| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli Bakanımız ve kıymetli heyeti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, salondaki herkesi şöyle bir geçmişe, çeyrek asır öncesinin adliye koridorlarına götürmek istiyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Bugüne bakalım, bugüne. Yirmi dört senedir iktidarda sizsiniz Sayın Vekilim.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Arı...
CAVİT ARI (Antalya) - Yirmi dört sene olmuş Sayın Vekilim.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Rutubet kokan dosyalar, günlerce beklenen sıralar, daktilo sesleri, hatırlarsınız o günleri.
CAVİT ARI (Antalya) - Hatırlıyoruz, gerçekten çok adil bir yargı sistemi vardı.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Arı...
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Bugün sahip olduğumuz konforu zaten hep böyleymiş gibi algılıyoruz.
ELVAN IŞIK GEZMİŞ (Giresun) - Bilgisayarı siz mi icat ettiniz?
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Bilgisayar icat edilmiş miydi o zaman?
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - O yüzden, ben bugün verilerin diliyle, adalet hizmetlerinin fiziki ve dijital olarak geçirdiği dönüşüme şöyle kısacık değinmek istiyorum çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. O yüzden, hatırlatmakta fayda var.
Bakın, 2002'de Türkiye'nin adalet hizmetleri 569 bin metrekare alanda çoğu eksik, yetersiz derme çatma binalarda veriliyordu.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Litreyle mi ölçüyoruz adaleti?
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Bugün, yaklaşık 6 milyon metrekarelik modern adliye alanı, tam 298 yeni adliye binası inşa edildi. O binalar sadece bir mimari yapı değil, aynı zamanda, dünyanın parmakla gösterdiği teknolojik bir yapıyı da içeriyor. Nedir o yapı? Ulusal Yargı Ağı yani kısa adıyla UYAP sistemi.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Adalete güven oranı ne kadar?
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Bir zamanlar ifade vermek için Kars'tan Edirne'ye, Urfa'ya gitmek zorunda kalan vatandaş, bugün SEGBİS sayesinde bulunduğu şehirde hatta bulunduğu ilçede ifadesini veriyor.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Vekilim, teknoloji gelişti, bunlar gündelik işler, çok abartmayın bu işleri Sayın Vekilim.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Somut birkaç örnek daha vermek isterim: Tebligatı hatırlayın, bir tebligatın gitmesi, cevabının gelmesi aylarca sürerdi, postacı yolu gözlemek âdeta adalet sisteminin bir parçasıydı.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Vekilim, muhtarları bir ziyaret edin, muhtarlardan içeri girilmiyor tebligattan.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Adalet, kapısına ulaşabilenlerin hakkı değildir. Adalet, ulaşmakta zorlananlara yaklaştırıldığında değer kazanır.
CAVİT ARI (Antalya) - Muhtarları bir ziyaret edin isterseniz Sayın Vekilim, muhtarların kapısı açılmıyor tebligattan.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Peki, şimdi "e-tebligat" diye muazzam bir uygulama var, sadece bir tık sesi geliyor ve işlem tamam. Bakın, sizinle çok enteresan bir veri paylaşmak istiyorum. Sadece bu bahsettiğim sistemin ülkemize kazandırdığı tasarruf 28 milyar TL, eski parayla katrilyonlar. Üstelik, yüz binlerce ağacı kesilmekten kurtardık, çevrecilikse çevrecilik, tasarrufsa tasarruf.
Gelelim, herkesin konuştuğu yargı yükü meselesine, burada da bir ezber bozuldu, ara buluculuk ve alternatif çözüm yolları, kira uyuşmazlıkları, komşu hakları, kat mülkiyeti, bunlar vatandaşın günlük hayatını zehir eden ama mahkemeleri de kilitleyen meselelerdi. Birçok konunun yanı sıra, 2023 Eylül ayında bunlar da ara buluculuk kapsamına alındı. Sonuç ne? Toplamda 5 milyondan fazla dosya mahkemeye gitmeden çözüldü. Sadece iş uyuşmazlıklarında ki başarı oranı yüzde 44.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu ülkede millet kirasını ödeyemiyor, ne yapsın, ara bulucuya gitse ne olacak? Kiralar çok yüksek, ödeyemiyorlar.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, tabii, bir hukukçu olarak ama her şeyden önemlisi bir insan olarak beni en çok memnun eden düzenlemelerden birine değinmeden geçemeyeceğim; o da çocuk teslimi. Yakın zamana kadar boşanmış ailelerin çocuk teslimleri icra dairesi aracılığıyla yapılıyordu. Çocuğun bir eşya gibi icra memuruyla, bazen polisle alındığı o dramatik, travmatik görüntüleri hepimiz hatırlıyoruz. Şükür ki bu utanca da son verdik, artık bu işlemler Adli Destek Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünce yapılıyor. Üstelik, vatandaştan hiçbir şekilde harç alınmıyor, tüm masrafları devlet karşılıyor. Uzman pedagoglar eşliğinde çocuk örselenmeden süre yürütülüyor.
Değerli arkadaşlar, çağımızın en büyük hastalığı maalesef dezenformasyon. Bir bakıyorsunuz, eksik ya da yanlış bir bilgiyle "Suçlu serbest kaldı." yaygarası koparılıyor, toplumda infial oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa dosyanın aslına, hukuki gerçeğe bakıyorsunuz, durum çok farklı. Yalanı yaymak, doğruyu anlatmaktan maalesef daha kolay hâle gelmiş. Şunu açıkça ifade etmek isterim: Bilerek ya da bilmeyerek bu kara propaganda arkasına takılmak, bu bilgi kirliliği üzerinden siyaset devşirmeye çalışmak ve yargıya olan güveni terazinin kefesine koymaya çalışmak aslında bizatihi milletin güvenini zedelemeyi hedef almaktır, adalet duygusunda tamiri imkânsız yaralar açmaktadır ve adaletin sağlıklı bir şekilde tecellisine engel olmaktır.
Toparlayacak olursam, daha da geliştirilmesi gereken alanlar yok mu? Elbette var. Yapacaklarımız bitti mi? Asla ama dünden çok daha iyiyiz, yarın bugünden çok daha iyi olacağız çünkü milletimiz bunu hak ediyor diyor, Adalet Bakanlığının 2026 bütçesinin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.