| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .12.2025 |
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Hocam, söyleyeceğim bir kısım şeyleri siz söylediğiniz için teşekkür ediyorum. Yani meselede çifte yaptırım meselesi olduğunu ben hâlâ düşünüyorum. Yani hem cezaevine alıyorsun hem güvenlik tedbiri, tedavi tedbiri uyguluyorsun. Eğer gerçekten Türkiye'deki hapishaneler, şu an her gün 2-3 insanın öldüğü bir yerden bahsediyoruz. Sağlığa erişim zaten sorun, sağlıklı giden hastalanıyor, R tipi tedavi meselesi var. Bugün akıl hastanelerinin mapuslara özgü yerleri var, ben gittim gördüm Bakırköy Sadi Konuk Hastanesinde. Açıkçası içler acısı; oradaki muamele, mapusun kalma durumu, iyileşmeyle ilgili rehabilitasyon protokolü, bir sürü mesele sorunlu. Tek tek anlatmayacağım bunları ama bunlar bu kadar açıkken mapusa ceza mı tedavi mi ayrımı belli olmayan belirsiz bir hükme tabi kılınması, bir de üstüne üstlük süre, net süre konulması ve bu iyileşmeyle ilgili mesele de dâhil olmak üzere bu kadar belirsiz. Sistemin bu kadar sorunlu olduğu bir yerde bu sorun üstüne sorun yaratacak bir mesele.
Bir diğer meseleyse, biz burada cezasızlığı önlemeye çalışıyoruz diye ifade ediyoruz. Ama bir mapusu da insani olmayan hapishane koşuluna hem gönderiyoruz hem de tedavi meselesi üzerinden zorunlu bir tedavi süreci başlatıyoruz onun açısından. Bu insanlık onuruna, bireyin kendi yaşam ve tedavi hakkı meselesine açıkçası bir kast ve onun yerine karar verme meselesini bırakıyor. Çünkü sen fiilen o kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakıyorsun. Şimdi, hapishaneye alınca aile görüşü, aile desteği, toplumsal bağı, sosyal bağı, iyileşmesi, savcıdan izin alacak, görüşemeyecek, telefonu kısıtlanacak. O kişinin iyileşme sürecini sen hapishanedeki herhangi biri gibi aslında yapacaksın; rehabilitasyonu etmiş bir gibi, güvenlik tedbiri uygulamış biri gibi olmayacak o kişi. O yönüyle istenen fayda ile ortaya çıkacak denge arasında bir ölçülülük, makullük arasında bir fark var. Benim öyle mapus yani müvekkilim var, Ramazan Eroğlu. Şu an Espiye Hapishanesinde tutuluyor. Ramazan yargılanırken tam akıl hastası değildi, evet; kısmi akıl hastasıydı. Daha önce normal sağlık kurulundan aldığı raporu vardı. Biz bunu mahkemeye sunduk, Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesine. Mahkeme dedi ki: "Ben bu raporu dikkate almıyorum. Kişiyi Adli Tıpa gönderiyorum ceza ehliyeti var mı yok mu diye." Gitti, "Suç ve ceza ehliyeti vardır." denildi, kişi aldı müebbet hapis cezası. Cezaevine gönderildi, psikolojisi zaten yerle bir oldu, psikolojik tedavi alamadı, var olan kısmi akıl hastalığı daha da genişletti. Bir buçuk ay işte o Bakırköye yatırıldı. Ben yanına gittim. Kendi -ne derler, söyleyeyim size, böyle çok söylemek de içimi acıtıyor ama- kendisine...
