| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .11.2025 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, çok Değerli Bakan Yardımcılarımız, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Bakan, bu detaylı sunumunuz için çok teşekkür ediyoruz. Aslında şöyle sunumun geneline baktığımızda, sadece bütçe değil aslında Türkiye'nin enerjide attığı devrim niteliğindeki adımları da böyle bir özet şeklinde -perspektif- ortaya koydunuz. Ben çok teşekkür ediyorum. Bakanlığımızın bu konudaki ileri görüşlülüğü ve sadece bugününü değil, önümüzdeki otuz yıllık süreçteki, elli yıllık süreçteki ileriye yönelik bir perspektifi koyduğu için de ayrıca şükranlarımı sunmak istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi, biz enerjide net ihracatçı konumunda bulunan ülkeyiz. Enerji alanında tam bağımsız olunması hedefiyle millî enerji ve maden politikamızı, biliyorsunuz, hayata geçirdik. Bu politika, enerji ve tabii kaynak potansiyelimizi ortaya çıkararak dışa bağımlılığımızı azaltmayı hatta tamamen bitirmeyi amaçlayan bir yol haritası şeklindedir.
Enerji politikalarımızın temelinde vatandaşımıza kesintisiz, kaliteli ve sürdürülebilir enerji temin etme hedefi yer almaktadır. Uluslararası piyasalarda yaşanabilecek fiyat dalgalanmalarından ve tedarik risklerinden etkilenilmemesi için kararlı bir şekilde adımlar atıyoruz. Bu kapsamda yeni kaynak ve güzergâh çeşitliliğini sağlamak, yerli ve millî üretimimizi artırmak, arz güvenliğini güçlendirmek için önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Türkiye, artık -Sayın Bakanım, siz sunumunuzda da söylediniz, benim de en çok önemsediğim bölümlerden bir tanesi- enerjide sadece bir tüketici ülke değil bölgesinde enerji üssü olma yolunda emim adımlarla ilerlemeye yönelik de adımlar atıyor; aslında bir enerji "hub" şeklinde. Dolayısıyla biz ürettiğimiz enerjiyi, evet, önce ihtiyaçlarımız için kullanacağız ama aynı zamanda bölgemizde de ihtiyaç dâhilinde milletimizin menfaatine bunu kullandırmamızın ve bunun satışını gerçekleştirmemizin de önemli olduğunu düşünüyorum.
Tabii, burada sabahtan konuşup... Tabii ki muhalefet muhalefet edecek yani bütçeye dair, enerji politikalarına dair ama şöyle de bir bakmak lazım: HES olmasın, RES olmasın, GES olmasın; nükleer, evet, nükleer olmasın, tamam; maden, yer altı madenlerinde... Ee, ne olacak? Hadi bakalım. Bir gece, bir gün, yirmi dört saat elektriklerin kesildiğini düşünelim. Gerçekten şöyle bir baktığımızda, en başında bizler herhâlde isyan ederiz. En çok da telefonları kullanıyorsunuz, telefonları ne yapıyoruz? Şarj ediyoruz, en basitinden. Buzdolabından vesaireye... Dolayısıyla enerjide devamlılığı sağlamak için yerin altında ve üstünde her anlamda, madenler anlamında, aynı zamanda enerji anlamında ne gerekiyorsa yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü dünya böyle yapıyor. Dünya hatta öyle bir şey yapıyor ki kendi ülkesinde yoksa başka ülkelere de gidiyor. Bunu biz de yapıyoruz, bunu biz de yapıyoruz. Sayın Bakanımız bugün sunumlarında söyledi; yine, Somali'de, Macaristan'da yapılan çalışmalardan bahsetti. Ben bu anlamda da tebrik ediyorum. Ülkemle bir kez daha bu konuda gurur duyduğumu söylemek istiyorum.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Doğu Akdeniz'den de bahsetseniz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tabii ki söyleyeceğim, ona da geleceğim.
