KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, ülkemizde çok vahim sağlık skandalları yaşanıyor ve bu konuda sizden bir cevap bekliyoruz. Bakın, bir otelde ilaçlamadan dolayı öldüğü neredeyse netleşti; bir aile yok oldu, 4 kişilik bir aile yok oldu. Şimdi, bu aile hastaneye gidiyor, Bezmialeme, Vakıf Gurebaya gidiyor, geri çevriliyor. Hasta daha sonra Çapa Tıp Fakültesine gidiyor ailece ve çok geç kalınmış oluyor. Şimdi, ben de bir hekimim; bakın, zehirlenme şüphesi neden düşünülmedi? Toksikoloji laboratuvarları mı yetersiz? Hekimleriniz mi iyi eğitim almamış? Bunları sorguluyor musunuz? Göz göre göre bir aile yok oldu ya. Bakın, erken teşhis zamanında olsaydı bu aile kurtarılabilirdi yani bir hekimin en başta yapması gereken şey anamnezdir. Anamnez almayı siz önemsemiyor musunuz? Yani iyi bir anamnez alınsa o otelde bir zehirlenme vakası olabileceği ortaya çıkardı. Şimdi, iyi hekimliğin şartlarını ortadan kaldırdınız maalesef ve sonuçta bu tür olaylar devam edip gidiyor. Ben size soru önergelerimde de sormuşum ve maalesef etkili cevaplar gelmemiş, birçok skandal vakayla ilgili sormuşum ve cevap gelmemiş. Yenidoğan Bebek Komisyonu üyesiydim, sizi aylarca bekledik Sayın Bakan, gelin de bize Sağlık Müdürü olduğunuz zamandaki İstanbul'daki bu skandalların bir hesabını verin diye bekledik, gelmediniz, ısrarla gelmediniz. Neden gelmediniz? Bunu size soruyoruz. Bakın, ben araştırdım, 2016'da bir soruşturma vardı ve o soruşturma skandal bir şekilde kapatıldı, yenidoğan bebeklerle ilgili bir soruşturma vardı. O soruşturma sırasında SGK'yla ilgili çok büyük skandallar vardı, tüm belgeleriyle ben Yenidoğan Bebek Komisyonunda bunları ispatladım. O dönem Sayın Müezzinoğlu Bakandı; AK PARTİ iktidarının âdetidir, ne oldu biliyor musunuz? Çalışma Bakanlığındaki bu skandal sonrası mesele Sağlık Bakanlığına gitti, Sayın Müezzinoğlu da Sağlık Bakanı oldu ve soruşturmayı kapattı. Yani "Ben Bakan değildim, ben cevap vermiyorum." demeyin. Siz de o sırada İl Sağlık Müdürüydünüz, bütün bu olayları biliyordunuz ve sonrasında gelişen skandallar. Ya şimdi zamanında İl Sağlık Müdürüydünüz Sayın Bakanım. Bakın, İstanbul'da yenidoğan bebek yatak sayılarıyla ilgili büyük bir skandal oran var, biliyor musunuz onu? Biz bunu Yenidoğan Bebek Komisyonunda çok konuştuk. Yani kamusal hizmeti doğru dürüst sunamadığınız için özel hastanelerde büyük bir yenidoğan bebek yatağı patlaması yaşandı ve büyük bir istismar yaşandı. Ben size oranları vereyim mi: Kamusal olarak iyi bir hizmet yapmanız gerekirken yapmadınız ve özel hastanelerde yüzde 65 yenidoğan bebek sayısı oranı var, kamuda yüzde 35. Bu olacak iş mi? Neden bu sıkıntılar oluyor? İşte bundan.

Yine, bakın, geçtiğimiz gün Urfa'da bir çocuk öldü ya, çocuk. Yani acaba o çocuk hastaneye götürüldüğünde gereken erken müdahaleler yapıldı mı? Bunlarla ilgili araştırmanız nedir? Bu konuda bir açıklamanız olacak mı? Çocuk, korkunç bir işkence altında bir çocuk öldürüldü yani. Hastanedeki bununla ilgili durumu bize anlatır mısınız?