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Spesifik bir örnek üzerinden genel bir yere varmak doğru değil.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Hayır, bu değil. Ben birden fazla örnek vereceğim. Yapmayın lütfen gerçekten. Bu önemli bir mesele yani ben bunu hiç hafife almıyorum, gerçekten hafife almıyorum yani. Çünkü ailesi açısından da bırakılan bir şey ya da Burhan Naz şu an Malatya Hapishanesinde en son, hâlâ oradaysa. RAM raporu var, kendisi yıllarca maaş almış yani engelli maaşı almış. Sonra ceza almış, içeri girmiş. Yani akıl hastasıyla ilgili Adli Tıp meselesi geldiği için kurumlar arası rapor çelişkisinden cezasını almış. İçeride güvenlik tedbiri yok. Yıllardır ailesi görmeye gitmemiş, eşi de boşanmış, çocukları yok. O kişi o korumak istediği meseleden çok ağır daha bir tabloya geldi iki örnek benim en azından rakamsal olarak bildiğim. O nedenle meselede hem rapor meselesi, gerçekten iyi işleyen bir Adli Tıp Kurumu ve bir yargılama sürecimiz maalesef ki işlemiyor. İkincisi, hapishane koşullarının kendisinin insanı hasta eden koşullar olması yani buna uygun bir sistem olmaması, psikolog, gerçek anlamda psikiyatriye gitmesi lazım, hastanenin ilgili yerlerine yatırılması lazım. Bunlar gerçekten bu tedbire uygun yerler ve mekânlar değil, ölçülü olmayacak. Ya da mesela siz aldınız onu, işte bir cezadan kaçış manipülasyonu üzerinden ben bunun getirildiğini düşünüyorum, infazı konusunda da belirsizlik var. İşte indirim yapılsın, oraya alınsın, altı ay, bir yıl. Şimdi bunu kim kontrol edecek? Tedavisini yapan doktor yeniden bir rapor mu verecek? Mahkeme üç ay sonra...
ADALET BAKANLIĞI MEVZUAT GENEL MÜDÜRÜ MEHMET ÖKMEN - İnfaz savcılarımız takibini yapacak.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Evet, ama mesela şu anki Türkiye'deki mevcut infazla ilgili sorunları gözettiğimizde, hasta mapusları gözettiğimizde burada çıkacak tablonun gerçekten topluma dönüş sağlayan iyileşmiş, akıl hastalığı giderilmiş bir kişi değil, tam tersine var olandan çok daha kötü durumda olabilecek rehabilite modeli bile belirsiz mesela. Çünkü şu anki akıl hastaları bile tedaviye erişemiyor, Ramazan'ı ben biliyorum. Trabzon'da akıl hastanesine yatıracakları söylendi; oraya götürüldü, ayrı dert; Bakırköye götürüldü, ayrı dert. Şu an hâlâ hapishanede tek tutuluyordu, sırf kendine zarar vermesin diye çoklu odaya alındı. Yani böyle bir risk var ve şu an Türkiye'deki hapishanelerdeki intiharlar ve şüpheli ölümlerin kaçı akıl hastasıyla ilgili, demans hastası, şizofreni hastası, bir sürü farklı farklı meseleler var. O nedenle, biz bunun toplum açısından tehlikelilik meselesi ya da güvenlik tedbiri meselesinde değil bunun asgari süre meselesinin değil, güvenlik tedbirini daha iyi yönetebilecek bir mekanizmayla, denetimli serbestlikle gözetebilecek bir şey olduğunu ya da cezalandırıp cezalandırmama meselesindeki tutumun mesela örnek verirsek bu, kurumlar arası raporlardaki çelişki meselesi gibi, ya da ATK'nin bilimsel kriterlerden uzak tutumu ortadayken biz bu yönlü meselenin insanlık onuruna ve Türkiye'deki mevcut hapishane koşullarını gözettiğimizde pozitif bir düzenleme olarak görmüyoruz.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Teşekkür ediyoruz.
Var mı buna ilişkin açıklama?
ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ÖKMEN - Sayın Başkanım, kısaca şunu arz edeyim: Hastanede yattığı süre hapis cezasından mahsup ediliyor yani hem orada hem orada yatırılacak değil, hastanede yattığı süre hapis cezasından mahsup edilecek.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Yani bunu başkan söylesek zaten bu kadar konuşmaya bence hiç gerek yoktu. Konu bitmiştir bence Sayın Genel Müdürüm, bitti konu.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Başkanım, biliyorum ben öyle olduğunu.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Başta sorduğun soru öyleydi.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Hayır.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Olur mu öyle şey, yapmayın ya! 2 defa ceza alacak diye başta söylediğiniz şey oydu.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Hapisteyken güvenlik tedbiri uygulamakla dışardayken güvenlik tedbiri uygulayıp denetimli serbestlikten denetlemek aynı şey değil.