SÜLEYMAN ŞAHAN (Yozgat) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'nin büyüme iradesini, enerjide kendi ayakları üzerinde duran bir ülke olma hedefini ve tam bağımsız bir geleceğe yürüyüşünü konuşuyoruz. Enerji alanında atılan her adım Türkiye'nin kalkınma kararlılığının, kaynaklarına sahip çıkma iradesinin ve tam bağımsızlık idealinin en somut göstergesidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye artık sadece enerji ithal eden bir ülke değil doğal gazlarını denizden çıkaran, nükleer güce sahip olan, yenilenebilir enerjide rekor kıran, kendi enerjisini kendi üreten bir ülke konumundadır; her alanda olduğu gibi enerjide de tarih yazılıyor.

Bu vesileyle, Türkiye'yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarma yolunda gece gündüz demeden çalışan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza şükranlarımı arz ediyorum.

Sayın Bakanım, bu kutlu yürüyüşte göstermiş olduğunuz liderlik ve kararlılık için teşekkürler ediyorum. Türkiye artık enerjisini dışarıdan bekleyen bir ülke değil, enerjisini kendi üreten bir ülke. Bugün, burada, sadece bir enerji projesinden, sadece bir yatırımdan, sadece bir maden yatırımından değil Türkiye'nin kaderinin değiştiği bir dönemden söz ediyoruz. Sakarya gaz sahasında üretim plato seviyesine ulaştığında Türkiye artık yıllık doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 25'ini kendi bağrından çıkaran bir ülke olarak olacaktır. Bu ne demektir? Bu dışa bağımlılığın azalması demektir, bu sanayicimizin, üreticimizin daha güçlü olması demektir ve biz bunları bir lütufla değil çalışarak, alın teriyle, akılla ve kararlılıkla başardık. Bakınız, bir dönem denizlerimizde tek bir sondaj gemimiz yoktu; bugün Fatih'le başladık, Yavuz'la güçlendik, Kanuni'yle üretime hazırlandık ve şimdi Abdülhamid Han. Dünyanın en ileri teknolojisine sahip 7'nci nesil sondaj gemilerinden biri; yetmedi, 2 adet yeni nesil deniz sondaj gemisini de filomuza katıyoruz. Böylece, 6 gemilik filomuzla Türkiye dünyanın en büyük sondaj filosuna sahip ilk 4 ülkesinden biri hâline geliyor. Bu vizyondur, bu karardır, bu milletin iradesidir; sadece gazda değil, madende de Türkiye artık başkalarının araştırdığına bakan, dışarıdan alan bir ülke değildir. Biz, bugün Nijer'de altın sahası işleten, Özbekistan'da arama yapan yani kendi sınırlarını aşan bir MTA'dan söz ediyoruz. Boru bir zamanlar sadece ham madde olarak satardık bugün bor karbür olarak üretiyoruz. Savunmada, havacılıkta, uzay teknolojilerinde kullanılan bir stratejik ürünü artık biz üretiyoruz. Yetmedi, bor atığından lityum elde ediyoruz. Elektrikli araç bataryasının kalbini oluşturan madenden bahsediyorum, artık o da millî ve Eskişehir Beylikova'da keşfedilen nadir toprak elementleri; dünya bu mineraller için rekabet ederken Türkiye de 12,5 milyon tonluk rezervle artık bu alanda oyun kurucu konumuna yükseliyor.

