| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
ERSAN AKSU (Samsun) - Çok değerli Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Başkanı, değerli Komisyon üyelerimiz ve milletvekili arkadaşlarım, çok değerli Adalet Bakanımız, üst yargımızın değerli temsilcileri, Sayın Bakan Yardımcılarım ve bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
İnsanlığın en köklü ve esasen en önemli değeri olan adaleti Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesi kapsamında özel ve genel veçheleriyle konuşmak üzere bir aradayız. Öncelikle 2026 bütçemizin Bakanlığımıza hayırlı olmasını ilgili kurum ve kuruluşlarımıza diliyorum.
Milletimizin bin yılı aşan devlet geleneği, adaleti her zaman uygulamalarının merkezine almış, fethettiği bir yer olduğunu da işe önce kadı atayarak başlamış, zulmü reddetmiş ve hakkı yüceltmiştir. Milletimiz tarih sahnesine çıktığı ilk günden itibaren bulunduğu her coğrafyada adaletiyle ve insana verdiği değerle milletler tarihinde fevkalade saygın ve namlı bir yer edinmiştir.
Değerli milletvekilleri, adalet milletin vicdanında, ahlakında, kültüründe var olan önemli bir değer. Bu sadece bir devlet politikası değil, bizim için tarihi bir sorumluluk, millî ve evrensel bir görev aynı zamanda. Bu nedenle "Dünya 5'ten büyüktür." diyoruz ve bu nedenle müstekbirlere ve Gazze'de soykırım yapan zalimlere her ortamda en güçlü şekilde "Daha adil bir dünya mümkün." diye haykırıyoruz. Adalet statik bir durum değil, çoğu zaman bir yolculuk. Her vatandaşın eşit haklara sahip olduğu, huzurun hâkim olduğu bir Türkiye için gece gündüz demeden yirmi üç yıldır çalışan bir iktidarımız var ve önümüzdeki yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma gayretinde olan bir Cumhurbaşkanımız ve bu yüzyılı adaletin yüzyılı yapma gayretiyle çalışan değerli bir Bakanımız ve ekibi var, Allah hepsinden razı olsun ve kolaylıklar ihsan eylesin.
Tabii, sabahtan itibaren burada muhalefetin kimi eleştirilerini dinledik ve hakikaten ben yirmi beş sene, çeyrek asır mesleğimi icra etmiş bir avukat olarak masumiyet karinesine ve Mecelle'de karşılığını bulan "Beraati zimmet asıldır." ifadesine sonuna kadar inanan bir kişiyim ve bu çerçevede de elbette ki borcu ispat edilinceye kadar kimsenin borçluğu, suçu ispat edilinceye kadar da kimsenin suçsuzluğu esastır ve ispata bağlı olan bir durum söz konusudur ama elbette ki seçilmiş olmak, suç işleme iddiası var olduğunda yargılanmama hakkı da vermez.
CAVİT ARI (Antalya) - Kimse öyle bir şey demiyor, herkes yargılanabilir.
ERSAN AKSU (Samsun) - Bu çerçevede yapılacak olan yargılamaların da son son derece...
CAVİT ARI (Antalya) - Ama yargılama bitmeden, hakkında mahkumiyet kararı verilmeden de suçlu ilan edemezsiniz! Baştaki ifadenle çelişme.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, siz de açıklarısınız.
ERSAN AKSU (Samsun) - Biz böyle bir iddia içinde değiliz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söz aldığında itiraz edersin.
ERSAN AKSU (Samsun) - Son derece saygın bir şekilde, adalete ve yargıya güvenerek bağımsız yargının bağımsızlığı unsurunu da ortadan kaldırmadan ve özellikle Anayasa'mızın 138'inci maddesinde karşılığını bulan "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." hükmünü amirdir ve bu çerçevede Türk Ceza Yasamızın 277'nci maddesinde de buna benzer bir düzenleme var olduğunu burada en azından hukukçu olan arkadaşlarımızın mutlaka bildiği kanaati içerisindeyim. Siyasi eleştiri ve fikir özgürlüğü noktasında da hiçbir şekilde söyleyeceğimiz bir husus yok ancak bunun yargıya müdahale olarak değerlendirilecek boyutuna da hepimizin fevkalade dikkat etmesi gerektiği kanaati içerisindeyim.
