Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve düzeni hakkında görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 28 .04.2016 |
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Sayın Başkan, değerli üyeler; aslında kolay çözebileceğimiz bir meseleyi, maalesef Komisyon Başkanından beklemediğim bir tavır dolayısıyla çok uzatmak zorunda kaldık. Mesele basit. 31'inci maddeye ilişkin bizim de yorumumuz var. Bu Komisyon İç Tüzük hükümlerine göre çalışır. İç Tüzük'te komisyonların çalışmalarına dair hüküm bulunmayan durumlarda diğer hükümler uygulanır. Tek tek her bir komisyon için ayrıntılı görüşme usulü belirlenmez.
Şimdi, sizin tek başınıza belirlemenizin de bir yanlışlığı var. Çok önemli bir konu olduğunu biliyorsunuz, Türkiye'nin gözünün burada olduğunu biliyorsunuz. Genel Kurul gündemi ve çalışma şekilleri her bir oturum için Danışma Kurulunda belirlenir. Bunu yapmadınız, yapmanızı beklerdik. Bizlerden birer kişiyi çağırıp nasıl çalışacağımız konusunda bir istişarede bulunabilirdiniz, bunu yapmadınız ve bana göre bugünkü düzensizliğin ilk sebebi bu oldu. Bizim tekliflerimiz vardı, çalışma usulüne ilişkin makul, alternatifli önerilerimiz vardı.
İkincisi: Eğer Danışma Kurulu gündemi belirlemişse, Genel Kurula gelmişse belli konularda usul tartışması açılır. Komisyonlar da bundan bağımsız değildir, aynı talep ve aynı hak komisyonlarda da üyelere tanınmıştır, bu benim talebim ve hakkımdır. Ayrıca, böyle bir öneri geldikten sonra diğer komisyon üyelerinin de görüş belirtme hakkı vardır. Birinci talebimiz, basının burada kalmasıydı. Şimdi bunu tartışabiliriz. Komisyonun ruhu Sayın Bakan, anlatırım size yani eğer sonra ihtiyaç olursa anlatırız.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Darbe yapıyorsunuz.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Ne darbesi!
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Devam ediyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - 31'le ilgili yorumu bekliyorum.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - 31'le ilgili yorum, zaten söyledim, siz sükûneti sağlarsınız ama...
BAŞKAN - Sükûnet değil Hocam, 31'i okuyayım mı?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Ben söylüyorum, oraya geliyorum.
BAŞKAN - Kimler katılacak?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - 31'le ilgili yorum...
BAŞKAN - Danışmanlar var mı?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Siz çağırırsanız gelir; bir. Parlamento hukukunun en önemli kaynağı, evet, Anayasa ve İç Tüzük'tür, üçüncü derecede teamül hukukudur, Parlamento gelenekleridir. Bütün toplantılara danışmanların katılması yerleşmiş bir teamüldür Sayın Başkan.
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Yok öyle bir şey.
BAŞKAN - Yok, öyle bir teamül yok.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bizim bugüne kadar...
BAŞKAN - Hocam, bir izin verin.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bugüne kadar...
BAŞKAN - Hocam, lütfen, bir söyleyeyim, soracağım.
Yazılı hukuk kuralı varken teamül uygulanabilir mi?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Şunu söylüyorum...
BAŞKAN - İç Tüzük'te açık hüküm var.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bir izin verin, bunu halledelim. Tamam, karşılıklı konuşuyoruz, halledelim. Burada diyor ki: "Davet ettikleri..."
BAŞKAN - Etmedim, ben davet etmedim.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - İşte ben de diyorum ki: "Davet etmenizi istiyoruz." Şimdi, bu bir öneridir.
BAŞKAN - Tamam.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Kaldı ki "Davet edilecek kişiler." ibaresi bürokratlarla sınırlı tutulmamıştır, böyle bir ifade yoktur. Siz ister uzman ister danışman ister bürokrat davet edebilirsiniz; bunu yapmadınız.
BAŞKAN - Yapmadım.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Şimdi öneriyoruz. Şimdi, bir; şunu önerdik yani İç Tüzük 31 bağlayıcı kesin bir ifade içermiyor. Kimlerin zorunlu olarak katılacağı, katılımı engellenemeyecek kişiler, katılma hakkı mutlak olan kişiler sayılmış; bunun dışında, kimlerin katılabileceğine ilişkin kararı sizin vereceğiniz belirtilmiş. Biz de diyoruz ki, bu belirlemeyi de keyfî yapma söz konusu olamaz. Anayasa Komisyonundayız ve temel ilke eşitlik, tutarlılık, istikrardır uygulamada.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Çok doğru.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Yani, esas olan, eğer her uygulamayı eşitlik çerçevesinde istikrarlı bir çizgiye oturtacaksak, ben de diyorum ki bunun kaynağı teamül hukukudur. Yani, biz öyle anlatırız hakikaten, Sırrı Kardeşim böyle atıf yaptı diye söylüyorum.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Anayasa Komisyonunda da öyle yaptık sizinle Sayın Şentop. Üç sene haftada beş gün böyle yaptık.
