KOMİSYON KONUŞMASI

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan,

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli milletvekilleri ve basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Açıkçası, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bu kadar kıymetli, önemli kurum varken birinin eksik olması benim garibime gitti, onun da burada olması gerekiyordu hatta Cumhurbaşkanlığı başkanlık sisteminin bünyesinde olması gerekiyor; elbette, HSK'den bahsediyorum, Hâkimler ve Savcılar Kurulundan bahsediyorum. Hatırlayacaksınız, geçen yıl, Hâkimler ve Savcılar Kuruluyla ilgili Venedik Komisyonu'nun bir raporu vardı Türkiye'yle ilgili, biraz ona atıf yapacağım. Bu kurumun neden burada olmadığı, yargı tarafsızlığı veya bağımsızlığı diyebilirsiniz ama Venedik Komisyonu'nun tespitlerine de bakmak lazım. Rapor, HSK'nin farklı üye kategorilerini, özellikle hâkim, savcı, yargı dışı ve tarafsız üyeler, Adalet Bakanlığı ve müsteşar gibi doğal üyeleri ele almış. Üyelerin seçimi ve atama yöntemleri, görev güvenceleri ve işlevsel dokunulmazlıklarını incelemiş. Ayrıca, kurulun büyüklüğü, temsil niteliği, genel sistem içerisindeki rolü ve yapısı değerlendirilmiş. Anlayacağınız, dışarıdan uzman gözler, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun fotoğrafını çekmiş diyebiliriz. Raporda değinilen ve dikkat çekici görüşlerin birkaçını burada sıralayacak olursak...

Bir: Özellikle 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından Türkiye'nin hükûmet sisteminin, parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüşümü ve bu değişikliğin, yargı bağımsızlığıyla, kuvvetler ayrılığı üzerindeki önemli etkisi, güçlü denetim ve denge mekanizmalarının gerekliliğini ortaya koymaktadır:.

İki:2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun disiplin ve görevden alma yetkilerini önemli ölçüde kullandığına dikkat çekmektedir. Hâkim ve savcıların yaklaşık üçte 1'i görevden atıldı bu süreçte, biliyorsunuz.

Üç: Avrupa standartlarına göre yargı kurullarının üyelerinin en az yarısının meslektaşları tarafından seçilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu seçim yöntemiyle, yargısal unsurları siyasi müdahalelerden korumayı amaçlamaktadır. Yargı kurulundaki yargı üyeleri, yalnızca hâkim ve savcılar, toplumun perspektifini temsil etmelidir, diyor.

Diğer yandan, yargı kurullarına tarafsız üyelerin seçilmesinin amacı, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun dış meşruiyetini güçlendirmek ve grupsal çıkarların olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla yapıyor.

Yine, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 8 üyesinin hâkim ve savcı olmasına rağmen bu üyeler meslektaşları tarafından seçilmemekte, diyor. Ya, yürütme organı tarafından atanmakta ya da Parlamento tarafından dolaylı atanmaktadır. Anayasa ve kanun, yalnızca belirli bir kategoriye üye olma şartı dışında hiçbir uygunluk veya uygun olmama kriteri belirlenmeden, 4 üyeyi Cumhurbaşkanının takdir yetkisiyle atama hakkı tanımaktadır diyor..

2017 Anayasa referandumuyla Türkiye'de, parlamenter sisteminden başkanlık sistemine geçirmiş ve Cumhurbaşkanı yürütme yetkisini elinde bulundurarak aktif şekilde parti siyasetiyle ilgilenmektedir; Partili cumhurbaşkanından bahsediyor. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı tarafından atanan 4 HSK üyesinin uluslararası standartlara göre yargı üyesi olarak kabul edilmesi mümkün değil, 4 üyeyi yargı üyesi olarak kabul etmiyor Venedik Komisyonu. Ayrıca. Parlamento tarafından seçilen 7 üyenin çoğunluğunun özellikle Parlamento seçimlerinin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle aynı anda yapılması nedeniyle cumhurbaşkanının siyasi görüşüne yakın olma olasılığı yüksektir diyor.. Ayrıca, Cumhurbaşkanı 2 doğal üyenin de atamasını yaptığı için -burada Adalet Bakanı ve müsteşarının bahsediyor- HSK'nın 13...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Venedik Komisyonu bizim Anayasa'mızı tanımıyor ama.