2002 yılına şöyle baktığımızda, hemen Sayın Bakanımız perspektif koydu ama ben bir kez daha üzerinden geçmek istiyorum. Şimdi, birincil enerji arzımızın yüzde 40'ını petrol, yüzde 19'unu doğal gaz oluşturuyordu, yenilenebilir kaynakların payı ise yüzde 5'ti; bugün bu geldiğimiz oranda yenilenebilir kaynakların payı yüzde 15, doğal gaz payı yüzde 27, kömürün payı -aynı kalmış- yüzde 25, petrolün payı yüzde 40'tan yüzde 30'a dağılım göstermekte. Yine, 2024 yılında ürettiğimiz elektriğin yüzde 63'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 34,7'si kömürden, yüzde 19'u doğal gazdan sağlanmış durumda yani yerli ve yenilenebilir kaynakların toplam payı yüzde 61'e ulaşmıştır. Sadece yine 2002'de 34 milyar kilovatsaat olan yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimimiz 2024 yılında 164 milyar kilovatsaate çıkarak 4,8 kat artmıştır. Aynı şekilde, 31.846 megavat olan elektrik kurulu gücümüz bugün 121.418 megavata ulaşarak son yirmi üç yılda 4 kat artmış durumda. Yine, 2002 yılında 12.305 megavat olan yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücümüz 2025 Eylül ayı itibarıyla 74.746 megavata ulaşmış. Elektrik kurulu gücümüzün neredeyse üçte 2'si yani yüzde 61,6'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmakta. 2025 Ağustos ayı sonunda yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim tesislerinin kurulu gücünün toplam kurulu güce oranı yüzde 61,4'e ulaşmış. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim tesislerinin kurulu gücünün toplam kurulu güce oranı yüzde 71'lere ulaşmış. Üretimde millî güç hedefimizle kurulu güçte Avrupa liderleri arasında yer alıyoruz. Bakın, sadece rüzgârda 387, güneşte 36 bin santral, hidroelektrikte 771 tesis, jeotermalde 66 santral, biyokütlede 403 tesis üretime katkı veriyor. Santral sayısı 300'lü rakamlardan bugün 38 binin üzerine yükselmiş durumda. Her biri yerli kaynakların sesi, her biri Anadolu'nun dört bir yanından yükselen birer güç kaynağı. Türkiye, bugün yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da 5'inci, dünyada 11'inci sırada; rüzgâr kurulu gücünde Avrupa'da 7'nci dünyada, 13'üncü sırada; güneş enerjisi kurulu gücünde Avrupa'da 6'ncı dünyada, 13'üncü sırada; HES kurulu gücünde Avrupa'da 2'nci, dünyada 8'inci sırada; jeotermalde Avrupa'da 1'inci, dünyada 8'inci sırada yer almaktadır. Hani "Ne yapıyorsunuz?" diyenler için bunları tekrar hatırlatmak istedim.
Yine, 2024 yılı verilerine göre ülkemizde kömürün elektrik üretimindeki payı yüzde 34,7'dir, bunun 13,6'sı yerli kömürden karşılanmaktadır. Yerli kömürün enerji arz güvenliğimizin teminatı olduğunu ve önemini çok iyi biliyoruz. Tüm bu yatırımlar Türkiye'nin enerjide yerli kaynaklara dayalı, güçlü ve bağımsız bir yapıya kavuşması yolunda aslında attığımız en önemli adımların göstergesidir.
Elektrik enerjisi altyapısına baktığımızda ise elektrik iletim hattı uzunluğu 42 bin kilometreden 76 bin kilometreye, dağıtım hattı uzunluğu da 781 binden 1,5 milyon kilometreye çıkartılmış durumda.