BAŞKAN - O İç Tüzük dışı bir komisyondu.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - İç Tüzük dışı komisyon olmaz.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bakın, burada daha da açık hakkımız var. Anayasa metni, İç Tüzük kuralı, muğlaklıklar teamül hukukuyla doludur, net. Yani, bizim için Parlamento hukuku, bunda şimdi şöyle bir önerimiz var, öneriyi söylüyorum.
BAŞKAN - Hocam, ondan önce, lütfen...
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tabii, buyurun.
BAŞKAN - Bakın, karşılıklı mütalaa etmek için...
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tabii, tabii, yapalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan ben de söz istiyorum. Söz vermezsiniz bunu artık ciddiyetle ele alacağım.
BAŞKAN - Yok, vereceğim. Olur mu, ne demek, Uzlaşma Komisyonundan o kadar hukukumuz var.
Hocam, madde 31. Burada arkadaşların çok büyük bir kısmı, kahir ekseriyeti hukukçu. Komisyon toplantıları Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine, Bakanlar Kurulu üyelerine ve Hükûmet temsilcilerine açıktır.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bu doğru, bunları engelleyemezsiniz.
BAŞKAN - Sizin dediğiniz, Başkan çağırır, 30'da var. 30'a 2'yi okuyorum: "Komisyonlar..."
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Hayır, sadece o değil Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bir saniye, lütfen...
"Komisyonlar fikirlerini almak üzere uzmanlar çağırma yetkisine sahiptir." Burada milletvekili danışmanlarının buraya girebileceğini ben düşünmüyorum. Siz düşünüyorsanız buyurun.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Hayır, şimdi tam karışıyor, şöyle söyleyelim: Siz, uzmanlar dışında komisyona kimlerin davet edileceği konusunda yetki sahibisiniz. Bürokratları çağırabiliyorsunuz, onların otomatik katılma hakkı yok ancak siz çağırırsanız gelirler. Bu "uzmanlar" terimi geniş yorumlanmalı, biz öyle düşünüyoruz yani bu alanda çalışan akademisyenler olabilir, tecrübe sahibi insanlar olabilir ama ayrıca başka kişileri de buraya katabiliriz.
Sayın Başkan, önerimiz şudur yani basit bir öneride buluyoruz. Çok önemli bir konuyu görüşüyoruz, gerçekten öneminin farkındayız ve bunun gerilimle yürümesini asla istemiyoruz. Eğer başta bu konuşmayı yapma imkânı verseydiniz düzeni konuşarak sağlardık. Düzen otoriteyle sağlanamıyor, bunu biliyorsunuz. Daha fazla otoriterlik daha büyük kaos demektir. Şimdi bu küçücük bir örnekti gördüğünüz, oysa istişare etsek en fazla on dakika sürecek bir gürültüden sonra bu diyaloglar gelişecek, diğer arkadaşlar görüşlerini belirtecek ve sonra bir sonuca varacaktık. Burası Parlamento, hatırlatmama gerek yok, lütfen bağışlayın ama burada sınırsız, en olgun şekilde hatta bazen çok karmaşık, kalabalık, gürültülü şekilde de olsa sözle, "parlare"yle yani bu kurumu var eden unsurla sözle anlaşılacak, emirle değil. Şimdi, Parlamentonun kökü "parlare"dir, konuşmaktır. Burası, konuşma varsa vardır, konuşma yoksa yoktur.
BAŞKAN - Teklifiniz?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teklifimi de söylüyorum: Evet, bütün danışmanların burada kalması sıkıntı yaratabilir, kabul, üyelerimizin bütün danışmanlarının gelmesi. İkincisi: Ama, bu kadar zor ve yoğun bir tartışmayı her bir milletvekilinin danışmanına ihtiyaç duymadan yürütmesi bana göre imkânsızdır, bize göre imkânsızdır. Bizim önerimiz, her birimizin 3 danışmanının -diğer değerli komisyon üyeleri de arzu ederlerse- komisyonda bulunan her üyenin kendi danışmanıyla burada bulunması, diğer teknik malzeme ve işleri yürütmek üzere gruptan artı 3 danışmanın toplantıyı takip etmesini öneriyoruz ve bunu da arkadaşlarımızın tartışmasına, değerlendirmesine sunuyoruz.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Biz ne diyorsak o.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Görsel basın çıkarıldı yani fiilen yapıldı o.