| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 30 .10.2025 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, çok teşekkür ederim.
Öncelikle Plan ve Bütçe Komisyonu üyemiz Osmaniye Milletvekilimiz Sayın Seydi Gülsoy Ağabey'imizin babası rahmetli Mehmet amcamıza Allah'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun. Seydi Gülsoy Vekilimizin babası rahmetli oldu, Allah rahmet eylesin.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Seydi Gülsoy Vekilimizin babası rahmetli olmuştu. Vekilimiz hatırlattığı için teşekkür ediyoruz, Allah rahmet eylesin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu vesileyle, bütün hazırunun, hepsinin geçmişlerine rahmet dileyelim, Cenab-ı Allah mekânlarını cennet eylesin.
Değerli Başkanım, bugün buradasınız, daha önce yıllarca başkanlık da yaptınız. Tabii, Komisyonda kulağımızın çok aşina olduğu kavramları yeniden, bugün, burada duyduk. Sizin için yine bir tekrar oldu, nostalji de olmuş olabilir. "Sarayın bütçesi" "savaşın bütçesi" "tek adam bütçesi" "Fakirden alıp zengine verilen bütçe." "militarist bütçe" "Bu bütçe de genç yok, köylü yok, kadın yok." gibi kavramları yine duydunuz. Muhalefetteki arkadaşlar size bu anlamda küçük bir nostalji de yaşatmış oldular.
Şimdi, Sayın Ağbaba bugün dedi ki: "Meşruiyetinizi -sevgili dostum- Trump'tan almaya çalışıyorsunuz." diye bir ifade kullandı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Patronunuz sizin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Onun dizinin dibinde meşruiyet arıyorsunuz." dedi. Oradan başlamak istiyorum ben.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Trump'ın yalancısıyız biz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ağbaba, girdiğimiz bütün seçimler ortada, Hep beraber girdik bu seçimlere, girdiğimiz bütün seçimler burada. Mağlup olanlar orada, sonuçlar da burada...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tom Barrack ne diyor? "Dışarıda konuşup laf atarlar, yanımıza geldiklerinde kedi gibi olurlar, kedi gibi!" Ben demiyorum. Trump'a söyle. Trump'a laf söyleyemiyorsun, Veli Ağbaba'ya laf söylüyorsun!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla, biz girdiğimiz her seçimde meşruiyetimizi her zaman milletimizden almışız. "Şaibeli seçim" falan diyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde "diktatör" diye nitelendirdiğiniz bir kişi 0,5'le bir seçimi yeniden yenileyecek bir matematiği de bir düzeni de asla kabul etmez. Biz ilk girdiğimiz turda yüzde 49,5'la neticeye varamamış, ikinci tura gitmiş, ikinci turda da yüzde 52 küsurla gelmiş bir Cumhurbaşkanı ve bir Cumhur İttifakı'yız.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, bu meşruiyet meselesini ben söylemiyorum ki sen bana niye cevap veriyorsun! Benim lafım mı bu!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ocaklı bugün öyle bir şey söyledi de... Şaibeli seçimlere girdi...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Trump'ın lafı, Trump'ın!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Neyse devam edelim.
Bir öneride bulunmak istiyorum...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen Tahsin Ocaklı'ya laf söyleyeceğine Trump'a söyle, Tom Barrack'a söyle!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Mesela "Nas politikası, nas etkisi, bu işler nasla olmaz." diyen arkadaşlar oldu. Arkadaşlar, nas, ayetin karşılığı. Bir eleştiri yapacaksak birbirimize, ayet üzerinden, nas üzerinden, bu kavramı basitleştirerek...