Değerli milletvekilleri, adalet 3 sacayağı üzerinde yükselir; hukuki, ahlaki ve sosyal adalet. Hukuki adalet bütün vatandaşlarımızın kanun önünde eşit olması demektir ve bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde kimsenin ayrıcalığı yoktur, hukukun üstünlüğü vardır. Devletin görevi kanunları yapmak kadar onlara bağlı kalmaktır.
CAVİT ARI (Antalya) - İktidarda olanlar maalesef soruşturmalarda korunuyor.
ERSAN AKSU (Samsun) - İşte tam da bu noktada yargının bağımsızlığı, milletin iradesinin de güvencesidir. Biz geçmişte milletin iradesini yok saymak isteyen vesayet odaklarına karşı nasıl durduysak bugün de yargının bağımsızlığına gölge düşürmek isteyenlere karşı aynı kararlılıkla duruyoruz. Türkiye'de yargıya yürütmenin bir müdahalesi AK PARTİ iktidarlarında dün de yoktu, bugün de yok. Yürütmede bulunan AK PARTİ'nin şayet yargıya bir müdahalesi olsaydı 2008'de AK PARTİ'ye Türkiye'de herhangi bir yargı mensubu kapatma davası açabilir miydi? AK PARTİ'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere 72 kişinin siyasetten yasaklı olmasını talep etme cesaretini gösterebilirler miydi? Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olmuş olsaydı 367 gibi bir utanç kararını yargı acaba verebilir miydi? Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olmuş olsaydı, MİT Müsteşarına FETÖ'nün yargı içerisindeki elemanlarını kullanmak suretiyle acaba operasyon yapması mümkün olabilir miydi? Eğer yürütmenin yargıya müdahalesi olsaydı, Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımız ve pek çok kişiye karşı kumpas kurarak sahte yöntemlerle, hukuku çiğneyerek 17-25 Aralıkta hukuk darbesi yapma cüreti ortaya konabilir miydi? Biz adaleti üstün tutan bir bakış açısıyla yol yürüyoruz, milletimiz de bunu görüyor ve çeyrek asırdır takdir ederek birlikte yol yürüyoruz.
Ahlaki adalet, sacayağının ikinci kısmı ve adaletin ruhu. Bir ülkede kanunlar ne kadar mükemmel olursa olsun, onları uygulayanlar vicdanıyla hareket etmiyorsa orada gerçek adaletten söz edilemez. Bağımsız adalet dediğiniz şey jüristokrasiye dönüşür. Bu durumda, bağımsız yargı bağımlı yargıdan daha kötü sonuçlar bile doğurabilir. Bu nedenle, biz, ahlaki adaletin güçlendiği, şahıs veya grup çıkarından değil milletin menfaatinden yana tavır alan bir yargı anlayışını hâkim kıldık. Bu nedenledir ki 15 Temmuz hain kalkışma sürecinde, geçmişte olduğunun aksine millet adına hareket eden yargının, ihaneti nasıl püskürttüğünü hep beraber gördük.
Diğer bir sacayağının unsuru sosyal adalet ki ekonomiden eğitime, sağlıktan istihdama kadar hayatın her alanını ilgilendirir. Sosyal devlet anlayışı bizim siyasetimizin omurgasıdır. Son yirmi yılda yaptığımız tüm reformların temelinde, milletin hayat standartlarını yükseltmek, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve hiç kimseyi dışarıda bırakmamak vardır çünkü biz biliyoruz ki adalet sadece mahkemelerde değil sofrada, okulda, hastanede, sokakta, iş yerinde ve gelir dağılımında kendini göstermektedir. Bugün Türkiye her alanda büyürken bölgesinde söz sahibi bir güç hâline gelirken bütün bunların temelinde adalet ve güven vardır. Bizim mücadelemiz bu güveni artırmak ve zarar vermek isteyenlere karşı da dimdik adaletin yanında durmaktır. Unutmamalıdır ki adaletin olmadığı yerde terör palazlanır faili meçhuller başlar, fitne çoğalır, kardeşlik zedelenir. Adaletin olduğu yerdeyse birlik vardır, huzur vardır, kardeşlik vardır; AK PARTİ, 86 milyonun kardeşliği temelinde bu mücadelenin adıdır.
