AYLİN YAMAN (Ankara) -

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli katılımcılar; son yıllarda ekonomik kriz, pandemi, deprem ve sağlık alanında yaşanan zorluklar binlerce öğrencinin eğitim hayatını kesintiye uğratmış, artan yaşam maliyetleri, gelirlerdeki düşüş ve barınma sorunları nedeniyle birçok genç üniversite eğitimine devam edemez hâle gelmiştir. Bunun yanı sıra, kamu yurtlarındaki kapasite yetersizliği, özel yurt ve kiralardaki yüksek tutarlar öğrencileri ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya bırakmıştır. Tüm bunların yanı sıra, 6 Şubat depremlerin yıkıcı etkileri nedeniyle afet bölgesindeki öğrenciler hem psikolojik hem ekonomik olarak ağır bir tabloyla karşı karşıya kalmış ve pek çok öğrenci eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Yükseköğrenim gören gençlerin pek çok ihtiyacı artan enflasyon oranlarıyla birlikte çok daha maliyetli hâle gelmiş, barınma, market ve dışarıdan yemek gideri, fatura ödemeleri, kırtasiye, kişisel bakım, ulaşım gibi temel harcama kalemleri karşılanamaz noktaya ulaşmıştır. Bugün, artık gelecek kaygısı ve ekonomik sıkıntılarla birlikte ülkemizde öğrenciler derin sorunlar yaşamaktadır, birçok öğrenci kamuya ait Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı öğrenci yurtlarında yer bulamamaktadır, özel öğrenci yurtlarında ise maddi olanaksızlıklar nedeniyle talep edilen yüksek ücretleri ödeyemedikleri ve artan kira ücretleri nedeniyle de evde kalmalarının mümkün mümkün olmadığı çoğu durumda görülmektedir. Tüm bu nedenlerle gençlerin ruh hâli bugün artık büyük bir üniversiteden kopuş sürecini ve eğitimden çekilme eğilimini yaratmıştır. Ne eğitimde ne işte olan gençlerin sayısı giderek artmakta, bu durum bağımlılık ve şiddet ortamına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, öğrenci affı ve azami süre düzenlemesi artık ertelenemez bir ihtiyaç hâline gelmiştir. Başta, tıp fakültesi ve diş hekimliği gibi dört yıl üstü fakülte öğrencileri için olmak üzere, azami öğrenim süreleri açısından öğrenim görme şekilleri ve yöntemlerinin özgün ve farklı olması nedeniyle ilgili sürelere dair yeni bir düzenlemenin yapılması zorunludur. Ders değil, sınıf geçme esaslı olan bu fakültelerde verilen ek hakların öğrencilerce kullanılabilmeleri çoğu durumda mümkün olmamaktadır. Bilindiği üzere, son olarak 2022'de kapsamlı bir öğrenci affı düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenlemeyle hangi nedenle olursa olsun üniversiteyle ilişiği kesilmiş olan öğrencilerin ister kendi isteğiyle kaydını sildirmiş olsun ister başka bir sebeple okuldan ayrılmak zorunda kalmış olsun yeniden başvuru yapabilmesinin yolu açılmıştır hatta bir programa yerleştiği hâlde kayıt yaptıramamış olan gençlerin bile bu haktan yararlanabilmesi sağlanmıştır. Kısacası, eğitimine devam etmek isteyen herkes için ikinci bir fırsat sunulmuştur, bugün de benzer bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır ve öğrenci affına ilişkin yasa teklifimiz bir an önce Meclis gündemine alınmalıdır.

Öte yandan, üniversite kampüslerinde son dönemde yaşanan palalı, sopalı saldırılar, özgür ve güvenli olması gerekli akademik ortamı ağır biçimde tehdit etmektedir. Hacettepe ve Ankara Üniversitesi Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi ve Cebeci kampüslerinde yaşanan organize şiddet olayları gerekli önlemlerin zamanında alınmaması nedeniyle sürekli tekrarlanmaktadır. Saldırılara uğrayanların değil, saldıranların korunduğu izlenimini yaratacak biçimde öğrenciler ve akademisyenler âdeta hedef hâline getirilmiştir. Ülkede ve üniversitelerde nefret dilinin yaygınlaştığını görüyoruz ve asla bu ortamı kabul etmiyoruz.

Teşekkürler.