| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1028) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 02 .05.2016 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, aslında usul ekonomisi gereği, zamanın hakkı gereği konuyla ilgili görüşlerimizi çok fazla dile getirmiyoruz, sonraki aşamada tekrar aşamada içerikle ilgili esasla ilgili değerlendirme yapacağız. Hatta bazen belki sabredilmesi zor ifadelere bile sabretmek durumunda kalıyoruz. Gülen arkadaşımıza "gülme" deniyor, "kızma" deniliyor, anlaşılır şeyler değil ama buna rağmen sabrederek, sürecin çok sağlıklı yürümesi için alttan alarak suhuletle devam ediyoruz. Fakat Kıymetli Hocamızın az önce konuşmasında -Mithat Bey'den bahsediyorum- öyle iddialı ifadelerde bulundular ki buna cevap vermemek mümkün değil. Örneğin, bizi yaralayan, irite eden "7 Hazirandan sonra istediğiniz oyu alamadığınız için başkanlık sistemine geçemediğinizden dolayı terörle ilgili farklı bir strateji izlediniz." dediler.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Tarih böyle yazacak.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bunu kabul etmek mümkün değil Sayın Başkanım, bununla ilgili hiç yorum yapmadan...
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - 1 Kasımda da aynı oyu alsaydınız.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, çok kısa cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, dinleyelim, sözü kesmeyelim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkanım, hiç yorum yapmadan, polemiğe girmeden, konuyla ilgili kronolojiden birkaç tarih vermek istiyorum sadece, kendi şahsi kanaatimi ayrıca değerlendireceğim.
Bakınız, 10 Temmuz 2014 yani -7 Hazirandan neredeyse bir sene önce- Meclis, çözüm sürecine hukuki zemin sağlayan, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı'nı kabul etti; ne güzel. Devam ediyorum, 5 Ağustos 2014, HDP'nin İmralı ziyaretinde Öcalan "Otuz yıllık savaş büyük bir demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasındadır." dedi. Devam ediyorum, 10 Eylül 2014, HDP'lilerle görüşen Sayın Başbakan Davutoğlu, 15 Ekime kadar Türkiye'de PKK'nın yol kesme, mahkeme kurma gibi illegal faaliyetlerin biteceği garantisiyle süreci hızlandırma garantisi verdi. Sorun var mı? Hiç yok. Peki, devam ediyorum, 25 Ekim 2014, Yüksekova'da sivil kıyafetli 3 rütbeli asker sokak ortasında şehit edildi. Devam ediyorum, 30 Ekim 2014, Diyarbakır'da eşiyle birlikte semt pazarında alışveriş yapan 24 yaşındaki hava Astsubay Üstçavuş Necdet Aydoğdu maskeli 2 kişinin silahlı saldırısında şehit edildi. 24 Kasım 2014, KCK yöneticisi Sabri Ok "Silah bırakmak gündemimizde değil." dedi. Cemil Bayık, 20 Aralık 2014, "Silah bırakmak ölüm demektir." dedi diye devam ediyor. 7 Haziran daha yok gündemde, dolayısıyla çözüme kimin ihanet ettiği, kimin etmediği, bu konulardaki hangi ihanetin gündemde olduğu, çok net bu tarihler içerisinde var.
Ben bir daha diyorum, polemik uzamasın diye ayrıntıya girmeyeceğim ama yine Hocamız Mithat Bey'in "Vesayet üzerine bunu yapıyorsunuz." demesini kabul edemeyiz. 316 vekilimiz firesiz, istisnasız, hep beraber -benim fezlekem var, ben de dâhil- gittik ve dedik ki "Bunların kaldırılması, fezlekelerin kaldırılması, usul ekonomisi gereği de komisyona gelmeden kaldırılması, yargıya verilmesi bir gerekliliktir." dedik ve hep beraber el birliğiyle teklif ettik.
Yine, bunun dışında Sayın Hocamız ısrarla "Kamuoyu baskısı yok, kamuoyunu siz yaratıyorsunuz, sizin baskınız yaratıyor." dediler. Yine, ben ayrıntıya girmeden Sevgili Hocamıza ısrarla bir şehit evine ziyarete gitmesini, olmadı bir gazi evine ziyarette bulunmasını tavsiye ediyorum, o zaman görecektir kamuoyu baskısı var mı, yok mu diye, ateşin nereyi yaktığını, kimin bu konuda acı duyduğunu herkes görecektir. Dolayısıyla biz Türkiye'nin sadece kazılan hendeklerin arkasından ibaret olmadığını, tüm coğrafyayla beraber bu konuya bakmamız gerektiğini ifade ediyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.