Değerli milletvekilleri, "Terörsüz Türkiye" idealine doğru yürürken birileri "Yirmi beş yılda hiçbir şey değişmedi." diyerek Türkiye'yi 90'ların karanlık ortamıyla aynı kefeye koyabiliyorsa bu sadece siyasi bir çarpıtma değil aynı zamanda ülkenin geldiği seviyeye atılmış büyük bir iftiradır. Bugün adalete laf söyleyenler, geçmişte "Ordu göreve." pankartları açanlardan, kapatma davasıyla "Bu sefer tamam." diyenlerden, 27 Nisan e-muhtırasını alkışlayanlardan, Gezi'de "Altı ay alışveriş yapmayın, ekonomi çöksün." diyenlerden, FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013 yargı darbesinden medet umanlardan, MİT tırları operasyonuyla Türkiye'yi savaş suçlusu ilan etmeye kalkışanlardan...
CAVİT ARI (Antalya) - 2010 referandumunda ne oy verdiniz çok merak ediyorum Sayın Meslektaşım?
ERSAN AKSU (Samsun) - ...15 Temmuza bel bağlayanlardan, sınırlarımızı güvence altına almak, toprak bütünlüğümüzü korumak için yaptığımız harekâtlarda hezimet yaşamamızı bekleyenlerden başkaları değildir.
CAVİT ARI (Antalya) - "Evet" oyu kullanıp FETÖ'ye yargıyı teslim ettiniz!
ERSAN AKSU (Samsun) - Geçmişte nasıl hayal kırıklığına uğradılarsa bugün de yine hayal kırıklığına uğrayacaklarından şüphemiz yok.
CAVİT ARI (Antalya) - 2010 yılında ne oy kullandın çok merak ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, lütfen.
CAVİT ARI (Antalya) - Ben doğrudan söylüyorum "hayır" oyu kullandım.
ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2002 yılından günümüze kadar hukuk alanında çok önemli reformlar gerçekleşti ve hem fizikî hem beşeri kapasitemiz fevkalade yükseldi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir dinle ya, sen de konuşmanda konuşursun.
CAVİT ARI (Antalya) - "Evet" oyu kullanarak FETÖ'ya teslim ettiniz. Söz alacağım, alınca da söyleyeceğim.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Orada konuşursun o zaman.
CAVİT ARI (Antalya) - Yalan söylüyor!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Sayın Aksu, bir saniye, bir saniye.
Sayın Arı, "Yalan konuşuyor." diyemezsiniz.
CAVİT ARI (Antalya) - Yanlış konuşuyor, düzeltiyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır, bu onun görüşü, siz kendi görüşlerinizi söyleyin, böyle bir ifadeyi kabul etmem.
CAVİT ARI (Antalya) - Yanlış konuşuyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır, size göre yanlış.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bize göre doğru.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun Sayın Aksu.
ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Arı, beraberce bu Komisyonda üç senedir görev yapıyoruz. Şahsımın herhangi bir şekilde, değil sizin, hiçbir arkadaşımıza sözünü keser nitelikte bir yaklaşım içerisinde olmadığımı bilirsiniz ve dolayısıyla, aynı nezaketi sizden beklediğimi de ifade etmek istiyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Nezakette sorun yok, 2010 referandumunda ne oy verdiniz onu merak ediyorum. FETÖ'ye onlar teslim etti.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, lütfen.
ERSAN AKSU (Samsun) - Hâkim ve savcı sayısı 2002 yılında 9.349 kişiyken 2025 Ekim ayı itibarıyla 25.452 kişiye ulaşmış ve yüzde 173 oranında artış sağlanmıştır.