Sayın Bakanım, sunumunuzda şöyle bir şey söylediniz, bu da çok önemli: "Yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintili üretimi güçlü bir şebeke altyapısını zorunlu kılmaktadır." diyorsunuz. Dolayısıyla, bizim önümüzdeki süreçte sahip olduğumuz bu 1,5 milyon kilometre dağıtım hattından oluşan şebekemizi geleceğe hazırlıyoruz ve bunu 30 milyar dolarlık yatırımla geleceğe hazırladığımızdan bahsettiniz. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bazen hatlara bağlanmakla ilgili şirketlerin kendi ürettikleri kendilerinin ihtiyacı olan elektriklerini kullanmak için başvurduklarında şu an kapasite doluluğu ya da hattın gerekli kapasiteyi kaldıramadığı yönünde böyle ret cevapları geliyor. İşte, bu anlamda bunu çok doğru buluyorum. Bence iletim ve dağıtım hatlarındaki o artıların da sebebi -benim yorumlama- buna yapacağımız yatırımdan kaynaklandığını açıkçası düşünüyorum. Bugün geldiğimiz noktada elektrikte abone sayısı 25 milyondan 51 milyona ulaşmış durumda.
Doğal gaz kullanmaya başladığımız 2002 yılında 17 milyar metreküp doğal gaz tüketimimiz vardı, bugün geldiğimizde bu rakam 2024 yılı sonu itibarıyla 53 milyar metreküpü geçmiş yani sadece 1,5 milyon olan abonemiz bugün 22 milyonu aşmış durumda. Tabii, 5 ile doğal gaz gidiyordu, bugün geldiğimizde 81 ilde 948 yerleşim yerine doğal gazı ulaştırmış bulunmaktayız. Tabii, bunu sadece bir enerji yatırımı olarak da görmüyoruz. Bu, vatandaşımızın yaşam kalitesini yükselten sosyal bir dönüşümdür. En çok da o hani köylerde, kentlerde -artık köylere kadar, ilçelere kadar ulaştı doğal gaz- teyzelerimizin hazırlamış olduğu soba kovalarından kurtarılması en güzel örneğidir. Bugün doğal gaz kullanabilen nüfusumuz -çok önemli- yüzde 85'e ulaşmış noktada. Bu anlamda da ben Bakanlığımızı tebrik ediyorum.
Sadece tabii, madenlerde değil petrol ve doğal gazda da arama ve üretim faaliyetlerimizi hızla devam ettiriyoruz. Kendi gemilerimizle, insan kaynağımızla ve teçhizatımızla bunu yapabiliriz dedik ve yola koyulduk açıkçası. Derin deniz sondaj gemileri başta olmak üzere çok güçlü bir filo oluşturduk. Bugün, Fatih, Kanuni, Yavuz, Abdülhamit Han sondaj gemileri; Oruç Reis, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma ve Osmangazi yüzer üretim platformu gemilerimizle dünyanın sayılı ve modern petrol ve doğal gaz arama, üretim filolarından birine sahibiz. Tabii, bu vaktizamanında, ta ilk o 2016, 2018'lerde hep aynı tartışma olmuştu. Bu gemileri neden alıyorsunuz, neden aldırıyoruz diye bunların maliyetleri sorgulanmıştı ama bugünkü geldiğimiz noktada yine bu Plan ve Bütçe görüşmelerinde, tekrar 2 tane yeni alınan gemi için -7'nci nesil 2 yeni deniz sondaj gemisi alıyoruz- Tekrar "Niye alınıyor?" "İhtiyaç mıydı?" ya da işte geliriyle ilgili "Orada bir kebap gördünüz." demeyi açıkçası çok doğru bulmuyorum. Sürekli, böyle Türkiye'nin bir atılımında ya da herhangi bir yeniliğe gittiğinde mutlaka altında bir şey aramanın da doğru olduğunu düşünmüyorum. Bence bazen de tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum.
