KOMİSYON KONUŞMASI

SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Bakanım, sayın milletvekillerim, Sayın Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama yaklaşık 43 milyon mesken sahibini ilgilendiren bir konuyla başlamak istiyorum.

Şimdi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 31 Ekim günü bir Kurul kararı yayınladı. Buna göre, son kaynak tedarik tarifesi limiti 4 bin kilovat/yıl olarak belirlendi. Şimdi, bundan etkilenen abone sayısının 2,5 milyon olduğu belirtiliyor, bu da yüzde 6'ya tekabül ediyor ama ben burada bir haksızlık ve bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Bu kararın iyi düşünülerek, üzerinde iyi çalışılarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi, bununla ilgili birçok arkadaştan, değişik kesimlerden elektrik faturalarını topladım, böyle bir çalışma yaptım yani ne olabilir, şu andaki mevcut durum ne diye; size bu konuyu aktarmak istiyorum Sayın Bakanım.

Şimdi, elimde gördüğünüz bu fatura Adana'dan bir berber arkadaşın faturası, evinin elektrik faturası. Bu arkadaş tek kişi çalışan bir berber, çırağı bile yok, kalfası bile yok; tek başına çalışıyor ve 2+1 evde ikamet ediyor, 2 çocuğu var, evde 1 adet klima var. Şimdi, biliyorsunuz, Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye; Akdeniz, hatta şu anda Ankara'da bile yeri geldiği zaman klima artık lüks bir şey değil, artık gereklilik, şart.

2+1'de oturuyor, 2 çocuğu var sadece, ev 2+1. Şimdi, bu arkadaşımızın 2024'te toplam kullandığı sarfiyat 4.700 kilovat, geçen sene kurtarmış; 2025'te şu anda kullandığı toplam, şimdiye kadar, 31 Ekim itibarıyla 4.382. Geçmiş olsun, 4 bini geçtiği için bu arkadaş 1 Ocak 2026'dan itibaren -şu anda yüksek- devlet desteği olmadan şu anda ödediğinin yaklaşık 2 katı fatura ödeyecek.

Şimdi, Sayın Bakanım, bakın, bu düzenleme 5 bin kilovat diye geçen yıl belirlendiğinde siz bir açıklama yapmıştınız, demiştiniz ki: "Türkiye'de 40 milyon mesken abonesi var; bunun yüzde 3'ü, 1,2 milyon abone bundan etkilenebilir ki onlar da yüksek tüketim grubu olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya bulunan, belki elektrikli aracı olan kesim. Bunlar da elektrik fiyatını maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Desteği gerçekten ihtiyaç sahibi olan vatandaşa yapmamız lazım. Bir anlamda yüksek tüketimi olan kişilerin demek ki elektriği karşılayabilecek mali durumları var." Bu, sizin açıklamanız. Güzel, mantık güzel; evet, böyle olması lazım.

Şimdi, dolayısıyla, şu anda berber arkadaş, 2+1 evde oturan, kiralık evde oturan -ismini de verebilirim, beraber yetkili arkadaşlarla da gidebiliriz- bu arkadaş şu anda artık 1 Ocaktan itibaren devlet desteği olmadan elektrik kullanacak.

Şimdi, orta hâlli bir arkadaşımız yine, memur, tek maaşla çalışan memur bir aile, 2 çocuğu var yetişmiş, daha büyük çocukları; 3+1 evde oturuyorlar. Bu arkadaşımız da 2024'te 5.555 kilovat kullanmış; zaten şu anda devlet desteğinden faydalanmıyor, şimdiye kadar da 4.791 kullanmış. Şimdi, bu da hani 3+1 evde oturuyor, bahçesi yok, vesairesi yok, ekstra bir aydınlatması yok, normal memur bir aile. E, şimdi, bu aileler de bundan etkileniyor yani devlet desteğinden faydalanamıyor.

Şimdi, bir örnek daha vereyim, bu da fabrikatör bir arkadaşım. Adana'nın en güzel yerinde tripleks villası var, önünde havuzu var. Şimdi baktığımız zaman, bu zaten 2024 yılında 15.514 kilovat kullanmış dolayısıyla zaten destekten yararlanamıyor, hatta en son ağustos ayında da 23.755 TL fatura ödemiş.

Şimdi, Sayın Bakanım, buradaki paradoks şu: 1 Ocak 2026'dan itibaren bu 2+1 evde oturan berber arkadaşım ile 8 odalı, önünde yüzme havuzu olan, tripleks villada oturan fabrikatör arkadaşıma siz aynı fiyattan elektrik vereceksiniz, kilovatı. Bu, adaletsizlik Sayın Bakanım. Bu modeli değiştirmemiz lazım bizim. Evet, sizin dediğiniz gibi, şimdi, bu villada oturan arkadaşın havuzu var, hatta havuzu ısıtıyor, dış aydınlatması var, elektrikli aracı var, eşinin elektrikli aracı var. Şimdi, bizim bu adamla... Ha, bu 23 bin lira ödemiş, bu da en son ekim ayında 1.255 lira ödemiş, berber arkadaşım ama ikisine aynı fiyattan 1 Ocaktan itibaren aynı fiyattan elektrik vereceğiz Sayın Bakanım.