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Ya, onu siz çıkardınız!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben tavsiyemde bulunayım, siz yine diyeceğinizi deyin, yapacağınızı yapın; siz bilirsiniz. "nas" kavramını hafife alarak, nassı hafifleştirerek, dilde bayağılaştırarak yapmayın.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Nassı biz mi söyledik?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şöyle eleştiri yapabiliriz mesela: İşte, faiz sebeptir enflasyon sonuç...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, nasıl konuşacağımıza da mı sen karar vereceksin!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Veli ağabey, ben tavsiyemi yapayım, sen yine ne yaparsan yap. Hani sebep, sonuç; faiz, enflasyon tartışmaları da vardı, onlar üzerinden de gidebilirsiniz ama nas, bu milletin bir kutsalı, bu inancın bir kutsalı. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı "Nassın da bu bir gereğidir." diye bir temellendirilmesini güçlendirilmiştir ama ben söyleyeceğimi söyledim, üzerine alan alır, almayan almaz. Ben çok dostane bir tavsiyede bulundum. Siyaset yapıyorsunuz, milletin ortak değerleri bunlar, bu milletin inancını ifade eden kavramlar. Bence bunları hafife almamak daha doğru olur ama siz yine ne yapıyorsanız onu siz bilirsiniz, bir şey demiyorum.
Şimdi "Yolsuzluk yapanlar, kanunsuzluk yapanlar kollanıyor." denildi. Biz de öyle olmuyor Sayın Ocak'lı, sizin örnekler üzerinden gideyim. Bize atfen "Merkez Bankası Başkan Yardımcısı yolsuzluk yaptı." dediniz. Korundu mu, ne oldu? Tutuklandı.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Ben yaptığını söyledim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Makam aracıyla sınırda insan kaçakçılığı yaptığını söylediğiniz bir tuğgeneral vardı. Ne oldu, kollandı mı? Tutuklandı. Biz de öyle olmuyor Sayın Ocaklı, AK PARTİ'li belediye başkanı olup yolsuzlukla gündem olan belediye başkanları -il, ilçe sayabiliriz de bunları- vardı, ne oldu bunlar, kayrıldı mı? Tutuklandı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, hangisi cezaevine...
ORHAN YEGİN (Ankara) - On iki yıl ceza alan var, sekiz yıl ceza alan var, yedi yıl ceza alan var. Bizim belediye başkanlarımız tutuklandı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hangisine kayyum atandı?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ne oldu? Sokaklar ayağa mı kaldırıldı? Nümayişler mi oldu? Ne oldu? Kafeler mi taşlandı? Ne oldu Sayın Ağbaba? Bizde öyle bir şey yok, bizde öyle yok.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Söylesene bir belediye başkanınız sabah baskınıyla göz altına alındı mı, kayyum atandı mı?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Peki, bütün salonun vicdanına sesleniyorum: Bunlar CHP'de olduğu zaman ne oluyor, bu tarz işler, ne oluyor, ne oluyor Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz CHP'ye savaş açmışsınız. Bırakın, senin Cumhurbaşkanın, belediye başkanın nasıl yargılanıyorsa bizimki de öyle yargılansın!
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Aşçısı vardı, aşçısı, hapishanede!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Orhan Bey, bak, ne hâle düşürdünüz, parada cezaevindeki adamın imzası var!
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Ya, karşılıklı konuşmaya döndü.
Orhan Bey, devam edin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ne oldu o da, tamam, ne oldu o adam? Yani biz birisini bir yere atadık diye, birisinin bir yere atanmasına vesile olduk diye veya yetki kullandık, atadık diye onu denetimden muaf mı tuttuk?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şu anda bu adamın imzaladığı parayı taşıyoruz, bu ayıp yeterli!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Denetimden muaf tutmakla kalmayıp yolsuzluğuna, yanlışına şahit olduğumuzda onun biz orada üstünü örttük mü?
VELİ AĞBABA (Malatya) - AK PARTİ Bayrampaşa İlçe Başkanı ne oldu öyle? Cevap versene!
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Kütahya Belediye Başkanını niye ayırdınız peki dosyada?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizin yaptığınız gibi sokaklara çıkıp nümayiş mi yaptık? Söylemek istediğim bu.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Zeydan Karalar'a ayrı hukuk... AK PARTİ Bayrampaşa İlçe Başkanının evinden çıkan paraları söylesene!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Neyse, dönelim konuya, başka bir yere gelelim.
(CHP sıralarından laf atmalar, gürültüler)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa paranın üstünde imzası olan kişi...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Erzurum Milletvekilini söylesene!
ORHAN YEGİN (Ankara) - İnsanoğlu yapar; denetleyeceksin, kurallarını koyacaksın, denetlemeni yapacaksın, "Benim atadığım adamdır, benim Cumhurbaşkanı adayımdır, benim belediye başkanımdır." demeyeceksin.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ama ne hâle gelmiş memleket ya!
