KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, öncelikle, dokunulmazlık sorunu ceza yargılamasını ilgilendiren bir konu. Yani, bildiğiniz üzere, hukuk yargılamasında bir dokunulmazlık söz konusu değil. Dolayısıyla, Anayasa'daki dokunulmazlığın, milletvekili dokunulmazlığının temel mantığı milletvekilini ceza yargılamasına karşı koruyabilmektir. Dolayısıyla, bu önerge de doğrudan doğruya milletvekillerinin ceza yargılamasını ya da ceza mahkemelerinin önünde yargılanmasını gerektiren bir durum. Ama temel prensip olarak ceza yargılamasında yürürlüğe giren herhangi bir düzenleme geriye doğru yürümez. Dolayısıyla, Anayasa'ya geçici maddeyle getirilen bu düzenlemenin de esas itibarıyla ceza yargılamasını ilgilendirdiği için geriye doğru yürümemesi gerekiyor. Eğer geriye doğru yürüterek işletirsek bu hem kazanılmış hak anlamında bir hak ihlali hem dokunulmazlık hükmünün temel amacına aykırı hem de, yine, genel ceza prensiplerine de aykırı bir durum.

Yine, ciddi bir problem var. Mesela, şu anda bir suç işlemiş ama henüz cumhuriyet savcılığının bilerek, isteyerek veya işte -tırnak içinde- tembelliğinden hareketle, hakkında fezleke düzenlenmemiş bir milletvekilinin fezlekesinin henüz maddede sayılan, işte, Adalet Komisyonuna, Adalet Bakanlığına veya ilgili makamlara yani -sayılan- Meclise veya Komisyona intikal etmemiş olduğunu varsayalım. Burada açık bir şekilde bir eşitsizlik ilkesi var. Yani, diyelim ki X cumhuriyet savcısının benimle özel bir hukuku varsa veya siyasi saiklerle, benim hakkında aslında suç işlemiş olmama rağmen, soruşturma devam ediyor olmasına rağmen henüz bunu bir fezlekeye bağlamamış ve Meclise göndermemişse bu düzenlemeden ben otomatikman ne olmuş olacağım, kurtulmuş olacağım. Ya da bu fezleke yürürlüğe girdikten hemen sonra suç işleyen bir milletvekilini düşünelim. Aynı yasama dönemi içerisinde o milletvekilinin yine keza bu yasa gereği dokunulmazlığı kalkmamış olacaktır yani Anayasa'daki eşitlik ilkesine de aykırılık söz konusu.

Yine, geçici maddeyle eğer biz Anayasa'nın temel hükümlerinden bir tanesini geçici bir süre askıya alıyorsak, bu geçici madde durumunu yani değişikliğini Anayasa'nın tüm maddeleri için genişletme gibi bir şansa sahip olmuş olacağız yani böyle bir teamülü oluşturmuş olacağız. O zaman, sayısal çoğunluğu olan her siyasi iktidar veya siyasal güç, Anayasa'nın istediği maddesini bu örneklemeden hareketle, her zaman, her maddeyi geçici bir hükümle askıya alabilme gibi bir hakkı kendisinde görmeye başlayacak ki bu açıkça Anayasa'nın tüm maddelerini böyle düzenlemelerle aslında ilga etmek sonucunu doğuracaktır. Yani, burada mesele sadece dokunulmazlıkların kaldırılması meselesi değil. Örneğin, temel hak ve özgürlüklere ilişkin diyelim ki bir maddeyi de, işte, siyasi saiklerle siyasal iktidarlar istediği zaman bir geçici düzenlemeyle tamamen askıya alabilir.

Yine, önemli aykırılıklardan bir tanesi, nedir? Hem Anayasa'ya hem İç Tüzük'e aykırı bir düzenleme bu. Neden aykırı bir düzenleme? Çünkü daha önceden kazanılmış bir hak niteliğinde olan düzenlemeler ve bu düzenlemeler kapsamında eğer bir ceza yargılaması süreci yaşanacaksa, milletvekilinin örneğin komisyonlarda, alt komisyonlarda veya karma komisyonlarda fezlekelere karşı kendisini savunabilme imkânları İç Tüzük'te varken ve belli bir usul takip edilirken, bir geçici düzenlemeyle bunları da devre dışı bırakıp yine belki hukuka aykırı, belki siyasi saiklerle biz bu savunma hakkını da elinden almış oluyoruz.

Tabii, bu düzenlemelerin aslında siyasal birtakım sonuçları da var arkadaşlar. Şimdi, ortada bir gerçek var. Bu düzenlemeyle açık bir şekilde HDP milletvekillerinin yargılanması istenmekte, belki bunların Meclis dışına atılması talep edilmekte.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Cümlenizi tamamlarsanız Sayın Adıyaman.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Bu açıkça şudur: Demokratik, legal Kürt siyasetinin Parlamento dışına itilmesi, bu alanın kapatılması ya da en iyimser tavırla, bunu marjinal düzeyde tutma siyasal saikini taşıyor. Bunun siyasal sonuçları da...