Hâkim ve savcı yardımcılığı, geride bıraktığımız süreçte insan kaynağı kapasitesinin geliştirilmesi için sistemimize dâhil edilmiş önemli bir müessese ve bu düzenlemeyle, hâkim ve savcıların mesleğe hazırlık sürecini daha nitelikli geçirme fırsatı sağlanmakta ve aynı zamanda, deneyime sahip eğitici hâkim ve savcıların yanında usta çırak ilişkisi içerisinde, mesleğin ifası için gereken bilgi ve beceriye sahip olmaları sağlanmaktadır. Yargının bir diğer ayağı olan, savunmayı temsil eden avukatlarımızın mesleki faaliyetlerini kolaylaştıracak adımlar atılmaya bir yandan devam ediliyor UYAP ile Türkiye Barolar Birliğinin kullandığı Ulusal Hukuk Ağı Projesi sisteminin entegrasyonunun tamamlanması nedeniyle CMK ödemelerine ilişkin belgeleri UYAP aracılığıyla on-line sistem üzerinden avukatlarımız yükleyebiliyor ve ödemeler de yine elektronik ortamda sağlanabiliyor. Sayın Bakanımızın da öğleden önce ifade ettiği gibi belli kıdemde bulunan avukatlara yeşil pasaport uygulaması gibi ve mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımıza, avukatlara da ilk beş yıl içerisinde sağlanan pek çok kolaylıkların var olduğunu biliyoruz. İmkânlar oldukça da bunların geliştirilmesi noktasında gayretlerimizin devam edeceğini buradan ifade etmek istiyorum.
Hayata geçirilen bir diğer reform da hukuk mesleklerine giriş sınavı. Bu düzenlemeyle hukuk fakültesinden mezun olanların hâkimlik, savcılık, noterlik ve avukatlık mesleklerine girebilmeleri için öncelikle bir sınav getirilerek adil ve seçici bir zemin oluşturuldu. Bu kapsamda hukuk fakültelerinin kontenjanlarının daraltılması, üniversite sınavında ilk 100 bine girilmesi gibi düzenlemelerin yerinde olduğu kanaatinde olduğumuzu ifade etmek isterim ancak kamu üniversitelerinin hukuk fakültelerinin kontenjanlarının daha fazla daraltılması uygulamasının fırsat eşitliği yönünden gözden geçirilmesi gereken bir husus olduğu kanaatimi de paylaşmak istiyorum. Yine, HMGS sınavları dışında kalan hukuk mezunlarının adliyelerde, noterlerde ve cezaevlerindeki yardımcı personellerin bu mezunlardan tercih edilmesi yönünde düzenlemeler yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu uygulama aynı zamanda insan kaynağı kalitemizi daha yukarılara doğru çekecektir.
Son yirmi iki yıllık süreçte 292 yeni adalet binası inşa ettik ve adalet hizmeti verilen kapalı alan miktarı 569 bin metrekareden 5milyon 852 bin 278 metrekareye ulaştı ve bu durum fiziki olarak adalet altyapımızın gücünü göstermektedir. Kiralık adliyelerden, kirasını ödeyemediği için tahliye kararı verilen adliyelerden buralara geldiğimizi yaşayarak gördük, emeği geçenlerden Allah razı olsun. Adaletin tesisine, mahkemelerin iş yükünün azalmasına ve toplumsal barışın sağlanmasına önemli katkılar sunan noterlerimiz hukuk sistemimizin temel taşlarındandır ve hâlihazırda 2.385 noter Türkiye'de faaliyet icra etmektedir.
Sayın Bakanım, yargı reformu strateji belgesiyle milletimize verilen sözler adım adım gerçekleştirilmekte. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilerek insanımızın haklarını savunması noktasında uluslararası alanda mücadeleden ziyade kendi iç hukukumuz içerisinde olayların çözümüne katkı verilmesi sağlanmakta. İhtisas mahkemelerinin artış ilikle artışıyla kararlara ve adalete derinlik kazandırılmış olmakta. Bölge adliye mahkemeleri ve bölge idare mahkemeleri uygulamalarıyla beraber yerelde hızlıca karar verilmesi sağlanmakta. Sıfır Kadastro Dosyası Projesi'nin çok önemli olduğunu ve adaletimizin tamamı üzerinde sanki bütün dosyalar çok uzun sürüyormuş gibi bir algıya sebebiyet vermesinin bugün gelinen noktada kaldırılmasının çok önemli bir gayret olduğunu görüyorum ve bundan dolayı hakikaten Bakanlığımıza müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum. Lekelenmeme hakkı ve yine, sadece ifade için yakalama yerine taahhütle serbest kalma düzenlemelerinin de yine son dönemde getirilmiş fevkalade modern düzenlemeler olduğunu ifade etmek isterim. İnsani yaşama uygun olmayan her ne kadar infaz kurumu olarak 409 kurumumuzun kapatılması ve modern ve rehabilite içeriği bulunan cezaevlerinin devreye alınmış olması da son derece kıymetli bir düzenleme.
