| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, Türkiye bugün ciddi bir güven ve makroistikrar krizinin gölgesindedir. Yıllık enflasyon hâlâ yüzde 30'ların üzerindedir. Makyajlı TÜİK verilerine göre bile vatandaşın alım gücü eriyor, fiyatlar millet için hayatı çekilmez hâle getiriyor. Bu ortamda Hazinenin bütçe öngörüleri, vergi politikaları ve harcama öncelikleri milyonlarca ailenin cebini doğrudan etkiliyor. Merkez Bankası politika faiziyle içinde belirgin dalgalanmalar gösterirken politika faizinin düzeltilmesiyle birlikte ekonomi derin yapısal dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Kısmi faiz ayarlamaları tek başına çözüm değildir.
Sayın Bakan, bütçe öncelikle açıkça sorgulanmalıdır. 2025'in ilk dokuz ayında merkezî yönetim bütçe gerçekleşmeleri kamuya açıklandı. Giderleri, gelirleri ve bütçe açığı kalemlerinde sürdürülemez riskler mevcuttur; bu durum çok açık. Çok az ekonomi bilen tüm çevreler tarafından bile büyüme, maliyet dengesi bakımından alarm verici olarak nitelendiriliyor ancak siz çıkıp "Ekonomi iyiye gidiyor." açıklamalarında bulunuyorsunuz. Tüm bakanlıkların koruma orduları, lüks makam araçları, bakanlık özel kalem bütçelerinde yaptıkları şatafatlı harcamalar ortadayken hazine harcamalarında şeffaflık sağlanmadan tasarruf söylemleri inandırıcı değildir. İktidara ve rant çevrelerine gelince "Lüks hayat, oh ne rahat!" vatandaşa gelince "Bayat ekmeğe sebat." bu kadar da olmaz, el insaf! Bu çerçevede vergi yükü dar gelirliyi ve KOBİ'yi ezmektedir. Bütçe gelirleri arttıkça sosyal denge yok sayılmamalıdır. Borç yönetimi stratejileri yeni vergilendirmeye dayandırılmalıdır. Kaynaklar üretime değil gösterişe, gelecek vadetmeyen projelere kayıyorsa gerçek ekonomik dönüşüm mümkün olamaz.
Sayın Bakan, gerçekten sormak ve öğrenmek istiyoruz: Bu bütçe, TÜİK'e göre bile enflasyonun hâlâ yüzde 30'lar civarında seyrettiği, iş gücü piyasasında kırılganlığın sürdüğü bir dönemde dar gelirli ailelere ve üretime nasıl nefes aldıracaktır? Vergi tabanını daraltan değil yaygınlaştıran, düşük gelirli haneleri koruyan, KOBİ'lerin nakit akışını rahatlatacak vergi ertelemeleri ve doğrudan destek paketleri derhâl hayata geçirilmelidir. Bütçe harcamalarında tam şeffaflık sağlanmalı, rant odaklı harcamalara ve gereksiz yüklere son verilmelidir. Hazine, Maliye ve Merkez Bankası koordinasyonu açıkça ilan edilmeli ve tutarlı bir çerçeveye kavuşturulmalıdır. Siz televizyonlara çıkıp "Enflasyon hedefimiz şaşıyor." diyorsunuz, o zaman hangi yatırımcı size güvenip gelecek, hangi sanayici ve işveren kendini güvende hissedecek? Sayın Bakan, o zaman siz yoktunuz ancak 2023 yılında Bakanlığınızın bütçe görüşmelerinde dönemin Bakanına bir poşet içerisinde 2 kiloluk madenî para göstermiştim. "Bu poşetin içerisinde 85 lira bulunuyor, bu poşeti hurdacıya götürdüğümüzde tam 242 lira sayılıyor. Paranın hurdacıdaki değeri kendisinden daha değerli." demiştim. Daha sonra ekonominin başına siz geçtiniz. Bugün 2 kilo madenî para hurdacıda 380 lira ediyor yani 1 lira üretim maliyeti ise kaynaklarına göre 4,5 liraya ulaşıyor. İşte, hazırladığınız bütçenin özeti budur; ekonomiyi de adaleti de gelir dağılımını da hurdaya çevirdiniz.
Ayrıca, birkaç sorum olacak: Artan dolaylı vergiler, KDV, ÖTV vatandaşın yükünü artırırken gelir vergisi reformuyla daha adil bir vergi sistemi oluşturmayı planlıyor musunuz? Özellikle düşük gelirli vatandaşları koruyacak düzenlemeler gündeminizde var mıdır? Son üç sene içerisinde vergi borcu 5 milyon TL'nin üzerinde olan kaç şirkete yapılandırma hakkı tanıdınız? Pazar alışverişinden kira ödemelerine kadar her alanda ciddi fiyat artışlar yaşanıyor. Ekonomik krizle boğuşan vatandaşların geçim sıkıntısını hafifletmek adına temel ihtiyaç ürünlerinde fiyat denetimleri ve sübvansiyon gibi somut adımlar atılacak mı? Özellikle kamu çalışanları vergi dilimi adaletsizliğinden yakınıyor. Memurların maaşlarında vergi dilimi kesintisini sabitlemeyi ya da kaldırmayı planlıyor musunuz? Tasarruf tedbirlerinin bakanlıklar eliyle ihlal edilmesine karşı bir önleminiz var mıdır? "Kamuda tasarruf" söylemi sık sık dile getiriliyor ancak kamu kurumlarının araç kiralama, temsil ağırlama, danışmanlık ve bina kiralama giderleri geçen yıla göre daha da artmıştır. Bu harcamaların toplam tutarı ne kadardır? Türkiye'nin toplam kamu borcu 2025 yılı sonunda millî gelirin yüzde 40'ını aşmıştır. Bu borçlanmanın büyük bölümü döviz cinsinden yapılmakta, kur dalgalanmalarının da maliyetini vatandaş ödemektedir. Hazine neden hâlâ dövizle borçlanmaya devam etmektedir? Bu politikada TL'ye güveni yeniden tesis edecek bir stratejiniz var mı? 2025 yılı çerçevesinde merkezî yönetim bütçe açığı resmî verilere göre hedefin neredeyse 2 katına ulaşmıştır. Bu açık yıl boyunca yapılan vergi artışları ve harç zamlarına rağmen neden kontrol altına alınmamıştır? Bununla ilgili bir öneriniz var mı?
Teşekkür ederim.