KOMİSYON KONUŞMASI

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Şimdi şöyle bir durum var, sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Elbette ki bu tasarı hazırlanırken Türkiye Barolar Birliğiyle imza sahiplerinin ortak bir şekilde hazırlamış olması şimdi birazdan 6'ncı madde için bizim vermiş olacağımız önergeyi geri çekmemize bir sebebiyet yani Başkanımız çok net ifade etti. İşin içerisinde eğer Türkiye Barolar Birliği ve... Türkiye Barolar Birliği de bunu yapmadan önce bütün yani 81 baronun tüm başkanlarıyla bir araya gelip ortak bir mutabakata varmalarından kaynaklı biz de bu önergemizi geri çekeceğiz ama şimdi güvenmediğimiz kısım neresi? Hocam, siz de mesela ifade ettiniz. Bu, daha önce yani hâkimlik, savcılık veya avukatlık yaptınız mı, bilmiyorum, şimdi, akademide belki bu şekilde olmayabilir ama mesleğin içerisinde maalesef bu işin böyle ilerlemediğini çok iyi biliyoruz. Şimdi, bürokrat kürsülerinde daha önce hâkimlik yapmış olan kıymetli hâkimlerimiz de vardır, onları tenzih ediyorum yani eminim ki öyle davranmamışlardır ama şu gerçeklik var: Bakın (c) ve (d) bendinde, şimdi, her ne kadar biz maddeye eklemişiz ama gerçekliği bu değil; hâkim, savcı ve adliye personeliyle ilgili ilişki normlarından bahsediyoruz, üçayak diyoruz, hâkim, savcı, avukat diyoruz ama gelin, görün ki uygulamada bu iş böyle olmuyor. Bakın, bir sürü örneği var ya, İstanbul'da kadın avukatın etek boyundan kaynaklı hâkimin yaptıklarını biliyoruz. Sadece o olsa iyi, savunma hakkını kısıtlayabilmek için hâkimlerin avukatların oturacağı sandalyeyi altlarından çektiğini biliyoruz. Bakın, daha ötesi bir şey. Sayabileceğimiz bir sürü yani avukatlık mesleğine yönelik bu şekilde yaptırımlar ve hâkimlik, savcılığın bu şekilde yaptığı hareketleri biliyoruz. Ha, günün sonunda ne oldu? Mesela, şikâyetçi oldular, takipsizlik; tazminat istediler, hiçbir şey yok çünkü yargılayan kim? Yine hâkim, savcılar. Kendi meslektaşlarının aleyhine bir karar vermeyeceğini de biliyoruz. O yüzden, kaygımız bu. Ama elbette ki işin içerisinde en büyük savunucumuz olan Türkiye Barolar Birliği ve barolar olduğu için bu konudaki en azından kaygımızı ifade etmek istiyoruz.

Şimdi bir diğeri ise (g) bendinde bulunan iddia ve savunmanın hukuki çerçevesinin dışına çıkarak anlaşmazlığın tarafı olduğu intibaını uyandıracak şekilde davranmak. Ben, Erinç Başkanıma da bu konuda ikna olmak istediğim için özellikle az önce de soracaktım, bunu sormak istiyorum. Şimdiye kadar zaten ülkemizde avukatların çoğu tersten bakınca bununla itham edildiler. Bakın, Öcalan'ın avukatları; yargılanmadılar mı arkadaşlar? Evet, avukatlık disiplinliği üzerinden değil ama ne yaptılar? Savunmayı aslına eş değer tuttukları için yargılandılar. İmamoğlu'nun avukatı; öyle değil mi arkadaşlar, yargılanmadı mı? Yargılandı, sebebi neydi aslında? Politik eleştirme yaptığı için yargılandı. Şimdi, burada da bir de üzerine bunu bir disiplin noktasına getirmiş olmamız da benim kaygım var açıkçası. Ha, belki barolarımız bu konuda bunu bu şekilde inşa etmeyecektir, güvenimiz var ama vallahi, kusura bakmayın, biz yargıya güvenmiyoruz. Niye güvenmiyoruz? Çünkü 2006 sonrası hâkimlerin, savcıların, son dönemdeki hâkimlerin, savcıların nasıl seçildiğini bildiğimiz için de güvenmiyoruz yani hem avukatlık mesleğine dönük tarzlarından kaynaklı hem aslında siyasallaşmasından kaynaklı bir güven problemimiz var.

Bir diğeri ise aslında, barolarla ilgili en çok güvensizlik duyduğumuz, ya, daha iki, üç yıl önce çiftli baroyu getiren bir iktidar gerçekliği var. Şimdi, hâl böyle olunca şu an aynı masada bunları tartışmış olmak acaba mı dedirtmiyor değil Erinç Başkanım yani Birlik Başkanım. O yüzden, benim şüphelerim var şahsen ama yine de ifade ediyorum, altını bir kez daha çiziyorum: Türkiye Barolar Birliğine ve meslek odalarına olan inancımız, avukatların mesleki onurlarını korumalarına olan inancımız gerek bölge baroları gerek Türkiye'deki 81 baro için söylüyorum bunu, buna olan inancımız ve bunların varsa bir mutabakat hâlleri gerçekten de meslektaşların mesleki haklarını korudukları için yaptıklarına olan inancımızdan kaynaklı. Biz de önergemizi çekiyoruz ama bunlardan -not olarak- şüphe duyduğumuzun bilinmesini isteyerek ifade ediyorum.