İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Şimdi, Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri; aslında az önceki maddede soracaktım ama şu anda kayıtlı avcı sayımız nedir? Onu merak ediyorum. Ayrıca, 60 bin tane tutanak olduğu sayın hukuk müşavirimız tarafından belirtildi, çok büyük rakam bana göre. Demek ki biz kaçak avcılığın önüne geçemiyoruz. Kaçak avcılık... Az önce de sormuştum ya, 4 bin personelle demek ki bu kadar tutanak varsa bundan sonraki süreçte, genel müdürlük olduktan sonra aynı personelle siz bu işi yapamayacaksınız. Amaç burada farklı yöne gidecek, ben onu tahmin edebiliyorum ama o tarafı bizde kalsın.

Şimdi, başka bir soru, diyorsunuz ki: "Belge almak için en son süre beş yıl, beş yıl içerisinde başvurursa ben her şeyi yapmış olmana rağmen tekrar belge vereceğim." Eğer bu "af" denen maddeyi -sevgili vekilim de sordu- altı yıl sonra adamın aklı başına geldi, kaçırdıysa ne olacak? O zaman buna belge vermeyecek misiniz? Şimdi, bütün borçlarını ödedi adam. Yani olur mu, olur. Beni beş yılla nasıl kısıtlarsınız, neye göre kısıtlıyorsunuz? Ben altıncı yıldan sonra yedinci yılda tekrar avcılık yapacağım deyip, gelip genel müdürlüğe veya ilgili kurumlara başvururum, ben avcılıkla ilgili tezkere belgesi alırım. Bunu neye göre bağlayacaksınız orada? Bunu merak ediyorum. Bu açıdan, bunun ucunun açık bırakılmasında fayda var. Siz döner sermayedeki genel bütçe yerine, merkezî bütçe yerine "genel müdürlüğün uhdesinde" kalsın diyorsunuz ya, orada ucu açık bıraktınız, asıl ucu açık bırakılacak yer burası o zaman. İnsanları beş yılla sınırlamak... Neye göre sınırlıyorsun beş yıl diye? Neden beş yıl; neden üç yıl değil, neden bir yıl değil veya iki yıl değil, neden beş yıl? Beş yıl sonra ben tekrar, yeniden avcılık yapmaya karar verirsem beni nasıl engellersiniz? Merak ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkürler.

Cevap?

RUKİYE TOY (Sivas) - Beş yıl da olabilir, üç yıl da olabilir.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sevgili Vekilim, ben başka bir şey sordum. Ben beş yıl içerisinde başvurmadım, o zaman ben avcılık yapmaktan vazgeçtim, daha sonra tekrar içimde bir heves uyandı, ben tekrar avcılık yapacağım. Beni engelleyebilir misiniz ki? Nasıl engellersiniz? Onu da soruyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Evet, arkadaşlar...

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ I. HUKUK MÜŞAVİRİ ALPEREN KORKMAZ - Sayın Başkanım, değerli vekillerim; malumumuz, geçici maddeler zaten insanlara bir mağduriyet varsa veya pişmanlık varsa kısa sürede tekrar değerlendirme, yeniden bunu gözden geçirme imkânı tanıyan maddeler. Biz burada... Zaten avcılar emin olun, çok sıkı takip ediyorlar bu durumları.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sevgili kardeşim, bak, ben avcı değilim, ben amatör biri olarak gittim. Ben silah da kullanmıyorum, onu da net söyleyeyim ama ben sadece, yine, dediğim gibi, şeytanın avukatlığını yapıyorum. Ben, kardeşim, geçmişte yanlış bir işten dolayı tutanak tutturdum, arkadaşımla beraber gittim ava, orada geldi yetkililer, yanlış yerdeymişiz, bize bir ceza kesildi. Daha sonra neyse süre geçti, ben de arkadaşlarım gibi özendim, belli bir yaştan sonra avcılığa meraklıyım, dedim ki doğada yürüyeyim hem sağlık açısından hem de hevesimizi giderme anlamında gittim belge almaya; şimdi, bana diyecek misiniz "Siz belge alamazsınız, beş yıl geçti süre." diye? Beni engelleyebilir misin ki? O zaman sen kaçak avcılığı yine yönlendiriyorsunuz belge vermezsen. İşte bunun ucunu açalım açacaksak.

Şimdi, Sayın Başkanım, Sayın Korkmaz; döner sermayede ucunu açık bıraktık, dedik ki: Neye göre oranlayacağız? Oran koymadık, dedik ki: Fazla olan kısmı döner sermayeye atarız, merkezî bütçeye vermiyoruz. Artı, yine, gelirler kısmında silahtır, mermidir, fişek satışlarından merkezî bütçeye bildiriyorsun, onun yüzde 30'u, yüzde 40'ı neyse, oranları gene döner sermayeden alıyorsun. Şimdi, burada da hem "Kaçak avcılığı engelleyeceğim." diyorsun, artı burada da belli bir süreyle bu insanları bağlıyorsun. Ben de bakın, hasbelkader diyorum. Ayhan Bey'in belgesi vardı, ben de ona eşlik ettim, bu arada beraber yakalandık. Şimdi, ben de atladım çünkü benim asıl konum bu değil veya işim bu değildi. Ben de sonradan merak sardım arkadaşlar gibi.

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Aslında soruyu anladı ama cevabı yok.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Cevabı yok işte.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ I. HUKUK MÜŞAVİRİ ALPEREN KORKMAZ - Cevabımız var efendim, geçici madde zaten sınırlı bir süre öngörür. Yani biz ucunu açık bırakıp da sürekli "on sene, yirmi sene" demenin burada manası yok.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sevgili Müşavirim, biz ucu açık bırakamayız. Kanun yapıcılar işi çizer, onu koyar, ondan sonra uygulayıcılar da buradan çıkan kanuna göre onu uygular. Şimdi, kim uzatacak, nasıl uzatacağız?

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, orada yanlışız.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Bir saniye, bir saniye...

Arkadaşlar, ehliyet iptalleri var, değil mi? Yani ehliyeti iptal ederken "ucu açık, kapalı" diye bir şey var mı?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bende belge yok Başkanım.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hangi belge?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bende avcı belgesi yok.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - "Beş yıl içinde." diyor. Kaçak avcı statüsündesiniz zaten.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tabii, onu diyorum, benim belgem yok ki. Şimdi, siz bana diyorsunuz ki: " Ehliyet iptal." Ben de diyorum ki: Ben de olmayan bir belgem var. Ben süreyi kaçırdım, beş yılı, ne yapacaksınız o zaman?