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bakanlığına dezenfektan satıyor, üstelik pandemi döneminde...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kim yanlış yapmışsa, kim yolsuzluğa bulaşmışsa üstüne gideceksin, mesele bu, söylemek istediğim bu.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yargılansın, yargılansın! Sana yapılan hukuk farklı, CHP'ye farklı; olacak iş mi?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, devam edemiyorum.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, lütfen devam edin.
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Ankara'yı parsel parsel sattığını söyleyen sizin arkadaşınızdı!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Senin bir belediye başkanın gözaltına alındı mı sabah baskınında?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Veli Bey... Sayın Veli Ağbaba... Lütfen...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, tartışmaya dünyanın kaçıncı büyük ekonomisi olduğumuz üzerinden...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ankara'ya gel! Çok iyi biliyorsun seçim bölgeni, gel, Ankara'ya gel!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Tamam, bitti mi? Yeter, tamam, anlaşıldı, mesajın da anlaşıldı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ankara'ya gel!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, tartışmayı dünyanın kaçıncı büyük ekonomisi olduğumuz üzerinden verilen rakamlarla yürütüyoruz gibi bir suçlamaya muhatap olduk. Şimdi, bu sürekli yapılan bir kıyas arkadaşlar yani bir ülkenin dünya ekonomileri sıralamasında kaçıncı sırada olduğu, seneye kaçıncı sıraya geldiği, kaça düştüğü, kaça çıktığı her sene tartışılan, herkes tarafından izlenen bir kavram ama bunun içerikleri üzerinden bazı tartışmalar oldu, kıymetlidir ama bu tüm yıllarda altı çizilen bir kavramdır, o yüzden bu bütçede de bu kavramın altı çizildi. Ama muhalefet ne yapıyor ama Veli Ağbaba sen ne yapıyorsun? Konuşmanı ve konuşmanızı yaparken hangi ürün işinize, hangi veri işinize geliyorsa oradan gidiyorsunuz. Bu sene soğanın mı fiyatı yükselmiş, bu sene asgari ücreti soğana bölüyorsunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen ne yapıyorsun?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Geçen sene marul, kıvırcık mı pik yapmış, tavan yapmış, bütün verileri marula ve kıvırcığa bölüyorsunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen eleştiriyor musun Allah aşkına? Bir cümle eleştir, bir cümle eleştirsene!
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Gıda enflasyonunda kaçıncıyız dünyada, siz söyleyin!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu sene ne yaptın? Üst üste rekorlar kıran altın üzerinden geldin, hesabını yaptın.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen tahmin ettiğimden daha akıllı bir adamsın! Sen soğan üzerinden gel, domates üzerinden gel!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz her sene konuşulan veriler üzerinden geliyoruz, siz hangi sene hangi veri işinize gelirse oradan geliyorsunuz.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Orhan Vekilim, gıda enflasyonunu bir söyle.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Domatesten gel sen de, ben altından geldim, de ki...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, şöyle, söylediği yalan demiyorum, işine gelen veri üzerinden geliyor diyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Haa...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, biz her sene "Türkiye ekonomisi kaçıncı sırada, her sene ihracatımız nereye geldi, her sene cari açığımız ne oldu?" diye her sene aynı kavramlar üzerinden gidiyoruz ama siz her sene pazarda en yüksek ne varsa onu alıp onun üzerinden geliyorsunuz, tamam mı? Onu söylemek istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, sen de en düşüğünden hesapla, de ki: "Domatese göre asgari ücretin alım gücünde düşme olmamıştır." de, bir tane söyle.
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Sosyal yardımlara yeterli pay ayrılmıyor." dedi bugün arkadaşlar, "Sosyal harcamalar iyileşmiyor." dedi, "Sosyal yardım nedir?" dedi, tarif etti "Ücretsiz eğitimdir, sağlıktır, yoldur, şartsız herkese bu hizmetleri eşit sunmaktır." dedi. Türkiye'de bununla ilgili hiç bir problem yok, Türkiye'de devletin ürettiği bütün hizmetler hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın, bölge ayrımına tabi tutulmaksızın, mezhep ayrımına tabi tutulmaksızın hepsine eşit şekilde dağıtılmaktadır.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Verilmiyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla burada bir sorun yok.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen buna inanıyor musun?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Veli Ağbaba, sosyal yardımın AK PARTİ iktidar olmadan önce bütçedeki payı 0,04 yani yaklaşık yarım idi, yaklaşık yarım puan idi.
