KOMİSYON KONUŞMASI

CELAL DOĞAN (İstanbul) - Açık ve net, izah etmeye gerek yok.

Sayın Bakan, şimdi, sizin yani sivil anlayışınıza sığınarak bunları söylemeye çalışıyorum. Sizi sivilken de tanıyorum, valilikten de tanıyorum, biliyorum. Siz sivil siyasi idareyi genellikle çok desteklediniz ama bu kurulun içinde nazar boncuğu olsun diye 2 tane sivil olmayacak mı yani? Nazar boncuğu olsun hiç olmazsa. Birisi Bekir Ağa tarafından atanacak -Bakan- birisi yine bir senato yahut da öğretim üyesi. Bu kurumlara hiç mi güvenimiz yok yani? Barolar Birliği bir avukatı atarsa, gönderirse -size 3 kişi gönderse seçin içinden diye- üniversite senatosu, daha doğrusu kurul 3 kişi seçip 1'ini size gönderse kıyamet mi kopar yani şeriattan taş mı düşer? Biraz çeşitlendirmek gerekir. Tamamen resmî ideolojiye matuf bir anlayış getirmişsiniz. Ve şeyi de kabul etmiyorum: "Efendim olağanüstü şartlardan geçiyoruz. Bu olağanüstü şartlardan da ancak böyle yola çıkılır." Tam tersi, olağanüstü şartlarda binanın iyi inşa edilmesi gerekir. Burada sizin daha çok hassas olmanız gerekir. Onu anlayamıyorum ya, üzülüyorum. Ondan sonra diyoruz ki: "Efendim beraber çalışalım." Çalışılmıyor. Yani kayaya ekin ekmiş gibi duruma düşürüyoruz bunları. Bundan daha makul bir şey olacağını zannetmiyorum yani.