Evet, kiralanabilir miydi? Kiralanırdı. Benim Plan ve Bütçede yedinci bütçem, yedinci ya da sekiz; sekiz yıldır Plan ve Bütçe Komisyonundaydım. Önceki dönem Berat Albayrak Bakanımız da o zaman çok net bir şekilde açıklamıştı kiralamalar yerine kendi sondaj gemilerinin olmasını. Bugün daha önceki bütçe görüşmelerinde de açıkçası açıklanmıştı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Nilgün Hanım, hangi Bakan daha iyi karşılaştırma yaparsak?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İkisi de iyi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Enerji Bakanının koltuğu sallanıyor. Kabine değişikliğiyle Enerji Bakanı yerine Akın Gürlek gelebilir.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - İkisi de çok iyi. Bu bizde, biliyorsunuz, AK PARTİ'de bir bayrak yarışıdır. Ben buradan size söyleyeceğim; Berat Albayrak Bakanımız iyi ki bu adımları atmış eğer bu adımları atmasaydı bugün çok daha farklı şeylerden bahsediyor oluyorduk. Düşünsenize bir aylığına sondaj gemilerini kiralıyorsunuz, hadi bitti. Biliyorsunuz, izinlerde sıkıntı yaşanabiliyor, değişik diplomatik risklerle karşı karşıya kalınabiliyor ama bugün sizin kendi sondaj gemileriniz varsa bunu doğru bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Kaldı ki biz arayamıyoruz, diyelim ki sismik...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nilgün Hanım, sondaj gemilerinin günlük maliyetini açıklasın, Sayın Bakan açıklasın.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Deniz Bey, lütfen... Onu Bakan Bey açıklar ama siz benim konuşmama müdahale etmeyin.
Başkanım...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, hodri meydan diyorum, hodri meydan! Açıklasın, günlük maliyetleri ne kadar?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Deniz Bey, siz onu Bakana sorarsınız.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Deniz Bey, bu sene performansın düşük.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - İsmail Bey...
Şunu söylemek istiyorum: Evet, sondaj gemilerini, tamam, kiraladık, belki aradık, bulunmadı. Bunları kiralayabiliriz de yani bunu ülke olarak bugün almış olduğumuz filomuza kattığımız gemilerimizde bu kiralanabilir de. Dolayısıyla bu işlere, böyle, kebap gözüyle bakmamak gerekiyor. İyi ki zaten bakmamışız açıkçası.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kimse sondaj gemilerine bir şey demiyor ama günlük maliyetlerini de açıklasın Sayın Bakan.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Biliyorsunuz, bakın, doğal gazın depolanmasıyla da ilgili ciddi çalışmalarımız var. Bugün itibariyle doğal gaz depoları hâlihazırda toplam 5,8 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip oluyoruz. Aslında bu bize şunu da sağlıyor: Bununla birlikte biz doğal gazımızı ya da enerjimizi istediğimiz zaman istediğimiz şekilde kullanabileceğimizi ya da kullanılmasına izin verebileceğimizi gösteriyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Depolama kapasitesi çok düşük yalnız.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tabii, aynı şekilde, petrol ve boru hatlarıyla ilgili yaptığımız çok önemli adımlar var. Denizlerimizde gerçekleştirdiğimiz keşiflerin yanı sıra karada da önemli keşifler açıkçası keşfediyoruz. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere birbiri ardına devreye alınan kuyularda ülkemizin petrol üretimi günbegün artmaktadır. Bugün sadece Gabar'da yapılan keşifle 137 kuyuda günlük 31 bin varil üretim yapılmaktadır. Ülke içinde 136 bin, ülke dışında ise 40 bin olmak üzere 176 bin varil ham petrol üretimine ulaşmış durumdayız. Bu üretimle Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda geldiği tarihî bir eşik olduğunu da açıkçası düşünüyorum.
