KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Teşekkürler.

Değerli milletvekilleri ve Sayın Bakan; ben Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nizin müfredatından söz etmek istiyorum. 26 Nisan 2024'te 3 bin sayfalık taslağı açıkladınız. Sadece yirmi altı gün verdiniz görüş açıklamasına, 24 Mayısta onayladınız, 9 Eylülde uygulamaya koydunuz. "Sadeleştirme ve seyreltme" dediniz, bakın, nelerden sadeleştirdiniz: Fen, matematik, dil bilgisi -dil bilgisi çıktı müfredattan- felsefe, sanat tarihi, bunları sadeleştirdiniz. Din bilgisi dersleri, Hazreti Muhammed'in hayatı, "manevi değerler" diyerek dinî referanslı ne kadar ders varsa müfredata aldınız ve bu müfredatınızın 2 temel ayağı vardı: ÇEDES ve MESEM. Ve siz ÇEDES'le tarikatlara mürit, MESEM'le sermayeye köle yetiştirme modelinizi gerçekten başarıyla uyguluyorsunuz. Bu konuda takdire şayansınız. Sermayeye köle olan çocuk işçiler ölmüş, ne gam! Tarikatlarda öğrenciler cinsel istismara uğruyor, ne gam! Siz, tam hızla bunu uygulamaya devam ediyorsunuz. 2017 yılında zaten evrim teorisinin müfredattan çıkartmıştınız, cihat kavramını din bilgisi dersine olumlu bir kavram olarak koymuştunuz. Yeni müfredatınızda bu tür kavramlardan o kadar çok var ki ama "dayanışma", "eşitlik" gibi, "özgürlük" gibi, "bilimsel kavram" gibi herhangi bir kavram bu müfredatta ara ki bulasınız.

Sonra, bunları zaten çok açık açık yapacağınızı ilan ettiğiniz için ben "Değiştirin." deme şeyini hiç bulmuyorum kendimde yani "Değiştirin." demiyorum, onu biz değiştireceğiz, eğitim emekçileri değiştirecek, bilimsel, laik, ana dilde eğitim isteyenler değiştirecek.

Bakın, siz, tarikat ve cemaatlerle âdeta eğitim sisteminin gizli bakanlığını inşa ettiniz, bunu örgütlediniz. Yurtlar, pansiyonlar, kurslar tarikatların eline geçti. Diyanet imamı, cemaat abisi okulda manevi danışman oldu. İstanbul'da ve çeşitli devlet okullarında TÜGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı gibi kuruluşlara tahsis ettiniz binaları. Peki, bunların sonuçları ne oluyor? Bunların sonuçları çok ağır, biraz önce MESEM'ler konusundaki ağır sonuçları, çocukların yaşamları pahasına o sermayeye peşkeş çektiğiniz öğrencileri konuştuk. TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye Maarif Vakfıyla mesela Gaziantep ve İstanbul'u pilot iller ilan ettiniz; 237 okul İstanbul'da, 136 okul Gaziantep'te vakıfların eline teslim edildi. 1.745 Protokol imzaladığınızı da çok keyifle söylüyorsunuz.

Peki, eğitim emekçileri sizi zaten çok iyi tanıyor. Nereden tanıyoruz? Ben o dönemlerde fizik öğretmeni olarak İstanbul'da görev yapıyordum, siz müsteşardınız. Müsteşar olarak zaten bu Maarif Modelini yani sermayeye köle, tarikatlara mürit yetiştirme müfredatının mimarlığına başlamıştınız ve size özel, kanunla, müsteşarken üç yıl profesörlük şartı kaldırıldı ve size, kişiye özel bir gün arayla, 13 Eylülde karar çıktı, 14 Eylülde siz rektör atandınız ve sonrasında Millî Eğitim Bakanı oldunuz. Dolayısıyla, siz zaten bunları yapmakla övünüyorsunuz.

E, kaliteli eğitim zaten hiçbir koşulda Millî Eğitimin sizin döneminizde bir talebi olmadı, olmadığı gibi bakın, ne yapıyorsunuz? 2014-2015'te ortaokul öğrencilerine hafızlık eğitimiyle başladınız, örgün eğitimle birlikte hafızlık projesiyle başladınız ve bu eğitime hâlâ devam ediyorsunuz ve 2017'de yine cihat kavramını din bilgisi dersinde meşrulaştırmıştınız, sonra bu yetmedi, yeni müfredatla bu cihat kavramının daha geniş eksende alınması gerektiğini satırlarınıza yazdınız. Ve bu arada aynı zamanda ne yaptınız? Tasarruf tedbirleriyle taşımalı eğitim yönetmeliğinde değişiklik yaptınız, servisleri kaldırdınız. Ve bu çocukluk kavramını, çocukluğu AKP iktidarı hem yargı kararlarıyla hem Millî Eğitim müfredatıyla zaten ortadan kaldırdı. Çocukluk kavramının ortadan kalkması, çocukluğun yok sayılmasının ağır sonuçları var. Nedir onlar? Mesela, artık 12 yaş-18 yaş arasına "çocuk" demezseniz, cinsel istismara "cinsel istismar" demezsiniz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Saki.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - "Rıza var." dersiniz; 12 yaş 18 yaşındakilere "çocuk" demezseniz eğer onların MESEM'lerde öldürülmesine ses çıkartmazsınız.