KAMURAN TANHAN (Mardin) - O zaman taraf olmayacaktınız, Venedik Komisyonu'nun kurucuları arasında yer alıyor. Venedik Komisyonu'ndan çıkın o zaman, ilk taraf olan ülkelerden biriyiz hatta kurucu üyelerinden, HSK'nin 13 üyesinin en az 10'unu defakto seçme imkânına sahiptir diyor Cumhurbaşkanlığı dolayısıyla yargı üzerinde güçlü bir siyasi etki izlenimi oluşturmaktadır.

Yine, Komisyon, başka bir tespitle yalnızca yürütme ve yasama erkinin müdahalesinden korunan bağımsız bir yargı kuruluşunun, işleyişinin, yargı bağımsızlığının garanti edilebileceğini belirtmektedir:. Yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığın temel taşıdır ve hukuk devletinin merkezinde yer alır. Hukuk devletine saygı göstermek demokratik bir ülkede vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumanın ön koşuludur. Raporda belirtilen tespitler doğrultusunda Venedik Komisyonu şu temel ve hayati tavsiyeler de bulunuyor: Hâkimler ve savcıların yargı sisteminin farklı seviyelerinde meslektaşları tarafından seçilebileceği bir sistemin kurulmasını sağlamak amacıyla ilgili anayasal ve yasal düzenlemenin değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Cumhurbaşkanının yalnızca resmî bir atama rolüyle seçim sürecinin dışlanması gerektiğini ifade ediyor. Aynı şekilde, TBMM'nin de yargısal üyeler açısından seçim sürecine dâhil edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, üyelerin çeşitliliğini, cinsiyet, azınlık ve coğrafi dağılımı açısından güvence altına alınması gerektiği tespit edilmesi gerekmektedir. Siz gülüyorsunuz ama Venedik Komisyonu...

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Yok, şunu söylüyorum: Tamamen bürokratik bir şey, Demokratik bütün unsurları dışlayıp sadece bürokrasi kendi içinde atamalar... İncelenmesi lazım.

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Venedik Komisyonuna Türkiye ilk imza atanlardan. Dolayısıyla tavsiyelerde bulunuyor ama siz gülüyorsunuz. Ben yine de hatırlatayım size.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yok canım imza atmışız da her dediği doğru mu yani?

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Cevap verirsiniz Orhan Bey.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Anayasa'mız var ya!

KAMURAN TANHAN (Mardin) - O zaman Anayasa'ya göre Venedik Komisyonuna taraf oldunuz, Anayasa'nıza göre.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Biz de onu hatırlatıyoruz zaten.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Komisyon tanrı değil yani her dediğini tartışmasız kabul edelim.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Şunu söylüyorum ben: "Demokratik organlardan seçim olmasın, bürokrasi kendi içinden seçsin." diyorsunuz, öyle mi?

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Ben demiyorum Venedik Komisyonu bu tespitte bulunuyor.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Yok, ben size soruyorum: Doğru buluyor musunuz?

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Venedik Komisyonu diyor ki: Evet, HSK'deki hâkim ve savcıların en az yarısı kendi üyeleri tarafından seçilmesi gerekiyor.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - "Kendi üyeleri içinden seçilsin." diyor, demokratik seçim...

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Dolayısıyla, Adalet Bakanı ve müsteşarının HSK'den çıkarılması gerektiğini ifade ediyor. TBMM tarafından seçilen yargı dışı üyelerin sayısının artırılmasını da bir handikap olarak görüyor. Yürütme ve yasama erkleri üyeleriyle açık siyasi bağlantısı olan adayların hariç tutulması gerekiyor. Bilmiyorum, bu size bir şey hatırlatıyor mu? Ayrıca, barolar ve üniversiteler gibi -size söyledim Orhan Bey- diğer kurumların TBMM tarafından yapılacak seçim öncesinde aday belirlenmesi için bir ön seçim sürecinin işletilmesi gerektiğini ifade ediyor. HSK üyelerinin görev süresini ve işlevsel dokunulmazlıkların anayasal ve yasal düzeyde net bir şekilde güvence altına alınmasını düzenliyor. HSK Başkanının üyeler tarafından seçilen bağımsız bir figür olması gerektiğini ifade ediyor. Yine, HSK'nin tüm kararlarına karşı yargı yargı denetiminin sağlanması gerektiğini ifade ediyor. HSK ile Adalet Bakanlığı arasındaki bağının net bir şekilde ayrılması, özellikle müfettişlerin görev yerlerinin belirlenmesi konusunda, teftiş kurulunun denetlenmesi, görevleri de HSK'de bir hakime veya tarafsız bir pozisyona sahip birine verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Venedik Komisyonu yukarıda belirtilen tavsiyelerin Türkiye'de önümüzdeki süreçte beklenen anayasa görüşmeleri sırasında ele alınmasının gerektiğini de belirtmiş.

