CELAL DOĞAN (İstanbul) - Sayın Okutan, Sayın Valim söyledi; ben hep ona Valim diyorum, benim için farklı bir validir o, onun çalışmalarına hep saygı duymuşumdur. O nedenle Valim diyorum, keşke öyle kalsaydık.

Şimdi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bizim aleyhimize verilen kararların tümündeki ağırlık yapılan soruşturmaların usulüne uygun ve güvenilir yapılmamasıdır. Bu nedenle, efendim, "imkân dâhilinde" dediğiniz zaman ben Anadolu'da hangi memurun hangi teftişi yaptığını çok iyi bilirim. O teftişi yapan memurun da ne bilgisi ne hukuku var ne idari tecrübesi var ne de bir profesyonel ekip değil o. Tamamen, müzahir olacak adamlardan seçildiğini biz biliyoruz. O nedenle, o lafı oradan kaldırıp mutlaka müfettişler tarafından bunların yapılmasını sağlayacak bir çaba içinde olmalıyız, kanuna sokmalıyız çünkü Anayasa Mahkemesinde hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bu nedenle bizim davaların aleyhimize bitmesinin önünü şimdiden keselim, özü bu, yoksa başka bir amacımız yok.

BAŞKAN - Ama, yalnız bir şeyi dikkatine sunuyorum...

CELAL DOĞAN (İstanbul) - "Yetişmez." diyorsunuz yani.

BAŞKAN - Yok, hayır.

Esas o demişiz de daha başka bir şey var hukukçu olarak. Çok sınırlı sayıda suç var burada ve bunlar zaten direkt savcının müdahale ettiği suçlar yani idarenin çok müdahale edebileceği bir şey değil. Öldürme mesela yani anında savcı devreye giriyor.

CELAL DOĞAN (İstanbul) - 20 tane takipsizlik vermiş savcının kararları hep Anayasa Mahkemesinden döner. Çok mu nitelikli savcılarımız var yani?

BAŞKAN - O ayrı bir şey yani ne yapabiliriz?

CELAL DOĞAN (İstanbul) - Uzman kadrosu, aradığım uzman kadrosu. Onu arıyorum ben yani. Hepimize lazım olabilir.

BAŞKAN - Doğru.

CELAL DOĞAN (İstanbul) - Siz mülkiye müfettişliği yaptınız mı?

BAŞKAN - Evet, sekiz sene.

CELAL DOĞAN (İstanbul) - E, kusura bakmayın, bir vali de burada, vali olmak için hangi belediyeleri nasıl incelediğini ben çok iyi biliyorum yani.