(CHP sıralarından laf atmalar, gürültüler)
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama bugün sosyal yardımın bizim bütçemizden aldığı pay yaklaşık yüzde 5.
VELİ AĞBABA (Malatya) - 5 milyon aile aç, sayenizde sosyal yardım almadan yaşayamıyor! Bununla mı övünüyorsun, fakirlikle mi övünüyorsun!
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Yazık, yazık!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Neyse, çok uzun konuşma niyetinde değilim, birkaç bir şey söyleyip çekileceğim Sayın Ağbaba, müsaade edersen.
Anlattığınız bütün hikâye, verdiğiniz bütün veriler, tablolarınızda çizdiğiniz bütün çanaklar, hepsi son üç yılın, hadi, sizden yana konuşalım, dört yılın verisi. Üzerinde keyifle bahsettiğiniz ve maalesef bazılarında doğruya kısmen yaklaştığınız hususların hepsi son birkaç yılın verisi. Arkadaşlar, biz "Olağanüstü bir ekonomi var." diye pembe bir tablo çizmiyoruz.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Niye, 25 kuruş 25 TL oldu!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz de emeklinin yaşadığı sorunların farkındayız.
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Sorumlusu kim?
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) -
İyi de nasıl bu noktaya geldik?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz de asgari ücretle geçim etmenin ne kadar zor olduğunun farkındayız. Biz de kiraların ne kadar anormal bir şekilde yükseldiğinin, çalışan, ücretli kesimin, sabit gelirli kesimlerin omzuna hayatın yükünün ne kadar bindiğinin farkındayız, biz bunları inkâr etmiyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Arkadaşlar, laf atmayın, Orhan Yegin gerçekleri söylüyor(!) Şaştın mı ne yaptın sen!
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Ne yapıyorsunuz peki?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Arkadaşlar, laf atmayın, Orhan Yegin gerçekleri söylüyor(!)
ORHAN YEGİN (Ankara) - La ilahe illallah!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Arada, arada yani!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz de ekonominin genel durumundan kaynaklanan, milletin omuzlarında olan yükün ağırlığının da farkındayız...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kim bozdu, tek parti döneminde mi bozuldu?
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...dönemsel olarak ortaya çıkan sorunların da farkındayız, reddetmiyoruz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Artık bunlar kronik, kronik!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kuraklık yaşadık, tarımsal üretimde sorunlarımız var.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Don oldu, don!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Don da yaşadık.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Don lobisi! Faiz lobisi! Üst akıl!
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Her şeyi depreme bağlayın!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Şimdi yeni bir şey bulduk: Don lobisi, don lobisi!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, siz de faiz lobisi!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Gelir dağılımında yirmi küsur yıllık iktidarımızda, on yedi, on sekiz senede o gelir dağılımındaki kapattığımız makasın son üç yıldır, son dört yıldır o on sekiz yılın biraz daha aleyhine, gerisine doğru döndüğünün de farkındayız.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yedi diyelim, yedi, yedi yıl diyelim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bugün senin örneklendirdiğin gibi...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yedi yıl diyelim ya!