Bakın, biz, evet, belli bir tüketimden sonrasını katlayarak kademeli gitmeliyiz bence. Bu aldığınız karar, 4 bin kilovat, inanın daha çok orta ve dar gelirli vatandaşlarımızı daha fazla ezecek. Bu arkadaşıma 4 katına da artırsanız önemli değil, elektrik faturasına bakmaz bile ama bu arkadaşım belki elektrik faturasını ödeyemediği için elektriği kesileceği durumunu da yaşıyor gerçekten yani belki bu yüzde yüz artarsa bu arkadaş zor duruma düşecek. Dolayısıyla, şimdi bu adaletsizliği ortadan kaldırmamız lazım. Biz, şu anda tripleks villayla, 2+1, belki de 1+1 orada oturan dar gelirli vatandaşı aynı kefeye tutuyoruz.

Şunu da söyleyeyim: Şimdi, doğal gaz çoğu dar kesimli hanelere ulaşmıyor maalesef, yani daha çok gelirlerin yüksek olduğu yerde doğal gaz var, alt mahallelerde doğal gaz kullanımı yok, doğal gaza ulaşım yok; dolayısıyla orada kışın çoğu vatandaşımız aslında elektrik sobasıyla ısınmak zorunda kalıyor. E, 2 çocuğu olduğunu düşünün, oturma odasında bir elektrik sobası, işte, 2 çocuğun odasında ayrı elektrik sobası, özellikle yazın mecburen en azından bir klima çalıştırmak zorunda; dolayısıyla elektrik, bir lüks tüketim değil bir gereklilik bu şeyler için.

Ben bu 4 bin kilovatın adil olmadığını, bunun kademeli olarak artırılmasını, çok kullanımdan sonra belli bir oranda yani bıçak gibi 4 bin altı ve üstü değil de 4 binden sonraki kademe üstünü sağlamamız gerektiğini düşünüyorum; bu, önemli. Niye önemli biliyor musunuz? Sayın Bakanım, gerçekten de çok zor günler yaşıyoruz; şu anda insanlar hayata tutunmaya çalışıyorlar. Takdir edersiniz hayat pahalılığı çok fazla arttı yani insanlar belki her şeyinden kısıyor ama şimdi elektrik kesildiği zaman insanlar... Şu anda askıda fatura vesaire artmış durumda; bize siyasetçi olarak da birçok fatura geliyor, işte "Ödeyemedim, kesilmiş; öder misiniz elektriğimi?" filan diye. Yani en azından bu elektriği ulaşılabilir, insanların hayatını etkilemeyecek temel bir ihtiyaç gibi düşünüp çok kullanandan, elektrik faturası kendi için önemli olmayan kesimden daha fazla alacak şekilde bir düzenleme yapmamız gerekiyor çünkü Sayın Bakanım, ülkemizde zaten enerji enflasyonu OECD ülkelerinin üzerinde. Bakın, şu anda enerji enflasyonunda yüzde 28,5'la Türkiye, zaten 1'inci sırada yani bizim enerji fiyatlarımız yıllardır artıyor, yıllardır artıyor ve artık aradaki fark... En yakın ülke Norveç 15,4, Şili 9,7, İsveç, Lüksemburg -bakın hep şeylere göre- eksi olanlar var enerji enflasyonu ama bizim enerji enflasyonumuz artıyor.

Bakın, özellikle bu Mayıs 2023 seçimlerindeki motorin ile şimdiki motorin fiyatları arasında dağlar kadar fark var. Ben Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanımıza da bir şey sormak istiyorum. Şimdi, bakıyoruz, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyesinde. Baktığınız zaman, şu petrol fiyatının bir yıllık grafiği ama motorin de şu anda tarihî zirvesinde.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Vergisi çok.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Vergi çok, yüzde 25'ten yüzde 45'lere çıktı.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Yani şu anda aslında baktığınız zaman, dünyada enerjinin düştüğü, enerjinin ucuz olduğu bir dönemde biz kullandığımız enerji fiyatlarının tarihî zirvesini yaşıyoruz. Ha, şimdi diyeceksiniz ki "İşte vergi, diğer taraftan dolar kuru..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Tamamlıyorum Başkanım.

15 Ocak 2025'te, Brent petrol 81 dolarken motorin 45 lira 80 kuruşmuş; 6 Kasım 2025'te Brent petrol 63 dolar ama motorin 58 lira 57 kuruş. Bakın, bu dünyadaki enerji fiyatlarının düşüşünden şu anda belki ülke olarak kazançlıyız, cari açık olarak kazançlıyız ama halka bunu maalesef yansıtamıyoruz; bu da enerji fiyatlarının artmasına sebep oluyor.

Ben burada iktidar partisindeki arkadaşlara da sesleniyorum; şu adalet kısmını halledelim. Bakın, gerçekten de şu andaki elektrik fiyatlarını anlattım, şu anda bir villada yaşayanla, 2 artı 1'de yaşayan kişiye aynı tarifeden elektrik vermek adaletsizliktir; bunu çözelim diyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.