| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, çok saygı değer bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bütçemizin hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Yüksek enflasyonun nedenini Sayın Bakan yüksek ücretlere bağlıyor, Merkez Bankası Başkanımız altın fiyatlarına bağlıyor. 2021'de...
HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK - Hiçbir zaman öyle bir şey demedim.
İZZET AKBULUT (Burdur) - O zaman biz şuna bağlıyoruz, katılıyor musun diye...
HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK - Ne zaman söylemişim?
İZZET AKBULUT (Burdur) - O zaman şunu söyleyeceğim Sayın Bakanım: O zaman Cumhurbaşkanının yanlış tezine bağlıyorsunuz. Neden? Çünkü "Faiz sebep, enflasyon sonuç." dediği gün bu ülkede politika faizi yüzde 19'du, enflasyon yüzde 17'ydi. O gün Merkez Bankası Başkanlarına müdahale edilerek, "Faiz düşürülecek." diye baskı yapılarak 19'dan 15'e çekildi yani enflasyonun 17 olduğu ortamda, faizi 15'e düşürerek kur 6,30, mazot fiyatları 7,30; geldiğimiz noktaya bakın. Sözde faizi düşünecektik, enflasyon düşecekti, 17 enflasyon 72'ye fırladı bu süreçte. Yani, apaçık ortada, yanlış bir tez geliştirildi "Ben ekonomistim." diyen biri tarafından. Bu, hiçbir ekonomi kitabında yoktu zaten ve bunun sonucunu da yüksek enflasyon olarak hep birlikte yaşadık. Yani, eğer siz bu düşünceye katılıyorsanız, sizin ağzınızdan da duymak isteriz; gerçekten sizce de faiz sebep, enflasyon sonuç mu? En azından bunu bilmek isteriz.
"Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacağız." diyorsunuz çok uzun süredir ama ısrarla... Örneğin, iş yeri kira geliri elde edenlerden, bugün 50 bin TL iş yeri kirası ödeyen...
Sayın Bakanımıza anlatıyoruz Lütfü Hocam, sizden istirham ediyorum. Hocam, bir anlatabilirsek... Siz anlattınız bir de biz anlatalım meramımızı Sayın Bakana.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türkkan, burada konuşan bir milletvekilimiz var.
İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Bakanım, 50 bin lira iş yeri kirası ödüyor normal bir mükellef, bundan dolayı 12.500 lira stopaj ödüyor yani geliri elde eden değil gideri elde edenden bir vergi daha alıyoruz. Bir de bunu ne yapıyoruz? Adam bu gelirden kaynaklı beyanname vereceği zaman bu ödenen stopajı da ondan düşüyoruz, bunun yer değiştirmesi gerekiyor. Madem az kazanandan az, çok kazanandan çok alacağız vergiyi, geliri elde edenden alacağız bu vergiyi, bu kadar basit. Bir de ekstra... Bakın, hadi eskiden 1989'lu, 1990'lı yıllarda yani daha internet yokken... Ben bir mali müşavirim, benim atalarım da mali müşavir, onlar hep anlatırlardı biz mesleğe başladığımızda, "Sizin yaptığınız iş ne olacak, internet ortamında her şeyi yapıyorsunuz." derlerdi, "Biz eskiden elimizle dolduruyorduk, gidiyorduk, vergi dairelerine teslim ediyorduk." derlerdi. O "damga vergisi" denilen şey de o günlerde makbulmüş yani adamlar bir mühür basıyormuş o beyannamelere, hadi o zaman alınıyormuş yani şimdi her şey internetten gidiyor. Düşünün, KDV ödüyor mükellef, KDV 1, hiç kazansın kazanmasın, KDV'si çıksın çıkmasın KDV 1'den ve KDV 2'den 665 TL damga parası alıyoruz. Muhtasar beyannamesi ödüyor işçi çalıştırdım diye, kira ödedim diye, 790 TL ekstra damga vergisi... Geçici vergilerde 912 lira 40 kuruş, gelir vergilerinde, kurumlar vergilerinde keza aynı. Bir işletme, herhangi bir mükellef hiçbir şey yapmasa yılda zaten bir ortalama 20 bin bandında damga vergisine para ödüyor yani bu damga vergisi de çok hakkaniyetli değil. Gerçi şimdi basit usuller... Az önce Talat Vekilim söyledi "35 bin nüfusun üzerindekiler deftere geçecek." diye, gerçekten güzel bir kazanç kapısı olur bu damga vergilerinden şöyle baktığınız zaman çünkü bunlar alamıyordunuz basit usulken, şimdi en azından alacaksınız. Ama hakkaniyetli mi, değil mi, onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Az önce o 50 bin lirada 12.500 stopaj ödüyor demiştik ya beyannamenin rakamı da 13.300 liraları buluyor.
Şimdi, şehirlerimizde geziyoruz, özellikle lokantacı esnaflarımızı ziyaret ettiğimizde hepsinin yanında bir tane vergi memuru var Sayın Bakanım, oturuyorlar. Onların yaptıkları da şu: Ne kadar nakit satış yapıyorlar, onu tespit etmeye çalışıyorlar. Şimdi, zaten insanlar çok fazla nakit harcamaya çok vakit bulamıyorlar artık kredi kartlarına ödeme yapmalarından kaynaklı ama oradaki asıl büyük sıkıntı... Tamam, doğru, KDV belki mükellefin direkt cebine giren bir para değil, KDV'ye biz hep emanet gözüyle bakarız ama bu ne yazık ki mükellefe anlatılabilen çok kolay bir şey değil. Yani, adam 100 liraya satış yapıyorken "Bunun 90 lirası benim, 10 lirası KDV'nin." diye kasanın bir bölümünde ayrım yapmıyor ama "Mal alıyorum, yüzde 1'le KDV ödüyorum; çıkış yapıyorum, yüzde 10'la KDV ödüyorum." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkürler Sayın Akbulut.
İZZET AKBULUT (Burdur) - Bitireyim müsaadenizle Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Akbulut, evet...
İZZET AKBULUT (Burdur) - Hemen bitiriyorum, çok az kaldı.
Üzerindeki o yüzde 9'dan dolayı... Yani, bu sefer biz onun -az önce söylediğim gibi- nakitlerde vergiden kaçınmasına sebep oluyoruz. Yani, o vergi memurlarını boşu boşuna oturtacağımıza bunu düzeltsek burada o arkadaşlar da nakit satışlarında bunu yapmayacaklardır.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.