeğer yöneticileri, öncelikle bu görüşmenin, bu toplantının hayırlı olmasını, hayırlı sonuçlar vermesini diliyorum.

Tabii, ben de Sayın Gönül'e böyle çok önemli bir kurumun başında Yönetim Kurulu Başkanı olarak olanca tecrübesiyle bulunmasından dolayı memnun olduğumu söylemek istiyorum.

Sayın Genel Müdüre de yeni görevinde başarılar diliyorum.

Değerli arkadaşlar, aslında birçok konu konuşuldu ama genellikle, Sayın Başkan, son zamanlarda, son görüştüğümüz kamu iktisadi teşebbüslerinin konularında ağırlıklı olarak sorulara verilen cevapların gündeme getirildiğini görüyoruz. Aslında bir milletvekilinin iki temel görevi var: Yasama ve denetim. Bunları birbirinden ayırt etmek de çoğu zaman mümkün değil. Denetim görevinin de birçok araçları var, bunlardan birisi de bu sorular. Özellikle bizim Komisyonumuz, KİT Komisyonu teknik bir komisyon aynı zamanda ve denetimin de bizatihi kendisi, görevi de denetim. Dolayısıyla, burada KİT Komisyonu üyelerine verilen cevapların, sordukları sorulara verilen cevapların hakikaten eksikliği -ben bunu kendimden de biliyorum- gerçekten bizim öğrenmek istediğimiz konuları öğrenemememize neden olmakta. Dolayısıyla, bu yönde ciddi bir eksiklik olduğunu görüyoruz. Ki KİT Komisyonu üyelerine bu yapılıyorsa bunun bir başka anlamı da denetimi engelleme olarak yorumlanabilir. Oraya getirmek istemiyorum. Belki ciddiye alınmıyor. Bu sorular geldiğinde... Tabii ki bilmiyorum Genel Müdürün Yönetim Kurulu Başkanının bunları denetleme, okuma imkânı oluyor mu, onların imzasıyla geliyor ama genellikle alt seviyede geçiştirmeyle bunlar yazılır. Bu çok önemli. Niye önemli? Çünkü bizim gerçekten buradaki görevimizi yapabilmemiz için, kamu kaynağını kullanan kurumların bir hesap vermesi söz konusuysa burada bizim denetim aracı olan sorularımıza da doğru, eksiksiz cevap verilmesi gerekir. Tabii, Yönetim Kurulunda yine Süleyman Bey de var, o da çok tecrübeli, daha önce çok büyük bir kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğünü de yaptılar. Bu sorulara cevap konusunda bundan sonra herhâlde Yönetim Kurulu da Genel Müdür de daha dikkatli olacaktır diye düşünüyorum. Aksi takdirde eksik, yanlış veya yanıltma amaçlı cevaplar suç niteliğinde, bunu belirtmek, en azından kayıtlara geçmesini istedim.

Efendim, bu fiyatlar konusunda detayları bilmiyorum. Aslında bu alan benim çok yakinen bildiğim bir alan değil ama televizyon kanallarıyla ilgili frekans kiraları alınıyor. Bunlar -bildiğim kadarıyla yine- döviz cinsinden belirlenen ücretlerle alınıyor. Tabii, teknoloji bu kadar ilerlerken, birçok teknolojik hizmetlerde fiyatlar düşerken burada sizin özellikle televizyonlara ayırdığınız bu frekans ücretlerinde bir düşme olayı teknolojik gelişmeye bağlı olarak ve kapasite maliyetlerinin düşmesine bağlı olarak bir fiyat ayarlaması herhâlde söz konusu olmuyor. Bu şu açıdan önemli: Biraz önce konu edildi, bazı televizyonların yayınının kesilmesi. Sebebi şu ya da bu, sebebi üzerinde değil söylemek istediğim ama yani biz özelikle taşradaki bu televizyon yayıncılığının demokrasi açısından baktığımızda da desteklenmesi de gerekiyor bu tekellerin bir şekilde kırılması anlamında. Yani bu iş tabii çok ucuz olup ayağa düşmemesi gerekiyor, ciddi olması, yasal mevzuatının, çerçevesinin çok iyi şekilde belirlenmesi gerekiyor ama diğer taraftan da yani sadece parası olanların yapabileceği bir iş olarak da o alana da itilmemesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bir de genellikle gelen bir şikâyet var, platform kiralaması ya da platform lisansı verilmesi şeklinde bir uygulamadan bahsediliyor. Bu yayınların RTÜK açısından kaçak yayın olduğu, hatta bunlarla ilgili RTÜK kurallarına, ahlaka, mevzuata aykırı birtakım yayınları söz konusu olduğunda RTÜK tarafından ceza kesilememe durumunun söz konusu olduğu söyleniyor. Hatta öyle örnekler veriliyor ki yani Nihat Hatipoğlu dinî sohbet yaparken alttan bantta erotik ürünlerin reklamının yapıldığı biçiminde birtakım uygulamalarla karşılaşıldığı, vatandaşlardan da ciddi şikâyetler geldiği ama RTÜK'ün bu konuda bir şey yapamadığı söyleniyor. Ne yapılabilir bilmiyorum ama söylenen önemli şikâyetlerden birisi.

Bir de "Bağımsız denetime tabi tutuluyor mali tablolar." dendi. Bağımsız denetime göre hazırlanan ya da yeniden düzenlenen mali tablonun faaliyet sonuçlarıyla bize verilen, bizim dosyamızda olan mali tablo faaliyet sonuçları arasında ne fark var? Bu, bağımsız denetimden geçmiş mali tablo bilgilerini almak istiyorum.

Bir başka konu da şu an yine önümüzdeki mali tablolarda kıdem tazminatı karşılıklarının, bu konudaki mali yüklerin bilançoya alınmadığı görülüyor, ne kısa ne uzun vadeli tarafında göremedim. Dolayısıyla, yine, bildiğim kadarıyla TÜRKSAT'ta önemli ölçüde kıdem tazminatı yükü olduğunu biliyor ya da tahmin ediyorum, olmalıdır diye düşünüyorum. Bunlar da tabii sonuçta faaliyet sonuçlarını önemli ölçüde etkileyen hususlar. Bu konularla ilgili bilgi alabilirsem çok memnun olurum.

Tekrar bu toplantının hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize çok teşekkür ediyorum.