| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .04.2016 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, ek olarak belirtmek istedim, belki yeniden düşünmeye yardımcı olur diye.
Uzun yıllar önce Parlamentomuzda insan hakları izleme kurullarının kurulmasına ilişkin bir düzenleme yapıldı ve illerde bu insan hakları izleme kurulları kuruldu. İnsan hakları izleme kurullarının yapısına bakınca bu yapıda da tamamen yürütme organı temsilcilerinin hâkim olduğunu görüyorsunuz yani vali yardımcısının başkanlığında toplanıyor, işte belediye, baro dışında, birkaç sivil toplum örgütü dışında -ki bu komisyonlar yaklaşık ortalama 20 üyeden oluşan komisyonlar- baktığınızda diğerlerinin yürütme organının temsilcisi olduğu görülüyor. Ben bu kurullarda görev yapmış bir arkadaşınız olarak ifade etmek istiyorum. Uygulamada şöyle oluyor: Bir doktorla ilgili veya bir hastaneyle ilgili o şikâyet kutularına atılan dilekçeler veya doğrudan kurula gönderilen dilekçelerle ilgili sağlık müdürü kalkıyor, savunmayı yapıyor, geçiyor veya bir emniyet mensubuyla ilgili yapılan şikâyetle ilgili emniyet müdürü kalkıyor, savunmasını yapıyor, ciddi anlamda işlev kazanmıyor bu hâliyle, bunu anlatmaya çalışıyoruz. İşte bugün kurulacak komisyonda yürütmenin vesayeti bu şekilde devam ederse bu kurulun -hani az önce de söylemiştim- bu yasanın çıkartılış amacına uygun işlev görmesi mümkün değil. İşte o yüzden insan hakları kurulları örneği var önümüzde. Bu kurul gibi, işlevsiz, körler sağırlar birbirini ağırlar kurulu gibi bir kurul, komisyon olacaksa bu komisyon zaten sadece Avrupa Birliği müktesebatına uyma adına yasak savar gibi bunu yapacaksak, samimi olarak konuşup o şekilde çıkartalım ama bu hâliyle bu kurulun, komisyonun yasanın amaçladığı şekilde işlev görebilmesi çok da mümkün görünmüyor.