Peki, danışma organı olarak görev yapan Venedik Komisyonunun görüşleri neden önemli? Komisyonun önemli bir tarafı da şudur: Avrupa İnsan Hakları mahkemesi kararlarının Venedik Komisyonunun görüşleriyle çeliştiğine dair bir örnek yok. Tam aksine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Venedik Komisyonunun görüşlerine çok sık atıf yapıyor. Diyebiliriz ki Venedik Komisyonunun görüşleri hukuki bağlayıcılığa sahip değil. Dolayısıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından doğrudan uygulanabilir standartların kaynağı olarak kullanılmıyor. Bunu ifade edebilirsiniz ama bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Venedik Komisyonunun görüşlerini bilgi kaynağı olarak ve normatif rehberlik sağlamak amacıyla kullanmaktadır. Ayrıca, bu yolla mahkemenin kararlarının kabulünü güçlendirmeyi amaçladığı da açıktır. 2001'den 2012 yılına kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar ve hükümlerine bakılacak olursa Venedik Komisyonunu yaklaşık 71 hüküm de referans aldığı görülecektir. Bu atıflar sıklıkla büyük daire tarafından verilen kararlarda ancak diğer dairelerin önemli hükümlerinde de görülmektedir. Özellikle 20 görüşe ve 19 kılavuza raporda atıf yapılmış. 40 atıfla seçim hukukuyla ilgili konularda en sık atıf yapılan alan olmuş, 40 alanda. O zaman şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz: Venedik Komisyonu görüşleri hukuki bağlayıcılığa sahip olmasa bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının temelini oluşturduğunu ifade edebiliriz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Venedik Komisyonuna yaptığı atıfların bağlamsal önemi bu rakamlardan daha önemli elbette. AİHM'in özellikle kararlarında olaylar bölümde Venedik Komisyonunun görüşlerinden alıntılar yapmakta genellikle bire bir alıntılar yapılmakta, diğer kurumların belgeleriyle birlikte aktarmaktadır ve karar altına almaktadır. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Venedik Komisyonunun hukuki ve fiilî durumuna ilişkin yaptığı anketlerde ve değerlendirmelere örneğin çatışma çözümü için genel ilkelere dair referanslarda bulunmuş, hukuk bölümünde ise 27 kez atıf yapmıştır. Bu atıfların bazıları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Venedik Komisyonunun bir konuyu aynı şekilde değerlendirdiğini göstermek ve AİHM'in Venedik Komisyonuna dayandığını belirtmek için kullanılmış. Tüm bu kaynak ve göstermeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin karar gerekçelendirilmesin de Venedik Komisyonundan edindiği bilgilere dayandığını gösteriyor. Raporun önemi şuradan geliyor: Türk yargısının bağımsız olmadığının Venedik Komisyonu tarafından dile getirilmiş olması. Özellikle, Cumhurbaşkanı tarafından atanan HSK'nin 4 üyesinin uluslararası standartlara göre yargı üyesi olarak kabul edilmemesi tespitte en dikkat çekilen durumdur. Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'deki yargı bağımsızlığına ilişkin iddialarda, özellikle Demirtaş kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18'inci maddesini ihlal gerekçesi arasında saymışken bundan sonraki kararlarda, özellikle yargı bağımsızlığına ilişkin iddialarda AİHM'in bu kararı doğrultusunda inceleme yapacağını düşünmek yanıltıcı olmaz ve nitekim, geçen aylarda Büyük Daire yine, Selahattin Demirtaş'la ilgili 18'inci maddenin ihlaline hükmetti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Özetle, iktidar ve Adalet Bakanı istedikleri kadar "En bağımsız, en tarafsız yargı bizde." demeye devam etseler bile, görüldüğü üzere demekle olmuyor, 61 üye ülkeli Venedik Komisyonu inanmıyor ve dünyaya ilan ediyor Türk yargısının bağımsız olmadığını. Bu, önemli bir durum Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, onun için bunu ifade ettim.

Umarım, siz de bu konuda gerekli adımı atarsınız iktidar olarak Orhan Bey.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Komisyonun fikirleri zaman zaman elbette önemli ama her dediği de hüküm değildir.

KAMURAN TANHAN (Mardin) - "Zaman zaman..."