KOMİSYON KONUŞMASI

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ben bahsettiğim konuyu benden daha iyi izah ettiğiniz için öncelikle teşekkür ediyorum.

Aslında, dediğiniz gibi, akademik anlamda ya da iş gücü piyasasının araştırılması çok kritiktir. Burada çok farklı yöntemler belki geliştirilir diye ümit ediyorum. Mesela, Çalışma Bakanlığı aslında bu anlamda çok önemli bir mesafe katetti yani çok inovatif yaklaşıyor olaya. Mesela, Bakan Bey'le de konuştuğumuzda... Bu kısa süreli çalışmalar var ya, mesela onlar da asıl amacın bireylerin çalışma hayatıyla tanışması, tecrübe kazanması; bu çok kıymetli bir şey yani vatandaşın aslında çalışma hayatının nasıl olduğu, ileriki aşamalarda çalışma hayatına adaptasyonuyla ilgili çok önemli bir deneyim kazandırıyor ve benzer şeyler belki de engelli vatandaşlarımıza da uygulanabilir. Bilmiyorum bana mı çok sık geliyor, diğer vekillerimize de sık geliyordur ama bazen o kadar çok sohbet ediyoruz ki bu engelli bireylerin anneleriyle, babalarıyla ya da kendileriyle. Mesela, bazen şöyle çözümler söylendi konuşmalarımızda: Mesela, babası "İşte, bir eczanenin yanına verdim oğlumu hatta para verdim üstüne. Yeter ki hani, kendini geliştirsin, çalışma deneyimi yaşasın diye." diyor. Mesela, böyle yöntemler geliştiren ailelerimiz var ya da işte "Küçük bir yer açtım, bir büfe açtım." diyor. Mesela, bu da ayrı bir şey olabilir. Belki hani, engellilerin müteşebbis ruhunu geliştirecek, kendilerine özgü yerler açabilecekleri teşvikler de yapılabilir. Aslında, burada şey de çok önemli, tabii ki biz engelliler açısından bakıyoruz ama işverenler açısından da işler çok kolay değil. Mesela, girmiş bir yere bir engelli çocuğumuz, gencimiz ama oraya uyum sağlayamamış ve orada, iş ortamında uyum sağlayamaması ve yaşadığı olumsuz deneyimler onu psikolojik anlamda çok etkilemiş ve işvereni de başka bir engelliyi çalıştırmama anlamında olumsuz etkilemiş. Hâlbuki bu süreçler öncesinde belki, engelli çocuklarımızın belli hazırlıklardan geçmesinin, işverenlerin belli hazırlıklardan geçmesinin ben çok olumlu şeylere vesile olacağını düşünüyorum. Bu süreçte çalışanlarından çok memnun olan işverenler de var, engelli olanlardan çok verim alan, çok güzel bir iş ortamı sağlayan, olumlu iş ortamı sağlayan. İşte, Kuaförler Federasyonu "Ben, bunun müşterilerimiz açısından çok olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum." demişti. Çünkü sonuçta, insanlar bizim insanlarımız, sempatik bakabiliyor, empati kurabiliyor. Mesela ben orada çok olumlu bir sürece evrilebilecek yaklaşım görmüştüm o kuaförlerimizden. Mesela her gün olmaz da yarı zamanlı gelir; işte, bir iki saatliğine gelir, orada bir deneyim kazanır, sonra kendisi evde o geliştirdiği, kazandığı becerilerle çevresine faydalı olabilir. Yani gerçekten uzun çalışılmaya ihtiyacı var.

Ben yine teşekkür etmek istiyorum.

Teşekkür ederim.