| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .11.2025 |
RESUL KURT (Adıyaman) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Sayın Bakanım, sizlere bir teşekkürü borç bildiğimi ifade etmek istiyorum. 6 Şubat depremleri sonrası Adıyaman'da kurulan TPAO konteyner kentinde binlerce vatandaşımız barınmış, Bakanlığımızın tesislerinde ve misafirhanelerinde de yine depremzede hemşehrilerimiz misafir edilmiştir. Aynı zamanda, çok sayıda hemşehrimiz de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ve TPIC başta olmak üzere Bakanlık bünyesinde istihdam edilmekte, ülkemizin kalkınmasına katkı vermektedir. Bu vesileyle, Adıyamanlı hemşehrilerim adına gösterdiğiniz duyarlılık ve destekler için size ve ekibinize teşekkür ediyorum.
Asrın felaketinden en çok etkilenen illerimizden biri olan Adıyaman bugün enerjide, madencilikte, sanayide güçlü bir yeniden doğuş yaşamaktadır. 2002 yılında şehrimizde enerji ve madencilik yatırımları toplam 450 milyon TL iken 2025 yılında 5,7 milyar TL, toplamda 109 milyar TL'yi açmıştır. Yalnızca 2025 yılı içerisinde Adıyaman'da Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı 4,1 milyar, elektrik dağıtım şirketleri 1,1 milyar, BOTAŞ 220 milyon, MTA 51 milyon yatırım öngörmüştür. Adıyaman uzun bir süreden bu yana enerji üreten, ülkemize katkı sunan bir şehir hâline gelmiştir. İlimizde bugün 447 megavat kurulu güce sahip 309 enerji tesisi faaliyettedir. Buna ek olarak, yeni 20 megavat rüzgâr ve 3 megavat biyokütle santralinin yapımı devam etmektedir. Adıyaman başta olmak üzere, güzel ülkemizin her bir köşesinde elektrik başta olmak üzere, Bakanlığınızın her türlü hizmeti kesintisiz ulaşmaktadır. Adıyaman'da doğal gaz altyapımız 1.408 kilometre hat uzunluğuna, 181.556 abone aktif kullanımına ulaşmıştır. Bu ilerleme yalnızca enerjiye erişimin değil, çevresel sürdürülebilirliğin de bir nişanesidir.
Şehrimizde maden sahalarında büyük bir potansiyel mevcuttur. Adıyaman'da 90 işletme ruhsatı, 63 işletme izni, 40 arama izni bulunmaktadır. Bakır üretiminin yüzde 15'i Adıyaman'dan karşılanmaktadır. MTA tarafından 2003-2025 yılları arasında 20.790 metre sondaj yapılmış, 2 jeotermal saha işletme aşamasına gelmiştir.
Artık Adıyaman yalnızca tarım ve tekstil şehri değil madencilik ve enerji üretiminde de Türkiye'nin önemli bölgelerinden biri olmuştur. Ancak özellikle bir konuda desteklerinizi istiyoruz Sayın Bakanım. İlimizde artık yeni bir taş ocağı kurulmasına ihtiyaç yoktur. MAPEG tarafından Adıyaman'da yeni taş ocağı ihalelerinin açılmamasını özellikle istirham ediyoruz. Mevcut taş ocakları şehrimize oldukça yeterlidir.
Enerji sektörü, bir ülkenin kalkınma hızını, ekonomik bağımsızlığını ve stratejik gücünü belirleyen en temel unsurlardan biridir. Türkiye, son yirmi üç yılda enerji alanında tarihî bir dönüşüm yaşamış, yalnızca tüketen değil üreten, yöneten ve ihracat potansiyeli taşıyan bir enerji ülkesi hâline gelmiştir. Elektrik talebinin artışı yeni yatırımları zorunlu kılmaktadır. Türkiye, elektrik iletim, dağıtım altyapısını güçlendirmek için önemli projelere imza atmaktadır. Özellikle yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik şebekesine entegrasyonu büyük bir önem taşımaktadır. Sanayileşme, şehirleşme ve artan nüfusla birlikte Türkiye'nin enerji talebi her geçen yıl yükselmektedir. Bu doğrultuda ülkemiz enerji arz güvenliğini sağlamak, enerji maliyetlerini düşürmek, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını azami ölçüde kullanmak hedefiyle kararlılıkla yoluna devam etmektedir. Güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal enerji yatırımları sayesinde Türkiye bugün yenilenebilir enerjide Avrupa'nın sayılı ülkeleri arasında yer almaktadır. 2002 yılında 12 bin megavat olan yenilenebilir enerji kurulu gücümüz bugün 75 bin megavatı aşmış, 2035 hedefimiz 120 bin megavat olarak belirlenmiştir; artık Türkiye güneşiyle parlayan, rüzgârıyla üreten bir enerji ülkesidir. Türkiye, güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara büyük yatırımlar yapmış ve ülkemizin potansiyelini önemli ölçüde değerlendirmektedir. Türkiye, enerji çeşitliliğini artırmak için nükleer enerjiye de yönelmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali hem enerji arz güvenliğimizi güçlendirecek hem de karbon emisyon oranlarını azaltacaktır.
