| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 05 .11.2025 |
MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları; Ticaret Bakanlığı bütçesini müzakere ederken elbette Bakanlığın kendi faaliyetlerini, bütçe gereksinimlerini, hacmini, kapasitesini bütün yönleriyle konuşmalıyız. Bugün ziyadesiyle konuşuldu, sorular soruldu, eleştiriler yapıldı ama tatmin edici cevaplar alınmadı. İnşallah, bundan sonra cevapları alırız.
Az konuşulan fakat irdelememiz ve sorgulamamız gereken bir nokta da konunun tüketici boyutu ve tüketici hukukuna ilişkin süreç çünkü Ticaret Bakanlığının son aldığı karar sadece bir idari düzenleme değil vatandaşın adalet kapısına vurulan bir kilit hâline gelmiştir. Bakanlık 19 il ve 45 ilçedeki tüketici hakem heyetlerini kapatma kararı aldı. Bu kararın içinde benim seçim bölgem Samsun'un 3 büyük ilçesi -ki Samsun nüfusunun en az yarısını barındıran ilçelerdir bunlar- Atakum, Canik ve İlkadım da yer alıyor. Yani Bakanlık Samsun gibi ekonomik ve demografik yükü yoğun bir şehirde, metropol ilçelerimizde vatandaşın en kolay ulaştığı adalet mekanizmalarını âdeta ortadan kaldırdı ve yerine merkezde, bütün şehrin iş yükünü sırtlayacak 2 ayrı heyet tesis etti. Bu karar vatandaşın tüketici hukuku yönünden adalete ulaşımını zorlaştıracak, bürokratik konformizmi pekiştirecek bir karar olmuştur.
Sayın Bakan, değerli bürokratlarımız; bilinmelidir ki Samsun Karadeniz'in ticaret üssüdür. Atakum hızla büyüyen bir kenttir, 20 küsur ilden daha büyük nüfusa sahiptir. Canik sanayisiyle, İlkadım ticaretin kalbinde olmakla ayakta duran ilçelerimizdir. Orta ve alt gelir düzeyli yoğun nüfusa hitap eden ilçelerimiz bunlar. Böyle bir şehirde tüketici hakem heyetlerini kapatmak "Samsunlu vatandaş hakkını aramasın." demektir. Bu karar Samsun halkına yapılmış açık bir haksızlıktır, yalnız başına bırakmanın âlâsıdır.
Sayın Bakan, değerli bürokratlarımız ve milletvekillerimiz; tüketici hakem heyetleri halkın başvurduğu mahkemelerdir; bir vatandaş dolandırıldığında, faturasına haksız ücret yüklendiğinde, hatalı ürün aldığında oraya başvurmaktadır. O heyetler dar gelirlinin, emeklinin, öğrencinin hakkının savunduğu yerlerdi. Şimdi siz o vatandaşın önüne yeni duvarlar örüyorsunuz. Seçim bölgem Samsun özelinde konuşacak olursak artık Atakumlu, Canikli, İlkadımlı hemşehrilerim tüketici hukuku yönünden karşılaştıkları sıkıntılarda hakem heyetlerinin karar verebilmesi yönünden daha uzun süreler kaybedecekler. Merkezde yer almayan ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımız kilometrelerce yol gidecek, sıra bekleyecek, dosyaları aylarca rafta kalacak; sonunda adaletin geciktiği, hakkın unutulduğu bir düzenle karşılaşacak. İşte, burada verimlilik yoktur, vatandaşa kolaylık yoktur; hep övündüğünüz ifadeler. Koskoca Bakanlığın 3 ilçedeki hakem heyetini kapatarak tasarruf edeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu, bütçe disiplini değildir. Vatandaştan tasarruf eden ama yandaştan, şatafattan, reklamdan vazgeçmeyen bir anlayış bu ülkeye adalet getiremez. Bu kararın adı "reform" değil bu kararın adı "Vatandaşın hak arama olanaklarını kısıtlamak."tır.
Sayın Bakan, çok yakın zamanda Samsun'a geldiniz, şatafatlı bir şekilde ağırlandınız. Samsun'un coğrafyasını, nüfusunu, iş yükünü, ulaşım koşullarını incelediniz mi? Hayır. Bu kararı sahada çalışan uzmanlarla, yurttaşlarla, yerel yönetimlerle istişare ettiniz mi? Hayır. Kapattığınız hakem heyetlerinin dosya yükünün azaldığına baktınız mı? Bunların hepsinin cevabı hayır. Bu karar, masasından kalkmadan karar veren bir yönetim anlayışının ürünüdür, halkını duymayan, vatandaşını görmeyen bir anlayışın sonucudur. İktidarın bu ülkede en küçük hakkını arayan vatandaşa bile güveni kalmamıştır. Vatandaşın adalete erişimini zorlaştıran her uygulama devlet ile vatandaş arasındaki güveni aşındırmaktadır. Bu güven bir kez yıkıldığında ne bütçe rakamları ne politik hedefler bir anlam taşır. Adalet yoksa devletin itibarı kalmaz. Tüketici hakları tasarruf kalemi olarak hiçbir şekilde görülmemelidir. Adaletin kapısını kapatan hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz, bu yanlıştan derhâl dönmelisiniz. Atakum, Canik ve İlkadım'daki tüketici hakem heyetleri yeniden açılmalıdır, devlet hakkını aramak isteyen vatandaşın karşısında duvar örmek değil kapı açmak zorundadır Sayın Bakan.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederiz.
TİCARET BAKANI ÖMER BOLAT - Değerli Murat Vekilim, zannediyorum tebliğ değişikliğinde eksik bir bilgi var, onu söyleyeyim ki düzelsin.
Biz tüketici hakem heyetlerinden çok memnunuz, şu ana kadar sadece bu yıl 650 bin ihtilaf şeye bağlandı, bugüne kadar da 8,5 milyarlık... İl merkezlerinde tüketici hakem heyetleri var, ilçelerde de kaymakamlıklara başvuruluyor, onlar il merkezine aktarıyor. Kadroları artırıldı, raportörleri arttırıldı daha etkin çalışsınlar diye ama ilçelere yayıldığında etkin çalışmanın biraz az olduğunu gördüğümüz için bu değişikliği yaptık, yoksa durup dururken değiştirmedik.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz, size yeterince süre vereceğiz.
MURAT ÇAN (Samsun) - Ben sizin gibi "Yalan söylüyorsunuz." diye söylemeyeceğim, yanıltıyorsunuz. Atakum 250-300 bin nüfuslu bir ilçe, İlkadım 400 bin nüfusa doğru gitmektedir. Oralarda kaymakamlığa gitmek yerine var olan tüketici hakem heyetlerini devam ettirip güçlendirmelisiniz. Bence bu konuda siz tekrardan bir doğrulamaya ihtiyaç duyun.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Murat Bey, Sayın Bakana zaten süre verilecek, o zaman daha detaylı bilgi verilecektir, ön bilgi de verdi.
MURAT ÇAN (Samsun) - Haksız kazanç elde ediyor, nasıl güveneceğiz yani?
Araya girdi işte Sayın Bakan.