KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; öncelikle, günümüzdeki temel fikrî mülkiyet ve sınai mülkiyet haklarının geldiği noktada, artık hukuksal bir kavram olmaktan, bir pozisyonu, bir hakkı korumanın ötesinde; sanayiyle, ticaretle, inovasyonla, AR-GE'yle tamamıyla entegre bir yapının ortaya çıktığını görüyoruz. Bu yapının artık bir anlamda, ekonominin tetikleyicisi, ekonomik değerin oluşturucusu olarak soyut değerlerin öne çıktığını ve bir taraftan tetikleyici, diğer taraftan da bizi sonuca taşıyan ana unsurlar hâline geldiğini görüyoruz.

Dünya ticaretinin hızla arttığı bir dönemde, özellikle 2000'li yıllardaki 6,4 trilyon dolardan neredeyse yüzde 200'ler civarındaki bir artışla 19 trilyona ulaşan dünya ihracat hacmi içerisinde daha çok ihracat, daha çok nitelikli ihracat, daha çok katma değeri yüksek ihracata doğru gitmenin, evrilmenin çabası ve gayreti içerisindeyiz. İşte bu noktada, öncelikle, Sayın Bakanımıza ve değerli ekibine yürekten teşekkür ediyoruz. Bakanlığımızın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde, sanayimizin evrilmesi, sanayimizin değişiminin ve dönüşümünün gerçekleştirilmesi suretiyle daha çok katma değerli alana doğru bir gayretin, altyapının ve toplam ülke sanayisinde bu alandaki yönelimin hızlandırılmasına dönük bir çaba, bir gayret ve olağanüstü bir çalışma içerisinde olduklarını görüyoruz. Tabii ki Komisyon çalışmalarımızda, tüm Komisyon üyelerimizin katkılarıyla özellikle birkaç ay önce AR-GE paketinin çıkarılmasıyla, bu anlamdaki çabalarımızın bir çerçevede ilk tasarımızı Meclisimizin kabulüyle kanunlaştırmak suretiyle, ülkemiz sanayisinin, Türk sanayisinin dönüşümüne dönük adımlarımızı atmış olduk.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım; bir üst çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 16 yükselen pazarda fikrî mülkiyet rejimine yapılan reformun etkisini araştıran uluslararası bir çalışmanın sonuçları şöyle: Bu ülkelerde gerçekleştirilen fikrî mülkiyet rejimine ilişkin reformlardan sonra araştırma kapsamındaki çok uluslu şirketlerin hedef pazardaki sabit sermaye yatırımları yüzde 11 artmış, bu oran aslında kimya, elektrik ürünleri ve mekanik araçlar gibi, ilaç gibi, biyoteknoloji gibi alanlarda yüzde 20'lere varan oranlarda artmış. Yine, çok uluslu şirketlerin ana firmalarından teknoloji transfer etmek suretiyle yatırım yaptığı ülkede ilk defa üretime koyduğu alanlar nedeniyle bu ülkenin ilk defa ihracat yaptığı ürünler zaman içerisinde yüzde 20'lere varan oranlarda artmış. Ve yine, altını çizmekte fayda gördüğüm bir husus da imalat sanayisinde katma değer artışı da yüzde 11'lere kadar uzanmış. Dolayısıyla, bugünkü görüşmeye açtığımız Sınai Mülkiyet Yasası Tasarısı'nın ülkemiz sanayisinin katma değerli alana dönüşümde ortaya koyacağı ivme açısından bu rakamları sizlerle paylaşma gereği duydum.

Yine, değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım; Küresel İnovasyon Endeksi'nde ilk 20'de olan ülkelerin 16'sı Uluslararası Mülkiyet Hakları Endeksi'nde, 13'ü de Küresel Rekabet Endeksi'nde yer alıyor. Dolayısıyla, inovasyon, rekabetçilik ve sınai mülkiyet hakları arasında da doğrudan bir ilişki ve korelasyonu görüyoruz.

Türk Patent Enstitüsünün 1995 yılından, kuruluşundan bugüne sınai mülkiyet konusunda ortaya koyduğu çaba ve gayreti ve dönüşümü takdirle ifade etmek gerektiğini düşünüyorum. Bu vesileyle Sayın Başkanın şahsında Türk Patent Enstitüsünü tebrik ediyorum. Sayın Bakanımıza, Türk Patent Enstitüsüne ve Bakanlıkta ortaya koyduğu vizyoner çalışma nedeniyle teşekkür ediyorum.

Bugün 4 farklı kanun hükmünde kararnamenin tek bir yasa altında birleştirilmesine dönük çalışmayı, patent, tasarım, marka ve coğrafi işaretler ve kurumsal kapasitenin artırılışına dönük bu çalışmayı uzun çalışmalar sonucunda, bu tasarıyı uzun çalışmalar sonucunda Meclisimize getirdi Türk Patent Enstitüsü ve Bakanlık Sayın Bakanımızın önderliğinde. Bu vesileyle, tasarımızın ülkemize ve sanayimize hayırlı olmasını diliyorum ve hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Şimdi, Sayın Bakanımıza konuyla ilgili, tasarıyla ilgili açıklamalarda bulunmak üzere söz veriyorum.

Buyurun Sayın Bakanım.