| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Ben de kıymetli kurullarımızdan gelen değerli yöneticilere teşekkür ediyorum sunumlarınızdan dolayı ve yapmış olduğunuz nitelikli işler sebebiyle.
Birkaç şey dikkatimi çekti, bu en başta rahatsız olduğum unsuru söylemek istiyorum. Sunumumuzu yaparken çok güzel bir akış var ve yaptığınız işlerden ÖSYM'nin yapmış olduğu çalışmalardan bahsediyorsunuz fakat engelli, engelli, engelli diye giderken ve genel tabir engelliyken arada karşımıza yine bir özürlü memurların atanması gibi bir tabir çıkıyor. Yani, yıllar geçti üzerinden, hâlâ niçin bu tabirler...
ALİ KARAOBA (Uşak) - "Değişti." diye kullandılar aslında. Eskiden böyleydi ama şimdi değişti...
ELİF ESEN (İstanbul) - Ha, öyle mi? O zaman benim benim hatam olmuş. Kusura bakmayın, özür dilerim, demek ki ben orada şey yaptım.
Yüzde 39 engelli olan bir kişi için yüzde 40 sınırının çok büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili de bir düzenleme mutlaka olmalı. Sizin bir çalışmanız var mı? Merak ediyorum. Yani, mutlaka kademelendirilmiş bir sisteme geçilmeli uygulamalarda çünkü bu ciddi anlamda mağduriyetler oluşturuyor, kaldı ki yaşamsal değeri olan sosyal yardımlarda yine bu tür oranların yüzde 40 altı ve yüzde 40 üstü diye değerleme oluyor. O yüzde 40 burada da karşımıza çıkıyor, yüzde 39'sa o hakkı kaybediyor o kişiler yani bu çok sert bir kırılım ve çok ciddi bir adaletsizlik içerdiğini düşünüyorum. Engelli öğretmenler evet, yani benim de gündemimde çok fazla görüş ve öneri alıyoruz. Evet, bahsedildi ve ben birçok sorumu eletmiş durumdayım zaten Sayın Başkan ve arkadaşlarımız, kıymetli vekillerimiz sordular ama ben bir kere daha engelli öğretmenlerin bu atama sorunlarını dile getirmek istiyorum. Ya, şeyi çok kıymetli buldum, kitaplar çok çok kıymetli gerçekten yani bu kitapların çocukları ulaşması, çocukların erken yaşlardan itibaren farklı yaşamların da olduğunu bilmeleri, içselleştirmeleri açısından, farkındalık, empati duygularının gelişmesi açısından çok çok kıymetli. Sadece şunu merak ediyorum: Bu kitapları çıkarmışsınız ve yani böyle nesnel olarak erişilebilir olmalarını da yine kıymetli buluyorum. Evet, dijitalde erişebilmeli çocuklar fakat ulaşabilecek çocuklara, belki okulları ana sınıflarına da bu kitapların ulaştırılması ve okunmasının sağlanması nasıl olur, müfredata mı girer? Sizin yapacağınız belki örnek pilot projelerle denenir ve o farkların etki analizleriyle Millî Eğitim Bakanlığına bir öneri getirilebilir. Buna yönelik bir yaygınlaşması anlamında bir çalışmanız var mı? Çok önemsiyorum bu konuyu yani erken yaşta farkındalık ve empati duygusu açısından aldığım notlarda. Tamam yani diğer sorularım soruldu, bunların cevaplanması yeterli.
Teşekkür ediyorum.