Enerjide tam bağımsızlık hedefiyle hayata geçirilen millî enerji ve maden politikası cumhuriyet tarihimizin en büyük başarı hikâyelerinden birini yazmıştır: Önce insan, sonra çevre ve daha sonra katma değerli ve güvenli madencilik vizyonu, ülkemiz madenciliği açısından son derece önemlidir. Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedilmiş, 2023'te sisteme verilmiştir. Türkiye'nin filoya dâhil edilen 2 adet 7'nci nesil ultra derin deniz sondaj gemileriyle birlikte sondaj gemi sayısı 6'ya çıkmıştır. Sismik araştırma ve gemilerimizle birlikte dünyanın bu alanda 4'üncü büyük filosunu kurmuş olacağız. Bu gemiler yalnızca çelik yığınları değil bağımsızlığın denizdeki adıdır. Bir zamanlar yabancı gemilerle araştırma yapan Türkiye, bugün mavi vatan da kendi kaderini çizen bir enerji devleti hâline gelmiştir. Şırnak Gabar'da Sayın Bakanımızın davetiyle 19 Mayıs 2025'te Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş ve beraberindeki Plan Bütçe Komisyonumuzdan üyelerin de olduğu milletvekilleriyle birlikte Şehit Esma Çevik'in adını taşıyan bölgede ve kuyularda yaptığımız incelemelerde gördüğümüz tablodan büyük bir gurur duyduk. 80 bin varilin üzerinde günlük petrol üretimiyle rekor kırılmış, inşallah, çok yakın bir zamanda bu bölgede 100 bin varile ulaşılmasını bekliyoruz.
2053 vizyonumuzun en önemli sacayaklarından biri net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma devrimidir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk reaktörü 2024 sonunda devreye alınmış, Sinop ve Trakya'daki yeni santral planlarıyla 2030 sonrası elektrik üretimimizin yüzde 10'unun nükleerden karşılanması hedeflenmektedir. Bu adımlar Türkiye'nin enerji arzını çeşitlendirerek çevreci ve sürdürülebilir bir gelecek inşasının da teminatıdır. Enerjide tam bağımsızlık hedefiyle başlatılan millî enerji ve maden politikası bugün cumhuriyet tarihimizin en büyük başarılarını ortaya koymuştur. Yenilenebilir kaynakların payı yüzde 5'ten yüzde 15'e, yerli üretimin elektrik üretimindeki oranı yüzde 30'lardan yüzde 71'e yükselmiştir. Doğal gazda 2002'de yalnızca 6 il varken bugün 81 ilin tamamı doğal gaza kavuşmuş, abone sayısı 1,3 milyondan 22 milyona, kullanım oranı yüzde 25'ten yüzde 85'e yükselmiştir. Bu veriler yalnızca enerji göstergesi değil aynı zamanda refah ve çevre bilinci ile yaşam kalitesinin de göstergesidir. 2053 vizyonumuz yalnızca enerji arzını artırmak değil bağımsız, çevreci, yerli ve dijital bir enerji ekosistemi kurmaktır.
Sayın Bakanım, enerjide atılan her adım bir annenin evindeki sıcaklığa, bir öğrencinin masasındaki ışığa, bir fabrikanın çarkındaki üretime dönüşmektedir. Enerji yalnızca kablolar ve iletim hatları değil milletin refahının, kalkınmanın ve umudun adıdır. Bugün Türkiye, Karadeniz'de kendi gazını çıkaran, Gabar'da, Adıyaman'da, Diyarbakır'da kendi petrolünü üreten; doğal gazını üreten; nükleer enerjiden enerji üreten; rüzgâr, güneş ve jeotermalden elektrik üreten; gemileriyle enerji arzını artırmak için yoğun bir emek veren bir bölgesel enerji lideridir. Bu başarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Sayın Bakanımızın ve ekibinin tecrübesi, kıymetli çalışanların emeği, mühendislerimizin zekâsı ve azmi, devletimizin vizyonuyla yazılmıştır.
Bu anlayışla gece gündüz çalışan tüm mühendis, teknisyen ve emekçi kardeşlerimize en derin teşekkürlerimi sunuyor, sözlerime son verirken 2026 bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.