Enerji koridorlarından enerji merkezi konumuna dönüşmenin evresindeyiz. Biz Türkiye'yi, yalnızca enerji geçiş güzergâhı değil bölgesel bir enerji merkezi hâline getirmek için açıkçası bu yola çıktık. Irak-Türkiye, Bakü-Tiflis-Ceyhan, İran-Türkiye, TANAP, TürkAkım gibi hatlar enerji diplomasisi tarihinde aslında yeni bir sayfa açtığımızın da göstergesidir. Biliyorsunuz, TANAP 2018'de ilk defa gaz akışı sağladı, 2020'de TAP'a bağlanarak Avrupa'ya enerji taşıyan bir köprü kurduk. Yine, TürkAkım ile batı hattına bağımlılığı sona erdirdik. Rusya'dan doğrudan alım sistemini kurmuş durumdayız ve 2025'te Türkiye-Nahçıvan doğal gaz...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Alabilecek misiniz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Alabiliriz, siz hiç merak etmeyin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Trump "Almayın." diyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz hiç merak etmeyin.
Bakın, pandemi döneminde gördük ne olduğunu. Türkiye gerçekten Avrupa'nın bu süreçte bir garanti şeklinde gazını sağladı. Siz, Deniz Bey, hiç merak etmeyin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Basına yansıdı da o yüzden...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Artık o dış diplomasiyi sizin... Artık dünya çok değişti. Bazen dengeler günlük ya da böyle, aylık ya da farklı stratejik ortaklıklar değişebiliyor.
Şunu da ifade etmek istiyorum: Türkiye'de yirmi üç yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde -madem değindiniz- biz milletimize hizmet ediyoruz. Biz milletimize hizmet ederken bugüne kadar Türkiye'nin, ülkemizin hiçbir ülkenin boyunduruğu altına girmesiyle ilgili asla adım atmadık. Zaten böyle bir adım atsaydık milletimiz bizi iktidara taşımazdı, doğrusu, yanlışı...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Seçilince temize mi çekiliyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...ama bunu hepimize, bütün Türkiye'ye bildiriyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Seçilen herkes temize mi çekilmiş oluyor?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Dolayısıyla sizin de sabahleyin öyle yok, efendim, Amerika meşruiyetinin altına vesaire girmesiyle...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onu Tom Barrack'a söyleyin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...dile getirmesiyle...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Söyleyin "Tom Barrack'ı kınıyorum." deyin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Öyle bir şey yok, siz öyle algılıyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, söyleyin...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bakın, sizin Özgür Özel de çıktı -şimdi, değerli, kıymetli madenleri o bölüme geldiğimde söyleyecektim- "Vay, efendim, Amerika'yla anlaşma yaptınız." diye; nerede?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, söyleyin, "Tom Barrack'ı kınıyorum." deyin, "Amerika'yı kınıyorum." deyin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Bakan açıklıyor, basında açıklıyor, aynı zamanda Bakanlığın resmî sitesinden açıklıyor böyle bir şey olmadığına dair.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kanun teklifimizi kabul edin, kanun teklifimiz var.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama maalesef öyle bir şey var ki karşımızda...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, Tom Barrack'ı niye kınayamıyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Birisi ortaya yalan atsın...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şu anda niye kınayamıyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Herkesin kafasını bir bulandıralım..." ondan sonra devam edin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Trump, Tayyip Erdoğan'a meşruiyet verecek." dedi, niye kınayamıyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz önce kendi liderinize bakın...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Duyuyor musunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz önce...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Duyuyor musunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bundan önceki lideriniz gitmedi mi ya?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack'ı niye kınamıyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Allah Allah! 2018'de yaşanan ekonomik darbeden sonra...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben Tom Barrack'ın söylediğini tekrar ediyorum, bana tepki gösteriyorsunuz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...2018'de, 2019'da, 2020'de Kılıçdaroğlu gitmedi mi İngiltere'ye?