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Başlangıç 2014...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, arkadaşım...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yedi yıl diyelim ya, ortayı bulalım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - La ilahe illallah! Bir dur ya!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yedi yıl... 2018...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani her şeye itiraz ediyorsun. Şunun da farkındayız: "Bir devlet memuru maaşıyla ev alabiliyordu, bugün alabiliyor mu?" dedin. Doğru, bunun da farkındayız, hatta ben daha ileri bir şey söyleyeyim: Bırak üst düzey...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Üst düzey bürokratlar diyorum ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, bırak üst düzey devlet memurunu, bir evde 2 kişi çalışıyorsa, 2'si de asgari ücret alıyor olsa bile, birinin maaşıyla geçim ederken birinin maaşıyla ev taksiti ödeyerek ev sahibi olabildiği çok yakın bir dönem, bizim inşa ettiğimiz bir dönemden bugün uzakta olduğumuzun da farkındayız Sayın Ağbaba.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Ali Babacan döneminden bahsediyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama biz bütün bunları yaşarken durduğumuz yerde öyle keyfî bir şekilde sıkıntılarla karşılaşmış değiliz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye böyle oldu?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Niye böyle oldu Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Dondan, dondan!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani pandemiden alıp, Ukrayna savaşından girip, ondan sonra yaşadığımız depreme kadar, üst üste yaşadığımız seçimlerin etkisine kadar her şeyi bunun içerisine atabiliriz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - EYT, EYT... EYT yaptı!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ağbaba, hepsini katabilirsin bunun içerisine.
VELİ AĞBABA (Malatya) - O emekliler var ya, onların yatacak yeri yok(!)
ORHAN YEGİN (Ankara) - Son tahlilde söylemek istediğim şey şu: Biz bu sorunları görmezden gelen insanlar, o insanların oluşturduğu gruplar, o insanların oluşturduğu ittifak veya bugün burada o insanların oluşturduğu hükûmet, kabine değiliz; biz bütün bu sorunların farkında ama Türkiye'nin yapabileceklerinin de farkında olan ve bu son üç, dört yılı yani bizim yirmi bir, yirmi iki, yirmi üç yıllık hikâyemizdeki son üç yılı değil, onun öncesindeki o on yedi, on sekiz yılı, yirmi yılı görerek, yaşayarak ve bizatihi yöneten kadro olarak çok daha iyisini yeniden bu ülkeye getirebilmenin gayreti içerisinde olduğumuzu ortaya koymaya çalışıyoruz; bizim çabamız bu.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, bu konuları gündeme getirirken bütçe 2025-26 ya, belki onun için bunları konuşuyor olabilir miyiz?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla milletin sorunlarına kör değiliz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - 2007 bütçesini konuşacak değiliz ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Milletin sorunlarına da, milletin feryadına sağır değiliz, onu da duyuyoruz, onu da görüyoruz, hatta biz de yaşıyoruz kendi içimizde bunları hep beraber. Belki sizler -senin tuzun kuru- belki sizin grubunuzda da bu sorunları yaşayan arkadaşlar var ama biz bunları aşabilecek fırsatları ve imkânları da üretmek için mücadele veriyoruz Sayın Ağbaba.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Ama çok fırsat buldunuz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bahanelerin arkasına sığınmıyoruz Sayın Ağbaba.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizi tuzu kurular!
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Kredi vermediler, suyu keseceğim." "Şunu yapmadılar, sosyal yardımı kapatacağım." Yok bilmem "Bana bunun imkânını vermiyorlar." diye bahanelerin arkasına sığınmıyoruz. Yok "SGK borcuma çöktüler." işte bilmem "Malıma kondular." demiyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, CHP'li belediyeler gel ne yaptı, gel.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz borcumuzu da ödüyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Bunu yapan AK PARTİ'li belediyeler!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz maaşı da ödüyoruz, biz okul da yapıyoruz, yol da yapıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Borcu yapıp bizden kestiren de sizsiniz! Utanın biraz be!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz her şeyi yapmaya çalışıyoruz Sayın Ağbaba, hepsini yapmaya çalışıyoruz, tamam mı?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Mansur Yavaş'ın yanına bir çay içmeye git de esnafa ne yapıyor, emekliye ne yapıyor, bir gör!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizin gibi bahanelerin arkasına sığınıp ortalıktan kaybolmuyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Siz yapıyorsunuz!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Mansur Yavaş'ın çayını iç, Mansur Yavaş'ın.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen arkadaşlar... Orhan Bey, lütfen konuşmanızı tamamlayın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yetmiş iki saat susuz kaldı insanlar!
CAVİT ARI (Antalya) - Borcu yaptınız, şimdi bizden kesiyorsunuz!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, arkadaş "Vergiler toplanıyor ama okula, yola, sağlığa, sosyal yardımlara değil, başka yerlere harcanıyor." diyor.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Mansur Yavaş'ı savunuyorsun!