Yine, bakın, Sayın Bakan, ben Sağlık Komisyonu üyesiyim. İlk olarak Komisyona geldiniz, biz de sizi tebrik ettik Sayın Bakan yani iyi yaptınız, Komisyona geldiniz. Hatta cep telefonunuzu da verdiniz, ben de o telefonu kaydettim fakat çoğunlukla sizi arıyorum, telefonuma çıkmıyorsunuz. Çok önemli sağlık skandallarıyla ilgili sizi arıyorum, ben Meclis Sağlık Komisyonu üyesiyim Sayın Bakan, bir hekimim, uzman hekimim. Sizi arıyorum, boşuna aramam sizi, çok önemli meseleler için arıyorum ama telefondan kaçıyorsunuz. Ya o zaman niye telefonunuzu verdiniz? Yani böyle bir gösteriş olsun diye mi verdiniz?

Yine, bakın, ilim Kocaeli'de ve diğer Türkiye'nin birçok ilinde hastanelerden sıra alamıyor insanlar, biliyor musunuz? Çok büyük sorunlar yaşanıyor. Yine, cezaevlerinde çok büyük sorunlar yaşanıyor. Hastaneye giden mahpuslar tek kelepçeyle bile değil, çift kelepçeyle götürülüyor. Bunu kabul etmeyen mahpuslar hastaneye gitmiyor ve sağlık hakları ihlal ediliyor, on iki-on üç aydır hastaneye gidemeyen mahpuslar var, düşünebiliyor musunuz? Ya, kaç defa bunu söylüyorum, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı oturup bu meseleyi halledebilir. Hipokrat ilkelerine aykırı bir şekilde, çift kelepçeyle hasta muayenesi olur mu ya, böyle bir şey olabilir mi ya? Ben hekimim, hayatta kelepçeli bir hastayı muayene etmedim, açtırdım, hiç de bir vukuat olmadı, biliyor musunuz? Ya, böyle bir şey olabilir mi ya? Yani kelepçeyle Orta Çağ Bastille zindanları mı bu yani Bastille zindanlarından sanki hastaneye mahpus getiriliyor ve bunu da siz kabul ediyorsunuz yani hastane başhekimleriyle de konuşuyoruz, olacak bir iş değil bunlar. Yine, sigara bırakma poliklinikleriyle ilgili sordum, duymadınız mı, veyahut da cevap veremiyorsunuz? Ben sigara bırakma polikliniği yapmış bir hekimin bakın, "Şimdi sigara bırakma polikliniklerini artırdık, bağımlılıkla mücadele ediyoruz." dediniz, bu ilaçların parasını ödemezseniz poliklinikleri artırmanın hiçbir anlamı yoktur Sayın Bakan, istediğiniz kadar poliklinik artırın, bir anlamı yok. Aynı zamanda "Bağımlılıkla ilgili çok şey yapıyoruz." falan dediniz fakat bu konuda da net bir şey söylemediniz. Kocaeli'yle ilgili bir şeyler söylediniz, bu konuda da bir netlik oluşmadı, aslında benim ilim Kocaeli'de tel tel dökülüyor sağlık yani Çayırova Devlet Hastanesi sekiz yıldır yapılamadı, ihale üstüne ihale yenilendi, en sonunda ihalesi birisine verildi, o da çok sıkıntılı bir şekilde binayı inşa ediyor, birçok yerde sıkıntılar var.

Yine, bakın, hekimlerin göçü devam ediyor, 2024'te 2.692 hekim yurt dışına gitmiş. Neden gidiyor? Hem iyi hekimlik yapamıyorlar çünkü ağır baskılar var ve aynı zamanda da siyasi baskılar var. Ben de KYK'yle ihraç edilmiş bir hekimin, Anayasa Mahkemesi hakkımda ihlal kararı vermesine rağmen iade edilmiyorum. Bakın, Bakanlığınız direniyor, dokuz yıldır ben ve benim gibi yüzlerce barış akademisyeninin iade edilmesi engelleniyor. Bu olacak bir iş mi? Güya Sağlık Bakanısınız, ülkenin sağlığı baltalanıyor, haberiniz yok.

