MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Genel Müdür, ben de tebrik ediyorum, hayırlı olsun diyor ve başarılar diliyorum.

Şimdi, özellikle 2002 takıntısı maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi mensuplarında var, her konuda 2002'den bu yana bir türlü gelemediler. Yani, artık 2016'dayız, 2016'ya gelelim. Kendi dönemlerinizde bir karşılaştırmalar yapın, onlara da bir bakalım. Şimdi, oraya girmek istemiyorum, o tamamen siyasi bir konu. KİT Komisyonunun biraz daha teknik tarafı var ama bazı şeyleri de belki söylemek de gerekiyor. O tabloda bir şey gördüm, tablo TL olarak düzenlenmişti. Alt yazıları çok net olmadığı için fark edemedim. Sayın Genel Müdür, elinize bir tablo tutuşturmuşlar, burada 2002 yılı ile 2014 yılını, 2015 yılını karşılaştırıyorsunuz. 2002 yılından 2015 yılına kadar paranın satın alma gücünde önemli ölçüde bir değişme olmuştur yani aslında sizin verdiğiniz o tablo elma ile armudun karşılaştırılmasından başka bir şey değil. Yani, karşılaştırılabilir olmak uluslararası finansal raporlama standartlarının temel özelliklerinden birisidir. Yani, bu kadar üst seviyede bir denetim biriminin önünde yapılacak bir sunumda böyle bir kurumdan bu seviyede bir raporun -madem bir gelişmeyi göstermek istiyorsanız- gelmemesi gerekirdi. Eğer bir karşılaştırma yapılacaksa kendi içindeki anlamlı bazı kalemlerle, örneğin öz kaynak kârlılığı vesaire biçiminde bazı araştırmalar, bazı indikatörler gösterilebilirdi. Onun için, bir defa ben böyle bir tablonun bir de gelişme olarak sunulmasını, çok bir endeksleme yapmadan, satın alma güçlerini aynı seviyeye getirmeden on beş yıl önceki para ile bugünkü parayı karşılaştırmanın... Yani en azından bu siyaseten konuşulabilir, milletvekilleri söyleyebilir ama teknik olarak bir kurumun getirmemesi gerekirdi. Yenisiniz dolayısıyla elinize verilen şeylere de bu yönde bakarsanız iyi olur. Mesleğiniz nedir, bilmiyorum.

Sayın Genel Müdür, yine şöyle mali tablolara baktığınızda öncelikle ben şunu hemen öğrenmek istiyorum: Kıdem tazminatına tabi çalışanlarınız var mı?

PTT AŞ YÖNETİM KURULU ÜYESİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK- 450 işçimiz var.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Tabii, mali tablolarınızda o 450 işçiye ait kıdem tazminatı yükünü, büyük bir çoğunluğu da herhâlde uzunca süre çalışanlardır ve bunun çok ciddi bir yük getirdiğini, mali yük getirdiğini, aslında bir tahakkuk oluşturduğunu ifade etmem lazım ama bu maalesef mali tablolarınızda gözükmüyor yani bilançonuzda herhangi bir kıdem tazminatı karşılığı ayrılmamış durumda. Bunları da ayırarak aslında mali tablolarınıza bir baksanız... Dolayısıyla, giderlerin bir şekilde üstünü örtüp gelirler üzerinden hareket ederek sağlıklı bir değerlendirmeyi yapmak da mümkün olmayabilir.

Ben de 2002 yılından bu yana kıdem kârlılıkları, kurumun kârlılığını öz sermayesiyle mukayese ederek yazılı olarak vermenizi rica edeceğim.

Yine, kıdem tazminatı yükü ne kadardır bugün itibarıyla veya 31/12/2015 tarihi itibarıyla kurum ne kadar bir kıdem tazminatı yükü altında? Onu öğrenmek istiyorum.