CAVİT ARI (Antalya) - Seni mi savunacağız?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çöp, çukur, çamur neyi savunuyorsun!
CAVİT ARI (Antalya) - Nereden biliyorsun!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kar yağdığında kaldırımlar...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bari belediyeleri savunmayın ya! Biliyoruz ya! Biz yaşıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Ülkeyi batırdınız siz!
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kırkpınar, lütfen...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Çayını iç, çayını; sosyal yardım, neler yaptığını anlatsın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biz yaşıyoruz, bak İzmir'e çöp, çukur, çamur! Hepsi sizin belediyeleriniz!
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, Orhan Bey konuşmasını tamamlasın. Lütfen...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Yegin, bir Mansur Yavaş'ın çayını iç, sosyal yardımları gör.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Rant, yolsuzluk, hukuksuzluk, haksızlık...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, devam edin.
Sayın Kırkpınar, lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Sen ülkeyi batırdın, kendine bak!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, çöplerini toplayamayan belediyeleri öve öve bitiremeyen arkadaşlar, topladıkları vergileri, devletten gelen payları konser harcamalarında tüketen belediyelerin savunucusu arkadaşlar...
CAVİT ARI (Antalya) - Konserleri savunuyoruz, var mı bir diyeceğin? Konserleri savunuyoruz!
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...bize "Vergiler toplanıyor ama okula, yola, sağlığa, sosyal yardımlara değil, başka yerlere harcanıyor." diyor.
CAVİT ARI (Antalya) - Kültür Yolu Festivali'nin bütçesini açıklasınlar.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir diğeri...
CAVİT ARI (Antalya) - Savunuyoruz konserleri.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir diğeri...
CAVİT ARI (Antalya) - Vatandaş bizim sayemizde sanatçı görüyor, ne var bunda?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Açık her şey.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ne açık?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bakabilirsiniz, Kültür Yolu Festivali'nin bütçesi de belli, açıklanıyor her şeyi.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir diğeri...
CAVİT ARI (Antalya) - Hadi açıkla da görelim. Bakan burada açıklayamadı. Bir saat boyunca açıklayamadı Bakan. Hadi açıklayın!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir diğeri "Üniversite yapacağınıza kreş yapın." diyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yeterli mi kreş?
CAVİT ARI (Antalya) - Haber verin Turizm Bakanına da gelsin, açıklasın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama siz yapmadığınız konserlerin hesaplarını... Hayalî konser yapıyorsunuz!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben "Kreş yeterli." demiyorum. "Üniversite yapacağınıza kreş yapın." diyor, birini birine tercih ediyor.
CAVİT ARI (Antalya) - Turizm Bakanı çıksın açıklasın, söyleyin de. Gelsin, açıklasın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Açıklar, gizli kapaklı bir şey yok.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - "Açıklar." başka bir şey "Açıkladı." başka bir şey. Geçen sene açıklayamadı. Bu sene 30 ilde oldu, bakalım nasıl açıklayacak.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Açıklar, açıklar.
CAVİT ARI (Antalya) - O zaman niye açıklayamadı geçen sene? Geçen sene açıklayamadı kardeşim, geçen sene açıklayamadı burada.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Açıklar.
CAVİT ARI (Antalya) - Söyleyin bu sene açıklasın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, açıklasa da siz başka bir şey bulursunuz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, niye bulalım? "Açıklasın." diyoruz zaten.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama sayın milletvekilimiz...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, lütfen devam edin.
Sayın Arı, bir dakika, siz de konuştunuz, arkadaşlar konuşmalarını tamamlasın.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, birisi "Vergiler toplanıyor ama okula, yola, sağlığa değil, başka yerlere harcanıyor." diyor, bir diğeri, "Üniversite yapacağınıza kreş yapın." diyor...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen niye bunlara cevap veriyorsun ki? Cumhurbaşkanı Yardımcısı cevap verecek bunlara.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...ama bir sayın milletvekili de bir şiirden alıntı yaparak "Sen otobüsü kaçırmış bir millet çocuğusun." eklemesi yapıyor, güzel. İşte, tüm çabamız, bu geçen yüzyılda kaçırılan otobüsü, treni, uçağı, neyi sayarsanız...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, şöyle "yüzyıl" falan demeseniz... Bu yüzyılla, cumhuriyetle alıp veremediğiniz ne var?