Yine, koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgili sıkıntı çok fazla, bu konuda da bir adım atılmıyor. Yine, bakın, şuradan bakar mısınız Sayın Bakanım? Şu imza sizin imzanız mı? Size soruyorum: Şu imza sizin imzanız mı? Çünkü şu benim gönderdiğim spesifik bir vakayla ilgili verdiğiniz cevabı bırakın bir profesör, bir hekim vermez. Bakın, kaç tane, kaç tane şurada soru önergem var, spesifik vakalar var, işte, "Hasta hastanede ihlale uğramış." gibi sorular soruyorum, yer zaman, her şey belli, bana sürekli onlarca soru önergesinde standart şu iki paragrafı gönderiyorsunuz. Olacak iş mi Sayın Bakan ya, yakışır mı bu? Şu imza size mi ait yoksa Bakanlığınızda şu imzayı taklit mi ediyorlar? Hakikaten merak ediyorum. Bakın, bunları da size vereceğim. Değişik şehir ve zamanlardaki birçok hastanedeki sıkıntıları size iletmiştim, inanılmaz bir şekilde bana 2 paragraf mevzuat yazmışsınız. Ya, bu utanç verici gerçekten, olacak bir iş değil ve ben sizin Bakanlığınıza da bu soru önerge cevaplarını gönderdim. Yani bu da bir utançtır. Bu olacak bir iş mi ya? Her bir milletvekiline böyle bir cevap mı gönderilir? Mevzuat gönderiyor, spesifik bir şey sormuşuz size, siz mevzuat gönderiyorsunuz. Ondan sonra, bakın, yine Kocaeli'de bir kalp krizi vakası, 2 hastaneye gitmiş, Kocaeli Devlet Hastanesi ve İzmit Seka Devlet Hastanesine. Hasta göğüs ağrısıyla gitmiş ve MI ex olmuş yani vefat etmiş hasta. Bununla ilgili ben size soru sormuşum, bir yılı aşmış, bana cevap olarak ne göndermişsiniz? "Ya, işte, bakıyoruz, ediyoruz, soruşturma devam ediyor, konuya gösterilen ilgiye teşekkür ederim." Bir de teşekkür etmişsiniz. Yani bunlar şimdi cevap olur mu Sayın Bakanım? Şimdi, bakın, siz böyle ciddiyetsiz cevap gönderirseniz ondan sonra Böcek ailesi hayatını kaybeder işte. Yani bunları kabul edemiyoruz ya, olacak şeyler değil bu cevaplar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Gergerlioğlu, bir dakika ek süre veriyorum.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Diş hekimleri kamuya atanma sorunlarını bize çok iletiyorlar, "10 bin diş hekimi atanacağı söylenmişti, yeni Bakan hiç hareket etmedi." diyorlar. "ADSM'lerde vardiya sistemine geçilmesi hem hekim atamasına hem de hastaların diş randevularının erkene alınmasına yardımcı olacaktır." diyor arkadaşlarımız.

Yine, bakın, sağlık yönetimi bölümüne bölüm mezunları alınmıyor, kadro açılmıyor, çok çok büyük mağduriyetler var. Defalarca soruyorlar, binlerce insan işsiz. Yine, diğer birçok tekniker arkadaşımız; elektronörofizyoloji teknikerleri, diyaliz teknikerleri, tıbbi laboratuvar teknikerleri, radyoterapi teknikerleri, diş protez teknikerleri, acil yardım, afet yönetimi teknikerleri, yaşlı bakım teknikerleri, fizik tedavi teknikerleri, optisyenler, tıbbi sekreterlik teknikerleri, anestezi teknikerleri hepsi son derece zor durumda. Hiçbir atama yapılmıyor yani işsiz geziyorlar, anneleri, babaları bu çocukları okula gönderdi ama işsiz geziyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Siz de Sağlık Bakanısınız, ne olacak bunların durumu diye size soruyorum Sayın Bakan.

Teşekkür ederim.