KOMİSYON KONUŞMASI

NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bizim kültürümüzde her işin başı sağlıktır fakat sağlık hizmetleri bizden önceki dönemlerde milletimizin en fazla şikâyetçi olduğu konulardan biriydi. Hem sosyal güvenlik sistemi hem altyapı hem de donanım bakımından sağlık sistemimiz âdeta dökülüyordu, sorunlardan gözünü açamayan bir sistem vardı, bu karmaşık yapı sağlık personelini de hastayı da bunaltıyordu. Doktor bulsanız ilaç bulamıyordunuz, köylüsünden kentlisine mağduriyet yaşamayan yoktu. Sağlam girenin hasta çıktığı bu sistemde reform yapabilmek için gerçekten büyük mücadeleler verildi. Verilen mücadeleler sonunda bugünkü seviyeye ulaşıldı. Parası olmayanın sağlık hizmeti alamadığı, hastanın hastanede rehin alındığı dönem sona erdi. Türkiye bugün modern hastanelerde sağlık hizmeti verdiği gibi 3 milyona yakın vatandaşımıza evinde sağlık hizmeti sunuyor. Ne hekim ne hemşire sayısında yetersizlik yaşanıyor ne de MR, tomografi, diyaliz gibi kritik araç gereçlerde. Bugün yaşı 30'un altında olanlarımız doğal olarak 2002 öncesini hatırlamıyor; sıra bulmanın ayrı dert, ilacın ayrı dert, tedavinin ayrı dert olduğu o günleri bilmiyorlar. Cep telefonlarından MHRS ve e-nabız uygulamalarının eskiden kullanıldığını zannediyorlar oysa orada bir eskileri hatırlamamız lazım diye düşünüyorum. Sosyal Sigortalar Kurumu ne vaziyetteydi anlatmamız lazım. 2002 öncesiyle günümüz arasındaki farkı maalesef bugün büyükler bile unuttu. Bakınız, eskiden imkânı olan vatandaşlarımız tedavi görmek için, ameliyat olmak için yurt dışına giderlerdi. Şimdi ise yurt dışından hatta dünyanın en zengin ülkelerinden milyonlarca kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye'ye geliyor. Sağlıkta kurduğumuz sistem bugün dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alınıyor.

Diğer taraftan, ülkemiz artık sağlık turizminin merkezi sayılıyor. Türkiye sadece modern sağlık altyapısıyla değil, dünyanın en kapsamlı, en düşük maliyetli genel sağlık sigortasıyla öne çıkıyor. Günümüzde işsizinden öğrencisine kadar herkes bu sistemin içinde yer alıyor.

Değerli milletvekilleri, son yirmi üç yılda sağlık alanında gerçekleştirdiğimiz dönüşümü bir hatırlayalım. İşte, altyapıdan başladık, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı devreye aldık ve âdeta bir devrim gerçekleştirdik. Ülkemiz genelinde 391 yeni hastane inşa ederek toplam hastane sayımızı 1.547'ye çıkardık. 37.417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık, 11 şehir hastanemizin de yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. Hastane yatak kapasitemizi 164 binde aldık, 270.511'e çıkardık. 2002 yılında sadece 618 ambulansımız vardı, bu sayıyı 5.664'e çıkardık. Hava ambulansımız yoktu, bugün 16 tane hava ambulansımız var. Acil sağlık istasyonunun sayısını 481'den 3.498'e çıkardık. 192.824'ü hekim ve uzman hekim olmak üzere, 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük. Sağlık tesislerimizin imkânlarını iyileştirdik, altyapılarımızı güçlendirdik, ekipmanlarımızı modernize ettik. Bugün tam 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinde çok önemli bir yer tutan sağlıklı hayat merkezinin sayısını son altı ayda açtığımız 24 yeni merkezle 320'ye çıkardık. Sağlık okuryazarlığı gibi pek çok alanda eğitimler verdiğimiz Sağlıklı Hayat Akademisini 81 ilimizde başlattık. Böylece, dünyada örnek alınan, birçok ülkenin gelip incelediği modern bir sağlık altyapısını ülkemize kazandırdık. Bugün 81 vilayetimizin tamamında vatandaşımızın memnuniyetini dile getirdiği bir sağlık hizmeti standardı oluşturduk. Aile hekimiyle, polikliniğiyle, hastanesiyle, en ileri teknolojiye sahip her türlü araç gereciyle yirmi üç sene öncesine göre hayal dahi edilemeyen bir yerdeyiz. Elbette -kimin, nerelerde- birtakım eksiklikler, aksaklıklar olabilir ama bunlarda sorunları çözmek, şikâyetleri gidermek için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkânlarımızı seferber ediyoruz. Bizim anlayışımıza göre, devlet, millet için vardır; devlet, vatandaşına hizmet etmek için vardır. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz.

Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz yıllarda küresel bir salgın tecrübesi yaşadık. Ekonomik bakımdan gelişmiş ülkelerin hemen her alanda olduğu gibi sağlıkta da sadece bir gelir seviyesinin üzerinde insanlara ciddi bir hizmet sunduğunu gördük. Düşük ve orta gelir sahibi kesimlerin hastane kapılarına bile yaklaştırılmadığını haberlerden izledik. Yaşlı bakımevlerindeki hastaların ilgisizlikten öldüğünü gazetelerde okuduk. "Az gelişmiş" diye tarif edilen ülkelerde ise bu durum daha vahimdi. Türkiye olarak küresel salgın döneminde hem vatandaşlarımıza sunduğumuz sağlık hizmetiyle hem de 161 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa gönderdiğimiz tıbbi destekle başarılı bir performans gerçekleştirdik. Salgının ilk gününden itibaren hiçbir ayrım yapılmadan elimizdeki tüm imkânları insanlık için seferber ettik. Sağlık alanında gösterdiğimiz başarı insanlığa hizmet yolunda yeni fırsatları önümüze getirdi. Esasen, bu başarının arkasında yirmi üç yıldır ülkemize kazandırdığımız güçlü sağlık altyapısı vardır.

Türkiye Yüzyılı'nın en iddialı alanlarından birini de sağlık olarak belirledik. İnşa ettiğimiz şehir hastanelerimiz ve yetişmiş insan kaynağımız başarımızda en büyük büyük pay sahibi olmaktadır. Şehir hastanelerimizin hizmet kalitesini ve buralarda görev yapan doktorlarımızın bilime verdikleri katkıyı daha da yükseltiyoruz. Bugün vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89'u yerli üretimle sağlanıyor. Yerli ve millî olarak geliştirdiğimiz Turkovac aşımızla dünyada Covid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Kanser hastalarında koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bilim ve teknolojiyi sağlık hizmetlerinde uluslararası standartlara uygun şekilde en etkin kullanan ülke arasındayız. Yerli ve millî şirketlerimiz sağlık alanında dünya çapında hizmet ve teknoloji üretebilecek seviyeye ulaştılar. Tıbbi cihaz alanında ithalatın ihracatı karşılama oranını yüzde 55'e çıkardık. Her iki alanda da girişimcilerimize desteklerimizi sürdürüyoruz. Sağlıkta dijitalleşmenin ve hizmet sunumundaki tecrübenin verdiği imkânları yakın coğrafyamızdan başlayarak tüm insanlıkla paylaşıyoruz. Amacımız, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanında Türkiye markasıyla zirveye ulaştırmaktır. Sahip olduğumuz yaygın altyapıyı, yetişmiş insan kaynağını, bilim, teknoloji ve üretim gücünü daha da geliştirmekte kararlıyız.

Sözlerimi tamamlarken bütün hastalarımıza Allah'tan şifalar diliyorum. Hepimize sağlık ve afiyet diliyorum.

Sağlık Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.