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...çağı hatta, kaçırılan çağı -daha ileri gidiyorum- yakalamak ve hatta onun önüne geçebilmek, bütün çabamız bu.
Yatırım...
CAVİT ARI (Antalya) - ...kurumlarını satan bir iktidarsın. Milletin en zor dönemlerinde kurulan tüm yapıları satan bir iktidarsın.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yatırım...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu cumhuriyetle alıp veremediğiniz ne var?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, yatırım...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ne var, Allah aşkına söyle ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ne alakası var ya!
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - "Yüzyıl" diyorsun, cumhuriyetin kuruluşuna atıf yapıyorsun
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, "Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun." benzetmesinden hareketle tüm çabamız bu geçen yüzyılda kaçırılan otobüsü, treni, uçağı, çağı yakalamak ve önüne geçebilmek. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat derken; oku, düşün, uygula, neticelendir derken; tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet derken...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu unuttunuz ha bu ara.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yüzyılın yirmi beş yılında siz vardınız.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...Terörsüz Türkiye derken; Togg, SİHA, TÜRKSAT, hızlı tren, maarif, şehir hastaneleri derken...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, Rabia'yı unuttunuz, Rabia'yı. Rabia gitti, Sisi geldi.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...nüfus artış hızı, en az 3 çocuk derken...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ne 3 çocuğu! Millet evlenemiyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...bilimi, sanatı, kooperatifleri, teknolojiyi, akademiyi, kırsal kalkınmayı destekleyip büyütmeye çalışırken; geleceğin meslekleri, yapay zekâ, güvenilir, güvenli konutlar, gıda, tarım, millet bahçesi, yeşil dönüşüm derken; yenilenebilir enerji, Gabar, sondaj gemileri, hidrokarbon derken; işte, bütün bunların hepsine vurgu yaparken "Onu yapacağına şunu yap." demiyoruz biz arkadaşlar. "Onu da yapmalıyız, bunu da yapmalıyız." diyoruz ve kalkınmayı, ilerlemeyi, tek başlıktan ölçmüyoruz, önemsemiyoruz; "Topyekûn bütün unsurlarıyla kalkınmalı, topyekûn bütün insanlarıyla kalkınmalıyız." diyoruz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Orhan Bey, geçen seneki konuşmalarına baktım, aynısını yapıyorsun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz böyle söylüyoruz, tamam?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Aynı şeyleri söylüyorsun sen de. "Gabar" dedin geçen sefer de, "dönüşüm" diyorsun, her şey ama her şey...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Evet, ayrım yapmıyoruz. Gabar, petrolü temsil ediyor orada. Gabar, Güneydoğu'dan da zenginleşmeyi temsil ediyor orada.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bak, bir şey diyorum sana. Yani senin söylediğin şey... Geçen seneki konuşmana bak, ne konuştuysan aynısını konuşuyorsun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla, işin özeti şuraya geliyor arkadaşlar: Bizim de bütün çabamız, bizim de bütün gayretimiz... Başımızda güçlü bir lider var, başımızda tecrübeli bir lider var, milletin kendisine inandığı bir lider ve bir kadro var, bu millet yirmi küsur yıldır bir istikrar yakaladı, bunu sürdürüyor. Bütün gayretimiz bu istikrarla beraber, şu çağı yakalayıp...
CAVİT ARI (Antalya) - Getirin seçim sandığını, görün istihdamı.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...savunma sanayisinden teknolojiye bölgesinde lider, dünyada söz sahibi, sadece siyasal olarak değil, teknolojik olarak da, üretim olarak da, ihracat olarak da her açıdan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...haklı ve gerçekçi bir söz sahibi bir ülke inşa edelim. Sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesiyle, her şeyiyle ayakları yere basan, barışıyla, huzuruyla, kardeşliğiyle, ayakları yere basan bir ülke inşa edelim ki ondan sonra Veli Ağbaba gibi ehlikeyif bir adam bile gelse ülke sekteye uğramasın.
(CHP sıralarından gülüşmeler)