| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 04 .05.2016 |
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Başkanım çok teşekkür ediyorum.
Aslında kurumun temel sorunu pazarlama sorunu ama o pazarlama sorunu finans sorunu hâline gelmiş, belirtisini orada vermiş. Burada genellikle tartışmalar pazarlama giderleri üzerinde yoğunlaştı. Konu pazarlama giderleri değil, pazarlama giderleri daha da artabilir çünkü sonuçları finans maliyetlerinden gelmeye başlamış. Biraz önce Sayın Akar da ifade etti, 34 milyon -ödenen faizlerin son halini bilmiyoruz- ödenmiş rapora yansıyan. Yine, aktif yapısı enflasyona karşı korumasız, pasif tarafı da kaynak maliyetleriyle artacak bir durumda, bunu izah ettik. Ama burada asıl pazarlama giderleriyle ilgili yapılan eleştirilerin önemli bir kısmı Sayın Genel Müdür, pazarlama modeli üzerinde yoğunlaşıyor. Ben biraz önce isim vermemiştim ama Sayın Sertel verdi. Özellikle Çaytaş'ın burada bir pazarlama modeli içerisinde yer aldığı ve bayilerin bir kuruluşu olduğu, primlerin kurum tarafından belirlendiği ama diğer taraftan da bu pazarlamaya katkı anlamında harcamaların rahat biçimde yapıldığı şeklinde bir eleştiri var. Bunun ne olduğunu doğrusu bilemiyorum yani net bir bilgim yok ama raporlara yansımış, basına yansımış, Sayıştay raporlarına yansımış bir husus. Asıl bana göre burada rahatsızlık bu modelle alakalı, değilse, bu kadar stoku eritmek, yeni üretim alanları, yeni markalar oluşturmak tabii ki takdire şayandır, yapılması da lazım. Pazarlama gideri de reklam gideri de yapılması lazım. Yani buradaki asıl sorun bu giderlerin artması, yükselmesi değil, bunların etkinliğinin olmaması, bunların bir dönüşünün olmaması, yanlış bir yol ve stratejiler ve eleştirilere konu olması, ben bunu belirtmek istedim.
Bir de, yine iç önerilerde Çaykurspor'un bir şirketiyle ilgili bir önerisi var Sayıştayın. Kurumun verdiği cevapta bunun yasal olarak herhangi bir engeli olmadığını, kurumsal bir sorumluluk getirmeyeceğini ifade ediyor. Yani yasal ya da mevzuatı açısından uygun olabilir ama etik açıdan... Çünkü benim bildiğim kadarıyla yine, burasıyla bir reklam anlaşması, bir reklam alışverişi var, bu olabilir, bunu kurum değerlendirecektir. Ama bu noktada her iki tarafta da üst düzey yönetici olmak tabii bazı eleştirilere de konu olabilecek. Siyasi etik yasası çalışmaları yaptığımız bugünlerde bu konunun da bu açıdan değerlendirilmesi söz konusu olabilir mi diye ifade etmek istiyorum.
Bir de, bu kıdem tazminatı konusuyla ilgili bir önerileri vardı; ödeme yapıldığında mali tablolara gelir ve gider olarak kaydedildiği... "O uygulamadan vazgeçilsin." deniyor. Anladığım kadarıyla, bir iptal olayı mı hem gelir hem gider yazma biçiminde... Yani orada "O kullanılmasın." denmiş ama öneri olarak eğer uygun görürseniz nazım hesaplarda takip ederseniz daha uygun, açık, şeffaf bir durum olur diye ifade ediyorum çünkü daha önce kanunen kabul edilmeyen giderlerin vergiye tabi olmayan gelir olarak matrah düzeltmesiyle alakalı bir durum. Orada da bir eksiklik olduğunu, öneride "Takip etmeyin." şeklinde değil ama nazım hesaplarda takip edilmesinin daha doğru olacağını da ben ifade etmek istiyorum.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.