Yine bir başka konu, mali kesim bu kurumda önemli, mali işler son derece önemli. Önümüze gelen bilanço ve gelir tablolarının başlıklarına bakıyorum, son derece özensiz. "gelir tablosu" "yıl sonu" diye ifade ediliyor başlığında, bir kısmında; "bilanço dönem" diye... Bilanço dönemlik değildir, gelir tablosu dönemliktir. Son derece özensiz bir tabloyla karşı karşıyayız, daha doğrusu dikkat edilmediğini düşünüyorum.

2013 yılında faaliyet giderleriniz 450 milyon -yuvarlak- 2014 yılında bu 430 milyona düşmüş; 220 milyon az değil, yaklaşık üçte 1. Hatta aynı para değerine çekersek bu yüzde 35-40'lara geliyor. Bu faaliyet giderlerindeki önemli derecedeki düşüşün sebebi nedir? Ben onu öğrenmek istiyorum. Bu bir tasarruf mudur? Yapılan birtakım giderlerden vaz mı geçildi, ne oldu, bilemiyorum? Yani ne bileyim, reklam giderleri tabii o şeyin içerisinde değil ama oradaki bu kadar düşüşün sebebini... Bir de reklamla ilgili de şunu söyleyeceğim, taşıtlarla ilgili de konuşuldu: Aslında şey de yapılabilirdi, seçim sırasındaki dolaşan bu araçlar üzerinde gözüken PTT amblemleri aslında bir anlamda PTT'nin de reklamını yapmış yani bu konuda da bir reklam gideri ödenmesi söz konusu olabilirdi. Çok eleştirmemek...

HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Ama olmayan bir konu hakkında olmuş gibi konuşmak doğru değil Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Efendim?

HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Geçen alt komisyonda bu konu netliğe kavuşmuştu.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - O alt komisyonda ben yokum.

HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Olmayan bir konuda sanki varlığı varmış gibi...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Hayır, bakın, bugün biraz önce burada da konuşuldu, yoksa onlara itiraz edecektiniz.

HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Alt komisyonda konuşuldu ve netliğe kavuştu bu.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Benim söylediğim sadece şu: Basına yansıdığı gibi öyle bir şey varsa aynı zamanda PTT'nin de reklamı yapılmış. Reklam gideri ödememişlerse bu PTT'nin de avantajına olmuş, ne var bunda? Yani, sizi savunuyorum, teşekkür edin. PTT'nin amblemi gözüküyor.

BAŞKAN - Hâlâ reklam olmaya devam ediyor Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - PTT olsun, ondan şey duymayız.

Efendim, yine 2002 bağlantılı şunu söyleyeyim: PTT Bank yani o yapısal değişim, yapısal dönüşümle ilgili proje Milliyetçi Hareket Partisinin de iktidarda olduğu 57'nci Hükûmet döneminde hazırlanmıştır aynen 2023 projesinde olduğu gibi. Biliyorsunuz, 2023 projesi ve hedefleri, hatta 2001 yılında basılmış Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'na aynen konmuş ama tabii birçok Adalet ve Kalkınma Partisinden dostlarımız onlara bakmadan yıllarca bu projeyi "Bizim projemiz." olarak sundular. Sunsunlar, önemli olan o hedefleri gerçekleştirmek, biz de değerlendirmeyi zaten oradan yapmaya çalışıyoruz.

Efendim, ben çok teşekkür ediyorum. Tekrar, hayırlı olmasını diliyorum ve başarılar diliyorum kuruma. Sonuçta kamu iktisadi teşebbüsü, bu bizim bir varlığımızdır. Onun için, başarılı olmasını her zaman istiyoruz. Ama, tabii ki şunu da söyleyeyim: Burada devlet ve Hükûmet ayrımının da bir ince noktası var, o noktaya da dikkat etmek lazım. Eğer olayı sadece Hükûmet görürsek bizim burada ne işimiz var? İktidar partisi olarak görürsek o zaman bizim şu anda konuşmamızın, bir şeyler söylememizin de bir anlamı olmaz.

Tekrar, teşekkür ediyorum Sayın Başkan size de.