KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, yılın hesap zamanı bütçe geldi, işte buradayız. Bakın, Sağlık Bakanlığı bütçesi gelecek, yurt dışına giden hekimleri konuşacağız; Gençlik ve Spor Bakanı gelecek, beyin göçünü konuşacağız; bugün de sizinle üreticilerin yurt dışına gidişini konuşur olduk ne yazık ki. Türkiye'de tekstil sektörü uzunca bir süredir alarm veriyor. Konkordato ve iflas açıklayan firmaların sayısı gün gün artarken bir kısım üretici de çeşitli sebeplerle üretimini Türkiye dışına kaydırıyor. Çok yakında Mısır'daki Türk tekstilci sayısı Türkiye'dekini geçecek. Düşünün ki bir nakliye firması yeni kazanç kapısının yurt dışına fabrika taşımak olduğunu söylüyor. Bu üreticiler yurt dışına gidiyor ama işsizlik Türkiye'de kalıyor. 3 milyonun üzerinde işsizimiz var ki bunlar resmî rakamlar. İş aramaktan umudunu kesen 100 binleri de eklersek sayı çok daha yüksek. KOBİ'ler artık dayanma gücünün son noktasına gelmiş durumda. Çoğu iş yeri sahibi bir asgari ücret kadar kazanabilmek için dükkânını açık tutuyor, onu da kazanamayanlar son çare kepenk kapatıyor. Görüyoruz ki esnafımız, KOBİ'miz yalnız bırakılmış durumda. Kira maliyetleri, elektrik ve doğal gaz faturaları, mal tedarik fiyatlarındaki hızlı artış, esnafın girdi maliyetleri esnafı nefes alamaz noktaya getirdi. TOBB verilerine göre, 2025'in ilk dokuz ayında kapanan şirket sayısı 2024'e göre yüzde 10,8 artmış; eylül ayında kurulan şirket sayısı yüzde 6, kapanan şirket sayısı ise yüzde 23 artmış.

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Açılan ne kadar?

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - 2024'ün ilk dokuz ayında 197 bin çek karşılıksız çıkarken 2025'te bu sayı 219 bin olmuş.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Her biri kendi içinde değerlendirilir, yanlış bilgi veriyorsun.

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - TOBB ne diyorsa onu söylüyorum ağabey. TOBB ile kendi aranızda çözebilirsiniz onu ağabey, o benlik değil. KOBİ'ler kredi yükü altında eziliyor ama gereken gerçekçi ve kalıcı desteği göremiyor. İş bilmez ekonomi politikalarınızdan ötürü iki üç sene önce tefecilerin uyguladığı faiz oranlarını bugün devlet bankaları uyguluyor. Dünyaya baktığımızda, rekabet ettiğimiz ülkelerde ciddi bir dijitalleşme ve teknolojik dönüşüm gözlemliyoruz ancak biz yüksek teknoloji üretimde ve dolayısıyla da ihracatta hâlâ hedeflenenin çok altındayız. Bu teknoloji konusu çok önemli, çok mühim, öyle ki kalkınma planlarımızda da hedefler arasında hep yer vermişiz. Onuncu Kalkınma Planı'nda demişsiniz ki: "2018'de yüksek teknoloji ürünlerin ihracattaki payı yüzde 5,5 olacak." Olmamış. On Birinci Kalkınma Planı'na bakıyoruz, bu sefer 2023 için yüzde 5,8 hedef koymuşsunuz, yüzde 4'ü bile yakalayamamışsınız. Şimdiki hedefimiz On İkinci Kalkınma Planı'nda 2028 için yüzde 5,5. Yani hedeflerinizi tutturamayacağınızı bildiğiniz için görüyoruz ki 5,8'den 5,5'e düşürüp yani 2014'teki hedefinize dönmüşsünüz ancak bu bütçeyle görüyoruz ki bunu da başaramayacaksınız.

Ticaret Bakanlığının bütçesini ele alırken tabii ki rakamlara bakacağız ancak bu rakamları oluşturan siyasi ortamı da konuşmak zorundayız. İnsanlar yatırım yapmaktan, şirket açmaktan, iş kurmaktan korkuyor çünkü herkes "Acaba bir gün hukuksuz bir operasyonla benim de şirketime kayyum atanır mı, mal varlıklarıma el konulur mu?" diye düşünüyor. Malum, TÜSİAD'ın yöneticilerine bile yapılan ortada. Dış ticaret açığı her gün artarken siz bu ülkenin en saygın iş insanlarına yurt dışı çıkış yasağı koydunuz ya! Ne için? Antidemokratik uygulamalarınızın ticarete ve vatandaşa verdiği zararı yüzünüze vurduğu için. Hesap zamanı, bütçe zamanı geldi; işte buradayız demiştim konuşmanın başında Sayın Bakan. İşte buradayız ve şimdi de biz ekonomideki savrulmayı, normalleştirmeye çalıştığınız hukuksuzlukların sokaktaki vatandaşa, iş dünyasına verdiği zararları yüzünüze vuruyoruz. Siz bu antidemokratik uygulamalardan vazgeçmedikçe bizler burada, CHP iktidara gelene kadar, ancak artan karşılıksız çek sayılarıyla dizginleyemediğiniz dış ticaret açığını konuşmaya devam ederiz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.