Değerli milletvekillerimiz, uyuşmazlıkları kısa sürede daha az maliyetle ve tarafların daha yüksek bir memnuniyetiyle sonuçlandırmak için önem verilen kurumlar arasında alternatif uyuşmazlıklardan uzlaştırma ve hukuk uyuşmazlıklarında da ara buluculuk son derece kıymetli ve uzlaştırma müessesesi ceza hukukumuza ilk kez yine hükûmetlerimiz döneminde 2005 yılında girmiş, 2016 yılında da revize edilmişti. Hâlihazırda 32.288 uzlaştırmacı görev yapmakta ve 2025 Ekim ayı itibariyle 4 milyon 61 binin üzerinde dosya uzlaştırma bürolarına gönderilerek ceza mahkemelerindeki dava yükünün hafiflemesi, dava yükünün azaltılması sağlanmış bulunmakta. Yine, yargının iş yükünü hafifleten, son derece önemli ve gün geçtikçe de alanı genişleme istidadı gösterilen ara buluculukla dosyaların karara bağlanma süresinde çok önemli kazanımlar elde edildi. İhtiyari ara buluculuk uygulamasına 2013 yılında başlandıktan sonra bugün süreç içerisinde 5 milyon 122 bin 239 dosya anlaşmayla sonuçlanmış durumda ve vatandaşlarımızın yargının vereceği kararın ötesinde ara buluculuk sistemiyle kazan kazan ilkesi çerçevesinde iki tarafın da memnun olduğu bir sistemin inşasının sağlanması son derece insancıl ve modern bir uygulama olarak hukuk sistemimizde yerini aldı. Hukuk mahkemesi yargılamalarında tarafların ve avukatların mahkeme salonuna gitmeden çevrim içi katıldığı E-Duruşma Sistemi ve yine E-Tebligat Sistemi ve 47 ödüle layık görülen, bana göre hakikaten dünyada eşi benzeri olmayan UYAP uygulamaları yargı hizmetlerini teknolojik gelişmelerle güçlendirdi ve bilişim alanında tarihî bir dönüşüme imza atıldı ve 2007 yılından günümüze UYAP uygulamalarında 60 kurum ve kuruluş ile 200 bağlı entegrasyonun sağlanmasıyla çok farklı bir noktaya geldiğimizi memnuniyetle ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ülkemizin adalet sistemini daha güçlü, daha hızlı ve daha erişilebilir hâle getirmeyi amaçlayan geçmişte pek çok düzenlemeler yaptık. Daha önce yapılan 9 yargı paketine ilave olarak, en son onuncu yargı paketinin yürürlüğe girmesiyle birlikte vatandaşımızın adalete olan güvenini artırmayı hedefleyen, yargıyı çağın gerekleriyle uyumlu hâle getiren bir reform iradesi ortaya konulmuştur. Bir bütün olarak ele alındığında, onuncu yargı paketi ülkemizin adalet sistemini hem teknik hem yapısal hem de toplumsal açıdan güçlendiren kapsamlı bir reform iradesidir. Geciken adalet, adalet değildir ilkesini rehber edinerek daha hızlı, daha güvenilir, şeffaf bir yargı düzeni kurma çabasını barındırmaktadır. Bu paket, milletimizin devlete duyduğu güveni artırmış, hukukun üstünlüğünü, adaletin erişilebilirliğini ve sisteme duyulan inancı daha da pekiştirmiştir. Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulması süreçlerine dair eski icra sistemi tamamen ortadan kaldırılmış, yerine çocuğun üstün yararını merkeze alan modern bir model getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bugün aynı zamanda Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve sabah açılışta da bu noktada maalesef hoş olmayan bir tablo yaşadık. Kadına şiddet, bize göre insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetle mücadele devletimizin kırmızı çizgisidir. Bu doğrultuda koruma kararlarının dijital takibi, elektronik kelepçe uygulamasının genişletilmesi ve ilgili kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi gibi adımlar atıldı. Bu konuda ülkemize haksızlık yapıldığını ve yaşanan olumsuzlukların milletimizin değerlerine mal edilen bakış açısını büyük bir talihsizlik ve haksızlık olarak gördüğümü de özellikle ifade etmek istiyorum. Birleşmiş Milletler Suç Ofisinin 2023 verilerine göre, yüz bin kadın nüfusuna göre kadın cinayeti oranı Rusya'da 3,2, Amerika'da 3,0, dünya ortalaması 1,3 iken; Türkiye'de bu oran 0,7'dir. Hiçbir hayat istatistik olarak görülemez ancak ülkemize ve topluma haksızlık yapmaya da asla gerek yoktur. Bizi biz yapan ortak değerlerimizde kadın ve erkek birbirine emanet ve birbirine örtüdür. Aslolan, daha bütüncül bir bakışla aile kurumunun güçlendirilmesi ve nüfus artışı dâhil bu alanda yapılacak düzenlemelerin aile perspektifiyle yapılması gereğidir.
