| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .12.2025 |
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, 12'nci maddede aslında usuli bir değişiklik var yani Türk Ceza Kanunu'ndaki nitelikli dolandırıcılık maddesi olan madde 158'deki suçların yargılamasını ağır cezadan alıp asliye cezaya veriyor ama içeriği bakımından yani esası bakımından hiçbir değişiklik olmadığını görüyoruz. Şimdi, bu TCK 158'in mağduriyetlerini gidermemiz gerekiyor bizim. Şimdi nedir o mağduriyetler, bir kere buna değinmek gerekiyor.
Bu teklif maddesi kendileri TCK 158 mağduru olarak tanımlayan kesimler tarafından yetersiz bulunmuş. Sayın Bakanım, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz, muhtemelen size de geliyordur bununla ilgili eleştiriler. O yüzden, bunun altını çizmek istiyorum, bu mağduriyetleri sizin de bilmenizi istiyoruz.
Kamuoyunda aslında hesap kullandırma yönetimi olarak bilinen uygulamada ise banka hesaplarının dolandırıcılık amacıyla kullanılması nedeniyle hesap sahiplerinin de nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılandığı ve cezalandırıldığı haberleri de bizlerin sıkça duyduğu bir şey. Ancak birçok kişi banka hesaplarını bilerek ve isteyerek suç amacıyla kullandırmadığını, aynı zamanda dolandırıcılık eylemlerinden de haberdar olmadığını söylüyor. Şimdi, bu 158 mağdurlarının çoğunun yaş ortalamasına baktığımız zaman, 18'ini yeni doldurmuş yani henüz SIM kart çıkarma yetkisine sahip olabilecek, henüz banka kartı çıkarma yetkisine sahip olacak kişilerde olduğunu çoğunlukla görebiliyoruz. Şimdi, buradaki bir mağduriyeti bizlerin gidermesi gerekiyor Sayın Bakan Yardımcım. Biz buna dair DEM PARTİ olarak bir kanun teklifi de sunduk, bu maddeye şu maddenin aynı şekilde eklenmesini istedik, dedik ki bu maddede tanımlanan suça ilişkin: Banka kartı veya hesap bilgilerini dolandırıcılık kastı taşımaksızın üçüncü kişilere kullandıran, suçun oluşmasında kastı bulunmayan kişilerin hesabı üzerinden işlenmiş olması ve failin ilk defa suç işlemiş olması hâlinde, mağdurun zararını tamamen gidermesi şartıyla bu suçun uzlaşma kapsamına alınması ve uzlaşmanın sağlanması hâlinde de kamu davası açılmaması, eğer bir kamu davası açılmışsa düşmesine dair bir kanun teklifi verdik. Şimdi bunu niye yaptık? Çünkü biz, bu gençlerin yani 18 yaşını henüz doldurmuş olan gençlerin asıl büyük dolandırıcılar tarafından kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Bakıyoruz, yargılanan kim ağır cezalarda? 18 yaşındaki, 19 yaşındaki daha dershaneye yeni başlayan ya da daha üniversiteye gitmeyen, henüz gitme aşamasında olan gençler olduğunu görüyoruz.
Daha önce avukatlık yaparken de böyle çok fazla müvekkilimiz vardı; aile bir geliyor, mağdur edilmiş, hesaplarına trilyonlarca paralar yatırılmış ama gencin haberi bile yok. Şimdi, şunu da bir kere gözlemlemek gerekiyor: Böylesi bir suçu işleyecek olan kişi... Düşünsenize, hesabından milyarlarca para alınan kişi IBAN numarasını hiç kendisi verir mi? Elbette belli ki bu IBAN numarası ya kandırılan ya da bu yönlü kullanılan kişiler; öyle olduğu açık, ortada. Şimdi, bu büyük paraları alan kişiler yargılanıyor mu? Maalesef ki yargılanmıyor. 158 kapsamında ağır cezaya giren suçlarda bu büyük cezaları alan kim oluyor? Çok üzülerek ifade ediyorum ki 18 yaşındaki gençler alınıyor.
Şimdi, bu teklifin ilerleyen aşamalarında bu kartla ilgili bir düzenleme yapılmış, ondan haberdarız. Bu kartların yani SIM kartlarının çıkarılmasının zorlaştırılması, daha ağır yükümlülükler getirilmesi ama şimdi mevcut mağdurlar söz konusu. Şimdi, bizim buna dair bir işlem yapmamız gerekiyor, buna dair bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Şimdi, biz, ağır cezadan asliye cezaya almışız; olumsuz değil, olumlu ama yeterli mi? Değil yani bu mağdurların mağduriyetlerini giderecek boyutta değil. Bizim buna ilişkin olarak düzenleme yapmamız gerekiyor. O yüzden, bunu tekrar teklif sahibi kişilerin ve Sayın Bakan Yardımcımızın da duyması açısından söylüyorum: Bize bu yönde çok fazla talepler geliyor, çok fazla mağdur edilmiş gençler var -hem de yaşları çok küçük, daha hayata yeni başlayacak kişiler- ama o kadar ağır cezalarla karşı karşıyalar ki ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir de işin kötü yanı şöyle bir şey var: Bu hesabı kullanan büyük dolandırıcılar bu kişilerle ilgili, zincirleme bir şekilde yapıyor yani hesabına sadece bir defa para girmiyor, sayısızca paralar hesaba giriyor, her bir mağdur için de hâliyle şüpheli ve daha sonrasında sanık durumuna düşüyor bu çocuk diyebileceğimiz henüz 18 yaşındaki gençler. Şimdi, hâliyle ne oluyor peki? Daha henüz yaşamına yeni başlayacağı, daha gençlik yaşlarında karşılarına çıkan büyük, ağır cezalarla karşı karşıya geliyorlar. Oysaki yaptıkları şey nedir? İşte, bilmeden, farkına varmadan kartlarını kullandırmaktır. O yüzden, hem sunmuş olduğumuz kanun teklifinin gündeme alınması hem de bir an önce 158 mağdurlarına dair bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Şimdi, elbette ki uzlaştırma diyoruz, mağdurların da mağduriyetlerini giderme diyoruz ama burada şöyle bir durum da söz konusu: Kendi kullanmadıkları paralarını da ödemek zorunda kalınan bir durum. O yüzden, bir formülasyonu belki bugün burada tartışamayız ama en azından Bakanlığın uhdesinde olsun diye yani bununla ilgili kendi içlerinde bir tartışma yürütsünler diye burada 158 mağdurları adına ifade ediyorum.
Teşekkürler.