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Deniz Bey...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Sakın Türkiye'ye gelmeyin, Türkiye yatırım yapılacak ülke değil." dedi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack deyince...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Öğleden önce de konuştuk ama böyle bir usul yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama duymuyor.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tutanaklara girdi, cevap verirse verir, vermezse onun bileceği iş.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Senin dediğini yapmamak için kınamıyor, yoksa biz kınarız.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kapı kapı Avrupa'yı gezdi, bir şey değişmedi, CHP aynı CHP. Bugün geldiğinde Özgür Özel de kendisi gitmiş İngiltere'den yardım dilenir bir duruma düştü.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack'ı kınamamak için lafı aldınız nerelere getirdiniz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tom Barrack'ı da kınarız İngiltere'yi de kınarız manda himaye isteyenleri de kınarız sizi de kınarız.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen, bizi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack'ı kınamamak için konudan konuya atlıyorsunuz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım, lütfen...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tom Barrack'ı bir kınayın, hakikaten kınayın ya.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen, bizi kendinizle karıştırmayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack kim biliyor musunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen, bizi kendinizle karıştırmayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, tanıyor musunuz?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Burası müstemleke devleti değil.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Müsaade ederseniz, ben konuşmama devam etmek istiyorum. Şimdi, evet...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Donald Trump kim biliyor musunuz? Amerika Birleşik Devletleri Başkanı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Deniz Bey, sizden bakan olmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tom Barrack'ı kınıyor musunuz, kınamıyor musunuz?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Deniz Bey, lütfen, tekrar ettirmeyin bunu. 10 kere sorulmaz, sordunuz, tutanaklara girdi; cevap verirse verir, vermezse ne yapayım?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, YEKA uygulaması kapsamında Avrupa'nın ilk ve tek entegre güneş paneli fabrikasını kurduk. Bu fabrikada üretilen panellerle Avrupa'nın en büyük güneş enerji santrali olan Konya Karapınar GES'i devreye aldık.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani konudan konuya atladı ama bir türlü konu Tom Barrack'a gelemedi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, sana mı soracağız ne yapacağımızı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Kınıyorum." dese ne olacak?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ayrıca yerleştirme çalışmalarımız neticesinde ekipman üretimimizde güneş panellerinde yüzde 91'e, rüzgâr türbinlerinde de yüzde 65'e üretim kabiliyeti yerli olarak sağladık; bununla gurur duyuyoruz. Her yıl en az 2000 megavat yerli aksamlı YEKA yarışmasını 2035 yılına kadar açacağımızı da söylediniz. Bu anlamda da bunun da önemli olduğunu düşünüyorum.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali; ilk ünitesinin 2026 içinde üretime başlaması öngörülüyor. Toplam 4800 megavat kurulu güce sahip olacak. Santral devreye alındığında yılda 35 milyar kilovat saatlik enerji üretecek.
Şimdi, enerjiyle ilgili olarak baktığımızda bugün dünyada 400'den farklı nükleer enerji santrali bulunmakta. Bugün 15'ten fazla ülkede de yeni nükleer enerji yatırım santraliyle ilgili çalışmalar devam ediyor, dolayısıyla biz de devam edeceğiz. 2053 yılındaki bu net sıfır karbon emisyonunda çok büyük çevreci katkıları olacağına inandığımız nükleer enerjiyi de biz temiz enerji olarak görüyoruz.
Yine, Sinop Nükleer Santrali için saha onayı verildi, biliyorsunuz. Trakya Nükleer Santrali için yine ön izinler ve proje uygulama izinleri sağlandı. Burada gelinmiş "Efendim, Rusya bayrağı dikti." Sayın Ağbaba dedi "Rus bayrağını diktiniz." diye. Yapılabilir; şirketlerle, ülkelerle yatırım olarak ortaklıklar hayata geçirilebilir, tecrübe transferleri yapılabilir ama bunu gidip de buradan, efendim "Mersin'e Rusya bayrağını dikti." Sanki ülkenin karış toprağından yer vermişiz gibi bir anlamda sabahleyin burada açıkçası böyle söylemlerde bulunmanın hiç doğru olduğunu düşünmüyorum.