Değerli Bakanım, sayın milletvekilleri; -Samsun'la ilgili bir iki hususu da paylaşarak sözlerimi toparlayacağım Sayın Başkanım- yaklaşık iki yıl önce birlikte temelini attığımız Ordu, Tokat, Çorum, Amasya, Sinop illerimize de hizmet verecek olan Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binamızın geçtiğimiz mayıs ayı içerisinde açılışını sizlerin de katılımıyla Sayın Bakanım beraber gerçekleştirdik. Temelini de beraber atmıştık biraz önce ifade ettiğim gibi iki sene önce. Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığımız Samsun'da yarım asırdır beklenen bir ihtiyaç iken Sayın Bakanımızın temelini attığı ve hizmete açtığı 13.634 metrekare kapalı kullanım alanıyla kimya, biyoloji, trafik, morg, fizik ve adli bilişim ihtisas daireleri birimlerinden oluşan bir komplekstir. Tekrar en kalbî şükranlarımızı sunuyorum Sayın Bakanım. Atakum ilçemizde bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin hizmet vereceği adalet kampüsü inşası devam etmektedir. İdare ve vergi mahkemelerinin de hizmet vereceği kampüs 47 bin metrekare taşınmaz üzerinde, toplam inşaat alanı 74.600 metrekaredir. İnşaatın fiziki gerçekleşmesi yüzde 20 nispetinde olup sizlerin desteğiyle Sayın Bakanım, inşallah 2027'de burayı faaliyete almayı arzu ediyoruz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - 26 sonu.
ERSAN AKSU (Samsun) - İnşallah, temelini de sizin attığınız ve yine açılışını da sizin yapacağınız bir tesisi daha Samsun'a kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız. Adliye kampüsümüzün yine faaliyete geçmesiyle ilk derece adliyemizin fiziki yetersizliği de bu vesileyle ortadan kaldırılmış olacak Sayın Bakanım. Bu yıl içerisinde toplam 107 adet daireyi adliye çalışanlarımıza Güçlendirme Vakfı üzerinden Sayın Başkanımızın da destekleriyle hep beraber sağladık ve eski lojmanların bulunduğu alanda da...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Aynı lokasyonda 76 tane 3+1 lojmanı şu anda yüzde 85 oranında gerçekleştirdik ve 2026 yılı içerisinde de yine yargı çalışanlarımıza bu lojmanlar tahsis edilecek.
Sayın Bakanım, çok önemli ve bizim de heyecan duyduğumuz bir husustan daha bahsederek sözlerimi tamamlayacağım. Büyükşehir Belediyemizin de proje çalışmalarına katkı verdiği, Çarşamba ilçemizde havaalanına yakın bir lokasyonda 50 bin metrekare alan üzerinde hayata geçirilecek Adalet Bakanlığı Eğitim ve Sosyal Tesisler için önemli bir adım atıldı. 200 odalı 400 yatak kapasitesiyle dikkat çeken, olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzlarıyla sosyal donatıyı bünyesinde barındıracak bu güzel proje tamamlandığında adalet hizmetlerinin kalitesinin daha da artmasına vesile olacak, eğitim ve sosyal tesis olarak Bakanlığın ve bağlı kuruluşların tüm birimlerinin birinci adresi olacak, Samsun'a ve tüm misafirlerimize kaliteli hizmet verecek bir tesisi hep beraber kazandıracağız inşallah.
Bu hizmetler nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Adalet Bakanımıza ve aynı ilin milletvekili olmakla şanslı olduğumuzu bildiğimiz Komisyon Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüzyılı yapma konusunda güçlü şekilde yoluna devam eden Bakanlığımızın 2026 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, tüm hazirunu saygılarımla selamlıyorum.