Kıymetli hazırun, bunlar tesadüf değil, bunlar kendiliğinden olmuş işler değil; bunlar vizyon ister, irade ister, cesaret ister ve hamdolsun bu ülkede bu irade vardır, bu ülkede bu kararlılık vardır, bu ülkede bunu gerçekleştirecek millî akıl, millî mühendis, millî devlet vardır. Biz sadece bugünü yönetmiyoruz, Türkiye'nin 2053'ünü, 2071'ini inşa ediyoruz. Biz bugün Enerji Bakanlığı bütçesini konuşuyoruz ancak aslında Türkiye'nin nereden nereye geldiğini de konuşuyoruz. 2002 yılında ilim olan Yozgat'ta enerji yatırımları sadece 187 milyon liraydı, 2025 yılı itibarıyla 1 milyarı aşmış durumda. Son yirmi üç yılda kamu ve özel sektör eliyle Yozgat'a yapılan yatırımlar 25,7 milyar dolara ulaşmıştır. Şimdi ben buradan soruyorum: Bu yatırımlar kendiliğinden mi oldu? Bu dönüşüm kendiliğinden mi gerçekleşti? Tabii ki hayır. Bu, AK PARTİ iradesinin, milletin teveccühünün, üretim ve hizmet siyasetinin sonucudur. Bugün Yozgat'ta tam 340 enerji santrali faaliyettedir, toplam kurulu gücümüz 417 megavat ve bunun neredeyse yüzde 70'i güneş enerjisidir yani biz laf değil temiz enerji devrimi gerçekleştiriyoruz. Şehirlerin geleceğine yatırım yapıyoruz, üstelik 5 yeni santralimiz de yolda yani biz çalışıyoruz, üretiyoruz, geleceği planlıyoruz. Başka söz söyleyenler ise ancak izlemiş, konuşmuş ve sadece eleştirmiş olurlar. Madencilikte durum yine çok açıktır, Yozgat'ta 65 işletme ruhsatı ve 49 işletme izniyle üretim sürüyor. Demir üretiminde Türkiye'nin yüzde 6'sını Yozgat karşılıyor; bu ne demek? Yozgat üreten bir şehir demektir; alın teriyle, üretimiyle, emeğiyle, memleketin çimentosunu tutan bir şehir demektir. Yozgat Sorgun Temrezli köyünde bulunan uranyum sahası Türkiye'nin enerji ham maddeleri açısından stratejik değere sahip alanlardan biridir. Ortalama 6.025 ton uranyum rezervi tespit edilmiştir. Bu sahada işletme ve üretim süreçlerimizin güncel rezerv raporlarının güncellenmesi, ek sondaj ve jeopolitik çalışmalarının tamamlanmasını ve üretimin planlanmasının yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca 20 jeotermal sahamız var. İnanıyorum ki Sayın Bakanımızın da destekleriyle yalnız enerji üretiminde değil jeotermal destekli tarım ve sanayide de söz sahibi olacaktır. Sözüm şudur: Yozgat, enerji güvenliğinde katkı sunan, yenilenebilir enerji dönüşümünün öncüsü, yerli madenciliğin teminatı bir ildir. Biz 2025 ve sonrasında üretmeye, geliştirmeye, yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Sayın Bakanım, Yozgat Türkiye'nin tam ortasında, kalbinde yer alıyor ama biz istiyoruz ki Yozgat yalnız coğrafyanın değil enerjinin de merkezinde olsun; biz istiyoruz ki enerjinin üretildiği, enerjinin yönetildiği, enerjinin depolandığı ve enerjiden katma değer üreten bir Yozgat inşa edelim. Yozgat'ın güneşi güçlü, biz istiyoruz ki Yozgat'ın güneşi sadece Yozgat'a değil tüm ülkemize yetsin. Tarım dışı hazine arazilerinde güneş enerjisi santrallerimizi genişletmek istiyoruz. Çiftçimizin sulama maliyetlerini düşürecek kooperatif GES modellerini sizin desteğinizle geliştirmek istiyoruz. Yozgat hayvancılıkta güçlü bir ilimiz, Boğazlıyan ve Çekerek'teki biyogaz tesislerimiz gibi Çayıralan ve Sorgun hattında kurulacak biyogaz ve biyokütle tesislerimizin kurulmasını talep ediyoruz. Böylece hayvansal atıklardan enerji üreteceğiz, çevremizi koruyacağız, çiftçimize daha uygun fiyatlı organik gübre sağlayacağız; çiftçimiz kazanacak, köylümüz kazanacak, Yozgat kazanacak.

Sayın Bakanım, son yıllarda doğal gaz erişiminde önemli adımlar attık. 2024 yılında Bahadın beldemiz, 2025 itibarıyla Kadışehri ilçemize ve Çiğdemli beldemize doğal gaz arzını sağladık.

Ayrıca, 2025 doğal gaz yatırım programı kapsamında Yenifakılı ilçemizi, Baydiğin beldemizi, Eymir beldemizi, Belekcehan beldemizi yatırım programına dâhil etmiş bulunuyoruz. Bu hususta Yozgatlı hemşehrilerim adına sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

Bizim hedefimiz açıktır Sayın Bakanım: Yozgat'ta doğal gazın gitmediği tek bir belde bırakmamak. Bu doğrultuda doğal gazı henüz ulaşmamış olan Oluközü, Umutlu, Ovakent, Uzunlu, Yenipazar, Sırçalı, Yamaçlı, Konuklar, Özükavak, Halıköy, Karayakup, Araplı, Gülşehri, Yeniyer beldelerimizin de yatırım programına alınmasını talep ediyoruz.

Bu yatırımlar yalnızca enerji arzı değildir hem çevre dostu enerjiye geçişi güçlendirecek hem vatandaşımızın yaşam kalitesini artıracak hem de ekonomik ve sosyal gelişim ve doğrudan katkı sağlayacaktır. Yozgat halkı her zaman devletinin, hükûmetinin yanında olmuştur. Sizin de bu süreçte bizim yanımızda olacağınızdan hiç şüphemiz yok. Vereceğiniz destek için şimdiden şehrimiz adına teşekkürlerimi sunuyor, bu duygu ve düşüncelerle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın 2026 bütçesinin sizlere, ülkemize hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Şahan.

Yükselen şehir Yozgat ama hayvancılığın yanında bir de tarım da var, tarım da önemli.

Bir de Çorumlular diyor ki: "Merkez biziz." Şimdi, siz mi diyorsunuz?

SÜLEYMAN ŞAHAN (Yozgat) - Onlar "Dünyanın merkeziyiz." diyorlar.