Evet, son üç dakikam kaldı.
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Elli saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şimdi, gelelim vatandaşlarımıza sağlanan elektrik ve doğal gaz destekleriyle ilgili... Bununla da ilgili daha önce de söylenmişti, geçen yıl da söylenmişti. Bugün biz evlerde kullanılan elektriğin düşük kademede olanların yüzde 57'sini, yüksek kademede olanın da yüzde 36'sını, yine doğal gazda ise yüzde 43'ünü devletimiz eliyle sübvanse ediyoruz. Sadece 2025 yılındaki bu tutar 694 milyar TL.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kime ödediniz o parayı? Kime ödediniz? Elektrik dağıtım şirketlerine.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Biz, yeni bir düzenlemeyle elektriği az tüketen vatandaşlarımızın daha az ödemesine yönelik kademeli tarife yönetimini uyguluyoruz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sana değil bu...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Elektrik dağıtım şirketlerine ödeme garantisi verilmiş.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Senin tuzun kuru.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ödeme garantisidir bu.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şimdi, baktığımızda, burada dediler ki hane başı...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Şu an en çok zenginleşen kurumlar elektrik dağıtım şirketleri.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hane başına verilen desteğin bu kademeliye geçişten dolayı artışların söz konusu olduğu geçen yıl da söylenmişti, bu yıl da.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Vatandaşın o faturayı ödeyemeyeceğini biliyorsunuz, o yüzden bir kısmını siz ödüyorsunuz şirketlere.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Nilgün hanım, iki dakika ek süre veriyorum.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Eğer hane başı 200 kilovatsaate kadar elektrik kullanıyorsa bunu biz destekliyoruz ama bunun 2 katından fazlasını kullanıyorsa, 400 kilovatsaatin üzerinde kullanıyorsa bunu desteklemiyoruz. Örneğin, benim Denizli'deki evimde bütün her şeyim elektrikli, elektrikle ısınıyoruz, soğuyoruz. Devlet beni desteklemesin çünkü benim elektrik kullanımım çok fazla ve ben ona yönelik tercihte bulunmuşum. İşte, bizim getirdiğimiz de uyguladığımız sistem de tam da bu yönde.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İnsanlar klima kullanıyor, klima.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Millet battaniyeyle yatıyor Sayın Ök, kalın giyiyorlar.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şimdi, bugünkü değerlere baktığımızda, 2002 yılında, bakın, asgari ücretin 200 kw'ye kadar kullanılan elektrik için yüzde 20'si, doğal gaz için yüzde 25'i ödeniyordu yani ikisini topladığımızda yüzde 45'e tekabül ediyor. Yani 22.104 lira asgari ücretin diyelim 10 bin lirası doğal gaz ile elektrik kullanma gidiyordu. Bugün geldiğimizde, Ekim 2025 verilerine baktığımızda, asgari ücretteki payının meskenlerde elektrik için yüzde 2,3; doğal gaz için ise yüzde 5,8 olduğunu görüyoruz; topladığımızda bu da yüzde 8'e tekabül ediyor. Aşağı yukarı topladığımızda yani hesapladığımızda, asgari ücrete vurduğumuzda 1.700-1.800 lira yani 11 bin lira mı, 1.800 lira mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani asgari ücret gayet iyi seviyede mi diyorsunuz? Asgari ücret yeterli mi diyorsunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Devlet eliyle baktığımızda, bugün normal standart bir ailenin 1.800 lira ödediğini, bundan yirmi yıl önce de 11 bin yani bu bir iyileşme değil midir?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O zaman siz asgari ücretle geçinin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu, vatandaşımızın menfaatine bir düzeltme değil midir? Bunu sormak istiyorum.
Bunun haricinde, ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımızı, tüketimi 150 kw'ye kadar olan vatandaşlarımızı da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız bünyesinden destekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Bakanım, Bakanlığınız bütçesinin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyorum.
Teşekkürler.