KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, ben de birçok mevzu var ama beş dakika içinde birkaçını hızlıca değerlendirmek istiyorum.

Birincisi, karşı olduğunuzu bildiğimiz kışlasız bedelli mevzusu. Biliyorsunuz, gençler "Avrupa'dakiler kışlasız bedelli yapıyor." diye müştekiler, iş hayatları bölündüğü için müştekiler. Dünyada ciddi bir savaş tehdidi ortamlarına girdiğimiz kesin ama artık savaşlar uzaktan elektronik aygıtlarının harekete geçirilmesi veya havadan bombalamayla oluyor, karadan insan gücüyle yapılan savaş yok. Kışlasız bedelliye yol vermeyeceğiniz anlaşılıyor, burada çok ısrarcı olmayayım. Kışlasız bedelli askerlik, efendim, kışlaya gitmeden bedelli askerlik yapılabilmesinin imkânı. Size şunu sorayım: Ordumuzun profesyonelleşmesi noktasında subaylara, sözleşmeli uzman çavuş ve erlere baktığımızda bugün itibarıyla yüzde 100 profesyonel ordu hedefine ne kadar yakın bir yerde duruyoruz? Orta ve uzun vadede yüzde 100 profesyonel orduyla ilgili tutumunuz nedir, öngörüleriniz nedir? Gençlerimizi bu konuda nasıl bilgilendirebilirsiniz?

İkinci mevzu, hava savunma kapasitemiz hususunda bugün en çok merak edilen konu bu, bazı güzel haberler alınıyor ama bunların doğrusu test edilmemiş kabiliyetler olduğu konusunda da bir tereddütle karşılaşıyoruz. Hava saldırı ve hava savunma sistemimiz açısından mevcut durum hususunda kamuoyunu ve bizi bilgilendirebilir misiniz?

Üçüncü bir mevzu, 10 Mart Anlaşması'nı ben anladığım kadarıyla bütün devlet kurumları onaylıyor: Sayın Cumhurbaşkanı, siz, Dışişleri Bakanımız, İçişleri Bakanımız, MİT Başkanımız. Bu durumda Sayın Tanal'ın sorduğu "SDG terör örgütüdür." ifadesiyle 10 Mart Anlaşması'nın hayata geçirilmesi hedefimiz arasındaki ince geçiş nedir? Yani Adam Colani'ydi, Şara oldu, devlet başkanı oldu. SDG bu mutabakat nasıl ilerlerse ne aşamada bizim için Mazlum Abdi'den Ferhat Abdi'ye dönüşecek, bu konuda bizi bilgilendirebilir misiniz?

Benim açımdan tatsız bir durum oldu, Erhan Hoca dışarı çıktı, keşke burada olsaydı çünkü son değerlendirme kendisi hakkında olacak. Şimdi, Erhan Hoca Millî Savunma Üniversitesi Rektörü, dolayısıyla devletimizin kurumlarından birini temsil ediyor. Son bir yılda Erhan Hocayı öyle tartışmaların içerisinde görüyoruz ki 1 Ekim sürecine karşı olduğu gibi bir izlenim doğuyor; gereksiz tartışmalar. Devlet bize Komisyonda dedi ki: "Biz bu süreci işletmek istiyoruz ama sürece dair hassas noktalardan biri geçmiş defterleri karıştırmamak, hafızayla yüzleşmek, geçmişle yüzleşmek; onarıcı adalet gibi başlıkları bizden beklemeyin." Bunu MHP dedi, AK PARTİ dedi; biz de anlayışla karşıladık, bu mevzulardan uzak duruyoruz fakat Erhan Hocanın açtığı tartışmalar Türk'tü, Türkiyelilikti; tarihte kürdistan var mıydı, yok muydu; Kürt'tü, Kürtçüydü...

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ERHAN AFYONCU - Yok, tarihte yok, var mı?

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bir saniye, izin verin ama bakın, izin verin; buna Sayın Bakanın müsaade edeceğini düşünmüyorum.

Şimdi, ben bugün yapay zekâya sordum, dedim ki: "Erhan Afyoncu 1 Ekim sürecine karşı mı?" O da cevaben bana dedi ki: "Erhan Afyoncu'nun 1 Ekim süreci hakkında herhangi doğrudan aleyhe bir beyanatı yok ama son yaptığı tartışmalara baktığımda bu sürece karşı olduğu yönünde kamuoyunda kuvvetli izlenimler ve tartışmalar var." Devletin üniversitelerinden birini temsil eden bir... Bizim Komisyona bizi bilgilendirmeye 3 Bakanlık geldi, Dışişleri, Millî Savunma, İçişleri ve MİT Başkanlığı; dolayısıyla Bakanlığınız bu sürecin bir parçası. Bu sürecin bir parçasıyken bir bürokratınızın bu şekilde kamuoyunda algı yaratacak gereksiz tartışmaların içinde bulunmasını doğru buluyor musunuz?

Teşekkür ediyorum.