FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben bir sözleşmeyi hatırlatmak istedim. Avrupa Konseyinin genel olarak bu alanda, insan hakları alanında en önemli çalışmaları olan kurumlardan biri olduğunu biliyoruz. Burada çocuklarla ilgili olarak da Lanzarote Sözleşmesi gerçekten bir anayasa hâlinde olan bir sözleşme. Bence bunu bütün üyelerimizin okuması ve bunun üzerinden de gitmemiz iyi olur diye düşünüyorum. Buna uygun olarak da uygulama politikasında çeşitli yayınlar ve videolar hazırlıyorlar. O yayınlardan aldım ben, haftaya getiririm, bugün acele geldim, bulamadım ama çok güzel örnekler var. Yani şimdiden bunun hazırlıklarına başlayarak bunları yaygınlaştırmak da önemli.

Şöyle bir sorunumuz da var ama: Mesela, Almanya'da çocuğun cinsel istismarını araştırmakla görevli özel bir komisyon kurulmuş ve sadece 7 uzman çalışıyor burada. Bunlar sadece bunu dinlemekle görevli. Yani bizde böyle yapıların olması lazım. Sadece bir komisyonun üç ay çalışmasıyla biz bunun belki bir adımını atabileceğiz. Önemli bir şey, küçümsediğim için söylemiyorum ama hakikaten o aşamaları unutmamamız lazım. İnsanlar buna ciddi çaba harcıyorlar ve engelleyebiliyorlar, ancak böyle olabiliyor.

Size sadece bir konuda itirazımı ifade etmek için aslında söz almıştım. Kimyasal kastrasyonla ilgili tartışmalar çok yaşanmıştı. Bunun hormonal bir sorun değil, bunun -istismarın da aynı zamanda- erkten, aslında hâkimiyetten ve fantezilerden gelen bir sorun olduğunu iddia ediyor genel olarak araştırmacılar. Yani hormon düzenlemesiyle önlemek pek mümkün olmayabiliyor. Aslında biraz ataerkil, erkek egemenliği ve aynı zamanda o güç, hâkimiyet, çocuk üzerinde baskın otoritenin de bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden yeni bir yasa çıkarttırmayın bize ne olur.