| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli katılanlar; hepinizi selamlıyorum.
Şimdi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının gerçekten çok önemli bir bakanlık olduğunu özellikle sunumdaki 4.bin projenin büyüklüğünden anlıyoruz yani anlaşılan o ki bütün bu projeler âdeta "Ana yurdu örüyoruz dört bir baştan." dedirtircesine, parmak ısırtan projeler gibi gözüküyor. Şimdi, düşünüldüğünde bu kadar projede herhâlde binlerce işçiye, emekçiye bir iş, aş, hizmet gibi sonuçlar çıkartabiliriz bir taraftan, madalyonun bir yüzü böyle, bu mega projeler. Ama bu mega projeleri gerçekleştiren, oralarda alın teri döken işçilerin çalışma koşullarını ve hayatlarını ne kadar rahatlatıyor? Bu açıdan veriler Bakanlıkta ne kadar var? Açıkçası buralarda ciddi şüphelerimiz var.
Şimdi, Devlet Demiryolları emekçileri Ankara'ya gelecekler özelleştirmeye karşı ve sorunlarını dile getirmek üzere 24 Kasımda Ankara'da olacaklar. Onların ilk eylemi değil, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikasının eylemleri açısından. Bu sıralar çokça optimizasyondan yani çalışan emekçilerin yer değiştirmelerinden şikâyetçiler. Bunun dikkate alınmasını tabii biz de istiyoruz. Özellikle, şimdi, bu özelleştirme gelirlerinin demir yollarına yatırılması ve KİT Komisyonunda da bunları görüyoruz, en çok yatırım, özelleştirme gelirlerinin -zannederim 5 milyar lira civarında- demir yollarına yatırıldığı görüldüğünde, burada da bu teyit edildiğinde sanki yani böyle çok iyi bir şekilde bu demir yolları bu hâle getirilip özel sektöre sunulacak gibi bir hazırlık içerisinde olduğunu düşünüyorum açıkçası. Yani bu köstebek gibi her bir tarafı kazılmış ülkeden, kimler büyük kazançlar sağlıyor ve ne pahasına sağlanıyor? 2023 hedefleri, bu denli ekonomik çarkı döndüren projeler yani düşünün, demir çelik sektörü, çimento, taşımacılık, işte başkaca birçok sektörler buradan ekmek yiyorlar yani Hükûmet açısından halkın buralarda Hükûmete desteğinin sağlanması açısından ciddi kaynaklar olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, bir üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, çokça konuşulan mega projeler. Bu üçüncü havaalanının kuzey ormanlarını yok ettiğini, orada bütün doğa, canlı yaşamını tahrip ettiğini ve buna karşı ciddi bir şey var, tepkinin olduğunu biliyoruz. Yani hava ulaşımı rahatlatılıyor Atatürk Havalimanından buraya kaydırılıyor da onun yerine gelecek yükler, nüfus artışı, kara yolu keşmekeşliği ve üzerine o doğa katliamı. Hangi tercihlerle yapılıyor bu? Atatürk Havalimanının modernizasyonu çok daha düşük rakamlarla yapılabilecekken ve buradan artırılabilecek rakamlar ulusun, halkın başkaca ihtiyaçlarına harcanabilecekken neden bu tercihler yapılıyor?
Üçüncü köprü, övünülüyor, çokça itiraz var ama bu üçüncü köprüde de yine kamuoyunda biliyorsunuz, 3 işçinin ölümüyle... Acele, acele hani şu madenlerdeki "Haydi, haydi" düzeni var ya, herhâlde 29 Ekim 2015'e yetiştirmek adına gerekli tedbirler, önlemler alınmadığı için bu işçinin ölümü de gerçekleşiyor.
Şimdi, trafikte can kaybı. Oranlar verildi, hakikaten Avrupa'ya göre biz düşük oranlardaymışız. Yani dışarıdan bakanlar için çok gerçekçi gelmiyor. Yani bakıyoruz, kara yolları kan revan içerisinde ama Avrupa'ya göre düşük oranlar. Nasıl yapılıyor bu istatistikler ya da orantılamalar? Hayret ediyoruz. Son Isparta Yalvaç'taki kazadan sonra özellikle.
Değerli Bakana şimdiye kadar çeşitli sorular sorduk ama bunlara diğer bakanlıklarda olduğu gibi yanıtlar alamadık. Mesela, bu Avcılar, en son yakın zamanda gerçekleşen üst geçit faciası yani bir tanker, damperi kalkmış bir tanker geliyor, geliyor öyle üst geçidi aşağıya indiriyor, 1 kişinin ölümü, 1 kişinin ağır yaralanması. Bu trafik denetimleri, kara yollarındaki bu radar sistemleri bunları nasıl görmüyor? Yine, Kumburgaz'da o deniz bisikletiyle açılan ve 5 gencin ölümü, 1 tanesinin cenazesine ulaşıldı, diğerleri hâlâ bulunamadı bildiğim kadarıyla.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tüzel, toparlarsanız.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Yine, önemli bir çevre meselesi, tabii limanlar bu memleketin ihtiyacı ama Çanakkale halkının bir şikâyeti var: Büyük demir çelik işletmelerinden İÇDAŞ, kendi ihtiyaçları için orada bir liman kuruyor ve çevreye büyük bir kirliliği de beraberinde getiriyor. Bununla ilgili çokça çevre eylemleri oldu, bunları biz Bakanlığın gündemine de getirdik. Ancak henüz yanıt alabilmiş değiliz. Yani, bu dört bir tarafı örmek, büyük bir gelişmişlik, büyük bir ekonomik çark dönüyor. Dediğim gibi, başlangıçta söylediğim gibi, buradan ekmek yiyenler çok ama öbür taraftan da bu yol ve yap-işlet-devret modelleri çokça yolsuzluk, rant, haksız kazanç ve işçilerin alın teri sömürüsüyle de beraber tartışılageldi. Bu konuları da Sayın Bakanın -ki, gerçekten, böylesi bir göreve getirilmiş olması aslında zannederim ona verilen değeri ve onun konulduğu yeri de gösteriyor- bu açıdan ciddi bir takip ve izleme içerisinde olmasını ben de diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Bu vesileyle, bir kez daha kendi memleketi olan Ermenek'te yaşanan maden faciasındaki hepimizin yaşadığı acıyı ben de paylaşıyorum, başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ediyorum.